Taksim Camii bir hayaldi. Bir hedefti. Bir vasiyetti. Verilmiş bir sözdü. Bir sevdaydı. 28 Mayıs 2021 milat oldu. Büyük bir coşkuyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla ibadete açıldı.
Caminin yapımı için çok girişmeler oldu. 69 yıldır bir şekilde engellendi.
27 Mart 1994 yerel seçimlerinde, Taksim'e cami sözü veren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu vaadi sonunda yerine gelmiş oldu. Uzun yıllardır yapılmak istenen Taksim Camii'ne birçok engel çıkartılmış, yapılabilmesi için büyük mücadele verilmişti.
Star Gazetesi’nden sevgili Nuh Albayrak abim, camiyi yapmak için yapılan girişimleri sayfasında güzel özetlemiş. Buraya o yazıdan bazı bölümleri size aktarmak isityorum.
“Demokrat Parti iktidarında Taksim'de bir cami inşa edilmesine ilişkin girişim 1952 yılında yapıldı. Mevlana ailesinden gelen tıp profesörü Feridun Nafiz Uzluk'un başkanlığındaki Anıtlar Derneği, İstanbul başta olmak üzere çok sayıda şehirde camiler yaptırmış bir dernekti. 1955 yılında derneğe, İstanbul Belediyesi'nin Taksim Cami için gerekli arsayı ayırdığı haberleri çıktı ama proje gerçekleşmedi.
İkinci girişim ise 1960'ların ortasında yapıldı. Girişimin öncüleri ise iş adamları oldu ve cami maket olarak hazır hale getirildi. 1965 yılında dönemin başbakanı Süleyman Demirel, Taksim'de Ziraat Bankası ve Hazine'ye ait arazinin cami yapılması şartıyla Vakıflar Müdürlüğü'ne satılması kararı aldı. 1979'da Süleyman Demirel başbakanlığı döneminde bakanlar kurulu kararıyla Taksim'e cami yapılması kararlaştırıldı, ancak 12 Eylül 1980 darbesi hemen ertesinde bakanlar kurulu kararı iptal edildi.
1983 yılında ANAP iktidarıyla beraber Taksim'e cami yapma niyet ve gayreti tekrar gündeme geldi. Bugün, Taksim Camisi'ni inşa ederek vakfeden Z. Altan Elmas ve kardeşlerinin (Cem Hakan Elmas, Ufuk Elmaş, Atilla Elmas) İstanbul milletvekilleri olan babaları rahmetli Elaattin Elmas ve amcaları Hayrettin Elmasın dönemin Başbakanı Turgut Özal'a müracaat ederek Taksim'e cami yapma isteklerini dile getirdi. O yıllarda henüz zamanı gelmedi denerek uygun bulunmamış olsa da bu arzu, aile büyüklerinden Elmas ve kardeşlerine bir miras olarak kalmıştı.”
Taksim Caminin inşaatının tamamlanıp ibadete açılmasıyla birlikte Elmas ailesinin de hem hayalleri hem de vasiyet yerine gelmiş oldu.
Müesser hoca
Müesser İçen İsabetli hocamı uzun yıllardır tanıyorum. Eğitim camiasının yorulmaz bir ferdidir. Kültür sanat camiasını da yakından takip eder. Etkinliklerde de sık sık karşılaşırız. Her zaman güler yüzü ve heyecanı ile selamlar beni.
Okulunun müdürü olduğu kadar bir hizmetli gibi çekinmeden okulu için çalışır. Şimdi buradan kendisinin sosyal medyadan yaptığı bir paylaşımı size aktarmak istiyorum:
“Her zaman eğitim camiasının bir neferi olarak niyetim, Rabbim'in rızasıdır. Bunun için 6 yılda sadece 10 gün izin kullandım. Bu arada okulumu, 5 defa taşıdım. Elhamdülillah, artık ferah, insanın içini rahatlatan, huzur veren, 420 ağacı( kiraz, kayısı, armut, ayva, erik, mandalina, limon, ihlamur, fıstık çamı vb.) 450 gülü, 2 kamelyası, manolyası, erguvanı, yasemini, asması olan bir okulum oldu.
