​Yeniden filizlenme fırsatı

Her yeni gün tertemiz bir başlangıç nimetidir biz aciz kullar için. Ama belki de ömrün son günü bilemeyiz. Gafletle geçirdiğimiz bunca yılların elbette hesabını vereceğiz. Lakin Rahmeti bol Tevvab olan Allah ( celle celalühü) anlamı derin, bazen mana yüklü özel sebepler yaratıyor. Sırf kulum kendine gelip cennetime girsin diye. Allah kimseye zulmetmez. Her insan doğduğunda cennetlik olarak dünya ya gelir. İnsan kendi cüz-i iradesini kullanarak yaptığı ameller neticesinde cennete veya cehenneme gider. Harun Reşid bir gün büyük Allah dostu Behlül Danâ hazretlerini huzura çağırır. Lakin biraz geç gelir. Halife “ey Behlül neden geç kaldın” der. Hazret “ Cehennemden geliyorum. Ne var ne yok diye şöyle bir bakmaya gittim” demiş.  “ Ne gördün peki?” diye sormuş halife. Hazret “Meğer cehennemde ateş yokmuş, herkes kendi ateşini buradan götürüyormuş” demiş.

Hal böyle olunca mübarek üç aylar bir rahmet vesilesi olarak Rabbimizden hediyedir. Derin bir muhasebe ve iç denetim ayları. Bizleri cennetten kovduran, cehennem ateşine iten amellerimizi gözden geçirme, Tevbe edip Allah’a koşma zamanı. Ömrümüzün belki 30-40 senesi bitti de gerişimi bitmeyecek. Rahmet iklimine girmeyen Müslüman ziyan içindedir. İşte fırsat işte af mağfiret ayları. Durmak akıllı Müslüman işi değildir. Buhârî (Zekât 10, Rikak 31, Tevhid 36) ve Müslim’in (Zekât 97) Adî İbni Hâtim’den bir başka rivayetlerinde, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Allah, sizin her biriniz ile tercümansız konuşacaktır. Kişi sağ tarafına bakacak, âhirete gönderdiklerinden başka bir şey göremeyecektir. Soluna bakacak, âhirete gönderdiklerinden başka bir şey göremeyecektir. Önüne bakacak, karşısında cehennemden başka bir şey göremeyecektir. O halde artık bir hurmanın yarısı ile de olsa, kendinizi cehennem ateşinden koruyun. Bunu da bulamayan, güzel bir söz ile kendisini korusun.” Küçük büyük dememeli, Müslüman sürekli hasenat içinde olmalı. Gafil olmamalı. Allaha işlenen suçların en kötüsü Allah’ı unutmaktır.   Çağımızın popüler kültürü tamamen Allah’ı ve sevgili Rasulünün şeriatını hayatın dışında bırakacak hayat nizamını insanlara sunmaktadır. Moda, müzik dünyası, eğlenceler, figüranlar, futbol vs. hep zevk ve eğlenceye dayalı faaliyetlerdir.  Zevklerinde hesabı vardır. Nefsimizi hangi zevklerle hazlarla besleyip gaflete düştüysek hesabını vereceğiz. Zevk sadece yiyip içmek değil.
Fazla yemek yeme zevki
İsraf zevki
Müzik zevki
Fazla uyku uyuma zevki
Geyik muhabbeti zevki
Eğlence zevki
Tembellik zevki
Vakit öldürme adına gezip tozma zevki
Sahillerde meşru olmayan tatil zevki
Zevkine Alış -Veriş zevki
Mekân ( Çay bahçesi cafe vb.) zevki
Çok gülme zevki
Cinsel haz zevkleri
Gereksiz akşam oturum zevki
Çoluk- çocuk- arkadaş zevki (zikre engel olan)
Lüks yaşama zevki
Televizyon ve İnternette sörf zevki
Egomuzu tatmin etme zevki
Münakaşa etme zevki
Allah ve Rasulü dışındaki kişilere hayranlık zevki
Dünya malı toplama zevki
Harama bakma zevki
Taraftar olma zevkleri
Oyalanma yarına erteleme zevki
Mazeret uydurma zevki, derken liste uzar gider. Benim ne suçum var ne günah işledim diyenlerin tekrar düşünmesi gerekiyor sanırım.
Hani namazın lezzeti, Zikrullahın nuru, Rasûlallaha olan muhabbetin coşkusu. Efendim fanatik Müslümanlık bize birşey kazandırmaz. Konuşmaya gelince fanatik Müslüman, ama camiye gelince ortada yok bizim Müslüman. 
Allah (celle celalühü) Kur’anı Kerimde şöyle buyuruyor: 
“Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun başında, acımasız, güçlü, Allah’ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve kendilerine emredileni yerine getiren melekler vardır.” ( Tahrim 6)
Receb ve Şaban ayları adeta farz namazı öncesi kılınan bir sünnet namazı gibi adapte olma mevsimi. Hemen arkasından terbiyeden geçmiş ruhani bir kalp ile Ramazan-ı Şerife kavuşmak.Namazlarımıza çeki düzen verelim. Oruç borçlarımız Ramazan ayı gelmeden tutalım. Beş vakit namaz kılanların da geçmiş kaza namazları varsa şimdiden başlasınlar. En azından her gün bir günlük kaza namazı kılalım. Rabbimiz bu Rahmet mevsimlerinin sevgisini kalbimize indirsin. Kalbimizi nuru ile doldursun. Rızasına cemaline kavuşturacak amelleri bize kolay eylesin. Âmin.