HELVADAN İDOLLER
01 Şubat 2022
İnsanoğlunun en çabuk etkilendiği unsur gözle görüp hissettikleridir. Hz. Mevlana hazretlerinin “ İnsan nedir derseniz gözden ibarettir derim” buyurması da çok anlamlıdır. İnsanın kalbine giden iki önemli kapının biri göz, diğeri kulaktır. İnsan gözle gördüğüne daha çok itibar eder ama gözle gördüğünün kalbine bıraktığı müspet veya menfi tesirlerle pek ilgilenmez. Buna dikkat etmeyince kalp bir nevi kâse gibi, ama faydalı, ama faydasız çok şeylerle dolar.
Görsel ve işitsel bilgi belki insanlığın ilk çağlarından beri olagelmiştir. Böylelikle simgeler semboller keşfedilmiş ve sembollere çok anlamlar yüklenmiştir. Bu semboller herhangi bir insan veya insan eliyle yapılmış bir nesne de olabilir. Kişi bir sembole bakarak birçok bilgiyi aktarabilmektedir. Ayrıca bir temsil görevi de yüklenen semboller, aslının aynası konumunda olduğu için, simge veya sembole hakaretin aslına hakaretle eşit kabul edilmiştir.
Dinimiz İslam’da aynı durumu görmekteyiz. Gerçek İslam âlimleri peygamber varisi oldukları için, onlardan birine hakaret dinimize göre peygamber efendimize hakaretle eşittir. Camiye sebebsiz kin ve garazla saldırmak, minaresini yıkmak İslam’a saldırmakla eşit sayılır.
Rasulullah efendimiz(sallallahu aleyhi ve sellem) efendimize peygamberlik verilmeden önceki dönem de putlara tapan bir insanlık vardı. Kâbe-i Muazzama’nın içinde etrafında dörtyüze yakın put mevcuttu. Her puta farklı görevler ve anlamlar yüklenmiş ve kutsiyet atfedilmişti. Lat, menat, uzza, hubel putları diğerlerinin yanında hacim olarak biraz büyük yapılmıştı. İşin garibi bu kadar put Mekkeli müşriklere yetmiyor, ayrıca kendi evlerinde helvadan ya da hamurdan putlar (idoller) yapıyorlar, önce onlara tapıp sonra acıkınca oturup yiyorlardı. Bir nevi güncel put veya güncel isteklere göre anlam kazandırılan putçuklar.
İnsanlığın kalben bozulma yolları asla değişmez. Sadece ortam ve malzemeler değişir. Mekke döneminin helvadan putları( idolleri) olduğu gibi, 21. Yüzyılında helvadan putları mutlaka vardır.
Peki idol nedir?
İdol kelimesinin TDK'ya göre iki anlamı bulunmaktadır.
1-) Gündelik hayatta daha çok karşımıza çıkan anlamı, örnek alınan, en çok hayranlık duyulan kimsedir. Örneğin; bu kişiyi kendime idol olarak görüyorum dendiğinde karşıdaki kişiye hayranlık duyulduğu anlamı çıkar. Kendi alanında tartışmasız üstünlüğe sahip kimse anlamına da gelmektedir.
2-)Çok sık karşımıza çıkmayan bir diğer anlamı ise, çok tanrılı dinlerde tapılacak nesnedir.
Bizim üzerine duracağımız konu ikinci anlamdır. Çünkü Allah ve Rasulünün önüne geçen veya Allah ile aramıza perde olan her şey puttur. Zamanımızda görsel ve işitsel medyanın zirve yaptığı malumdur. İyiye kullanılması yanında, kötü hatta derin kötülük amaçları içinde fazlasıyla kullanılmaktadır.
İnsanlığın en çok ‘helvadan idoller’ içine düştüğü konu ise ‘MODA’ dünyasıdır. Dünya diyorum çünkü paralel evren gibi hareket etmekte, çoğu zaman saat yönünün tersine akış sergilemektedir. Artık insanlık moda narkozunun etkine girmiş ayılmakta güçlük çekiyor, dinine, kültürüne, ahlakına moda kılıfı altında zarar veriyor.
İşin garibi bugün reklamlar ile göğe çıkarılan bir şeyi alabilmek için yarışa giren, ek mesailer yapan, hatta faizli kredi çekip helvadan idole sahip olmak için yarışan insan, çok kısa süre sonra peşinden koştuğu o nesneden başka bir moda ve görsel işitsel illüzyon neticesinde soğuyup terk ediyor. Hatta kötülemeye başlıyor. Yani insan önce eliyle yapıp yüceltiyor sonra ‘ Bu ne böyle? Bunu kullanan mı kaldı! Herkesin içine bununla çıkamam vs’ diyerek yine kendi eliyle yok etme çabasına giriyor.
Müslüman dikkat etmezse, Peygamber efendimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmeti için en çok korktuğu olay zuhur edebilir.
“Ben, benden sonra sizin tekrar güneşe, aya, yıldızlara ve putlara tapmanızdan korkmuyorum. Ben, benden sonra sizin dünya malını aşırı sevip dünya malına tapmanızdan, dünya malı için birbirinizin boynunu vurmanızdan korkuyorum.” (Sahih-i Buhari)
Şeytan iş başında. Kıyamete kadarda vazifesini yapabilmek için mühlet verildi. Her çağın insanının ayağını kaydıracak bilgiye sahip. Müslüman kadim düşmanı şeytana ve dostlarına karşı mağlup olmamalıdır.
Allah (celle celalühü) Kur-an’ı Kerim de şöyle buyuruyor:
‘’ Allah’a andolsun, senden önceki çeşitli topluluklara da mutlaka elçiler göndermiştik; fakat şeytan onlara yaptıklarını allayıp pulladı (güzel gösterdi). Bugün de şeytan öylelerinin velîsidir. Onlar için dehşetli bir azap vardır.’’( Nahl 63)
Yorumlar
Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.