Kâh okulumun temizliğini yaptım, inşaat artıklarını kazıdım, kâh şantiye şefliği, kâh bahçıvan görevini üstlendim, kâh harç karıştırdım. Vb. görevlerde bulundum. Ama hiç yılmadım. Gençlere hizmette sınır tanımadan, okulumda her gün 12 bin- 17 bin adım attım. İnşallah bu adımların, verilen belgelerin ebedi hayatta karşılığı olur. Bu guzel mekânda, İmanlı, edepli, ahlâklı, bilgili gençler yetişir.
Maltepe Kaymakamım sayın Meftun Dallı'ya ve ilçe milli eğitim müdürüm sayın Hüseyin Aydoğdu'ya çok teşekkürler.”
Hayat Boyu Eğitim Sergileri Göz Kamaştırıyor
Milli Eğitim Bakanlığı’nın “1-7 Haziran Hayat Boyu Öğretim” Etkinlikleri kapsamında yurdumuzun tüm köşesi kursiyerlerin yaptıkları birbirinden güzel ürünlerle göz kamaştırıyor.
Bağcılar Belediyesi ve Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü’nün işbirliğiyle Bağcılar Belediyesi Kadın ve Aile Kültür Sanat Merkezi’nde eğitim gören kursiyerlerin yılsonu sergisi, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı ve Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı tarafından törenle açıldı.
Sergide ahşap yakmadan tel kırmaya ve örgüye kadar yüzlerce ürün bulunuyor.
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı ve Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı stantları tek tek gezerek bilgiler aldılar.
Ahşap yakma sanatı ürünleri sergide en çok dikkat çeken stantların başında geldi.
Ahşap yakma usta öğretici Şerife Dur protokole ve ziyaretçilere ürünlerle ilgili detaylı bilgiler aktardı.
Şerife hocanın ayna işleme ve ahşap ile aynanın buluştuğu ikinci sergisi de İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün Küçükçekmece Halkalı Arena Alış Veriş Merkezinde düzenlediği sergide görücüye çıktı.
Usta Öğretici Şerife Dur, hoca olarak ilk kez sergi yapmasına rağmen ürünlerinin iki ayrı etkinlikte sergilenmesinden çok büyük mutluluk duyduğunu ifade ederken, pandeminin zor koşullarında bir birinden güzel ürünler çıkartan öğrencilerinin hepsine ayı ayrı teşekkür etti.
Kendilerine büyük destek veren Bağcılar Belediyesi, Halk Eğitim Merkezi ve Kadın Aile ve Sanat Merkezi yöneticilerine ayrıca tüm usta öğreticiler ve kursiyerler adına ayrıca teşekkür eden Şerife Dur hoca, “Bu zor koşullarda hep yanımızda oldular” dedi.
Münferit Bir Olay
Suat Köçer Erzurum Atatürk Üniversitesi Radyo Televizyon Sinema bölümünden mezun olduktan sonra sektörden hiç kopmadı. Sinema yazıları, televizyon programları, film festivalleri ile sürekli camiaya can suyu oldu.
Herkesi evinde tutan pandemi dönemi Suat Köçer’e ilham vermiş oldu. Köçer bu durumu iyi değerlendirerek ilk kitabı olan ‘Münferit Bir Olay’ romanını yazdı. Bu güzel eseri de Ketebe yayınladı.
Sinemanın dilini bilen yazar kitabı senaryo gibi yazmış. Kitabı okumuyor, izliyorsunuz.
90'ların İstanbul'unda geçen olaylar, bir grup kartonpiyer işçisinin etrafında dönüyor.
Umudun, korkunun, acının kol gezdiği bir ortamda hayata tutunmanın mücadelesini veriyor, ustalar ve çırakları. Neyse kitabın içeriği hakkında fazla sufle vermeyelim. Okuyunca çok seveceksiniz. Bir çoğunuzun benzerini yaşadığı olaylara şahit olacaksınız.
Sevgili arkadaşım dostum Suat Köçer’i tebrik ediyorum. Kitapların devamını bekliyoruz. Belki ileride bir de film olur. Umutla bekliyoruz.