Bu çağımız insanlarının veya idarecilerinin veya gizli ellerin yaşadığımız asra bazı isimler veriyorlar. Onlardan bir kaçı: modern çağ, uzay çağı, teknoloji devri vs. gibi isimler. Mahlûkatın içinde en zayıf ama güce en düşkün olan tek varlık insanoğludur. Her zaman gücü iyiye güzele kullanmak isteyen olduğu gibi, güce tapan insanlar da kötüye kullanmışlardır. Yeniliğe daha iyiye, daha mükemmeli bulma hırsı hiç bitmemiş, hatta kıyamete kadarda devam edecektir.
Şunu net ifade edeyim ki Uzay çağı dediğimiz bu asırda elde ettiklerimizin hepsi, geçmiş çağlardaki insanların gücü yanında hiçbir şey değildir. Onlar bizden daha güçlüydüler. Ad ve Semud kavimleri, Firavun, Nemrud, Buhtünnasır vs. çok güçlü saltanatları ve devletleri vardı.
Ayeti Kerime de Allah (celle celalühü) şöyle buyuruyor.
‘’ Görmediler mi ki, onlardan önce yeryüzünde size vermediğimiz onca imkânı kendilerine verdiğimiz, gökten üzerlerine bol bol yağmur indirip (evlerinin) altlarından ırmaklar akıttığımız nice nesilleri helâk ettik. Biz onları günahları sebebiyle helâk ettik ve onların ardından başka nesiller meydana getirdik.’’ (En’am 6)
Geçmiş kavimlerde modernleştiler. Modernleştikçe öz kimliklerinden çıktılar. İnsanlıklarını unuttular. Gücüne tapar hale geldiler. Peygamberlerini dinlemez inkâr eder hale geldiler. Hatta güçlerine taptıkları için Peygamberleri öldürüp ortadan kaldırmayı düşündüler.
Kapitalist dünyanın insanlarını sarhoş etme tekniği modern dünya safsatasıdır. Modernlik kılıfı altında bizlerde egoist bencil, acımasız, kibirli ve cani ruhlu toplumlar olmaya doğru gitmekteyiz. Veya artık o kalıba girmiş durumdayız.
Modernlik kişinin yaşadığı çağın getirdiklerine ayak uydurmaya çalışmaya denir. Fransızca kökenli bir kelime ( bknz: Tdk sözlüğü)
Medeniyet ise bambaşka bir oluşumdur. Medeniyet : ‘’Bir ülkenin, bir toplumun, maddi ve manevi varlıklarının, ilim, fikir, sanat çalışmalarıyla ilgili niteliklerinin tümüne’’ denir.
Şuan düşünelim Modern bir toplum mu? Medeni bir toplum muyuz? Diyeceğiz ki ‘’evet modern toplumuz’’. Ama maalesef medeni bir toplum özelliğini yakalayabildiğimiz henüz söylenemez. İlme bilime, ahlaki yükselişe, adaletin sağlanmasına, saygı ve adabı muaşeretin yayılmasına çalışmak yerine, modern dünyanın getirdiklerinin sarhoşu olmakla medeniyeti asla yakalayamayız. Ondan da çok uzağız zaten.
Bilinçsiz modernleşme tembelliği ve sonunda çağdaş köleliği getirir. Medeni toplum kendi manevi ve milli kimliği ve geçmişten aldığı tecrübeyle her alanda hür bir dünya inşa eder.
Bu kadar modernleştiğimiz halde konuştuğumuz şeyler: ” çevre kirliliği, bilgi kirliliği, adaletsiz gelir dağılımı, sömürü düzeniyle zayıfları ezmek vs.”
Bugün piknik alanlarımızı bile temiz tutmayı başaramayan sözde modern(!)dünya insanlarıyız. Pasifik okyanusuna üç Türkiye büyüklüğün de çöp birikmiş. Kimin eseri bu peki? Modern dünyanın eseridir. Ayrıca birbirine saygısı kalmamış sadece kendini düşünen, kendinden aşağı insanları hor ve hakir gören toplum nasıl medeni olabilir?
Çünkü kapitalist dünyanın büyüsü şudur: Sadece kendini düşün kendin kazan ve yine kendin yaşa.
Rasulullah Efendimiz( sallallahu aleyhi ve sellem) in oluşturduğu medeniyet en kaliteli medeniyettir. Ondan sonraki gelen atalarımız Peygamberimizin kurduğu medeniyeti örnek almışlar hataları olsa da mükemmel medeniyet kurmayı başarmışlardır.
Modern dünya bir uyku hapıdır. İnsanı bir şey içmeden sarhoş eden, notası büyülü bir senfonidir. Yeni neslimizi uyandırmanın peşindeyiz ama onlardan önce; onları uyandırmak isteyenleri uyandırmak gerek.
Uyanık olanlara selam olsun.
