​Toplumsal ahlak seviyemizi kim ölçüyor?

Zamanımız da neredeyse her kurumun istatiksel çalışmaları var. Yıllık veya aylık bir doküman ile yol haritaları belirlenir. Devletimizin bile TÜİK adında araştırma yönünde çalışmalar yapan kurumu mevcut. Belki ticari hayatta eğitimde veya şirket işleyişinde güzel veriler elde edilebilir. 
Peki, Müslüman toplumun ahlak seviyesiyle kimler oynuyor.  Toplumsal ahlakın artık yerlere serildiği bu zamanımızın ahlak seviyesi hangi ölçüde. Sokaklarda kaldırımlara masa atan lokantalar, pastaneler hangi ölçüye dayanıp bunu yapıyorlar. Biz küçükken “alan var alamayan var” diye, arasına peynir sıkıştırılmış ekmeği dışarıda yememize izin verilmezdi. Ne oldu da bu kadar yüzsüz olduk?

Müslüman ferd gelecek nesillerin yetişmesin de iç dünyasını güzelleştirdiği gibi, bunun dışa yansıyan yönünü de inşa etmek durumundadır. Evli karı koca bile küçüklere kötü örnek olmamak için, dışarıda edeple hareket etmeleri gerekir. Serbestlik hürriyet diye bir yalan uydurdular. Müslüman asla tam özgür değildir. Bizim Allahımız var. İslâm şeriatımız var. Ancak Allah ve Resulünün gösterdiği ve izin verdiği kadar serbestiz bu dünya da. “Saldım çayıra Mevla’m kayıra” demek, ancak münafıkların işidir.

Ahlaksızca hareketler sözler dışarıda alenen sergileniyor artık. Babalarımızın alt don olarak giydiğini şimdi erkekler dışarı elbisesi yapmışlar. Diz üstü donla (şort diyorlar ona, bence şort bile değil) utanmadan kirli kıllı bacaklarıyla dışarda gezip duruyorlar. Bunu gören yeni nesil ne zanneder bunu ey Müslüman? Normal karşılar. Bir sonraki neslin hayatını ahlaktan soyutlayıp, dinamitleyerek geleceğe hazırlıyorsun. Bununda hesabı var elbet.

 Allahu Teâla ne buyuruyor? İşiten kulaklara tabiki: “İman ettikten, Peygamberin hak olduğuna şahitlik ettikten ve kendilerine açık deliller geldikten sonra inkâr eden bir toplumu Allah nasıl doğru yola eriştirir? Allah zalim toplumu doğru yola iletmez. ( Ali İmran 86)
  Özgürce yaşarım kimse bana karışamaz. Burası özgür ülke safsatasının saf fanatikleri. Allah ne buyuruyor işit, dinle, idrak et: "Bunlar, Allah'ın sınırları / yasalarıdır. Allah'a ve Peygamberine kim itaat ederse, onu içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyacaktır, orada temellidirler, büyük kurtuluş budur. Kim Allah'a ve Peygamberine başkaldırır ve sınırlarını / yasalarını aşarsa, onu, temelli kalacağı cehenneme sokar. Alçaltıcı azap onadır." (Nisa 13-14)
Âlemlere rahmet Muhammed Mustafamız ( sallalhu aleyhi ve sellem) Efendimiz ne buyuruyor.

Nu’mân İbni Beşîr radıyallahu anhümâ’ dan rivayet edildiğine göre, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Allah’ın çizdiği sınırları aşmayarak orada duranlarla bu sınırları aşıp ihlâl edenler, bir gemiye binmek üzere kur’a çeken topluluğa benzerler. Onlardan bir kısmı geminin üst katına, bir kısmı da alt katına yerleşmişlerdi. Alt kattakiler su almak istediklerinde üst kattakilerin yanından geçiyorlardı. Alt katta oturanlar: Hissemize düşen yerden bir delik açsak, üst katımızda oturanlara eziyet vermemiş oluruz, dediler.

Şayet üstte oturanlar, bu isteklerini yerine getirmek için alttakileri serbest bırakırlarsa, hepsi birlikte batar helâk olurlar. Eğer bunu önlerlerse, hem kendileri kurtulur, hem de onları kurtarmış olurlar.” (Buhârî, Şirket 6; Şehâdât 30. Ayrıca bk. Tirmizî, Fiten 12) Alkolik olanlar, eşcinsel sapıklar, hayvan gibi dışarıda çıplak gezmek isteyenler, adını özgürlük koymuşlar bağırıp duruyorlar. Müslüman ülkenin toplumsal ahlakının çökmesine asla izin veremeyiz.  Eğer buna mani olunmazsa, başımıza gelen belaları o lüks villalarımız, arabalarımız mani olamaz. Teknoloji de mani olamaz. Allahın orduları çoktur. Ve karşıda koyamayız helak olur gideriz. Rabbim uyanış versin. Vesselam.