​Faiz indirim kararında TCMB’nin elini güçlendiren faktörler

Türkiye Cumhuriyeti merkez bankası politika faizlerini 250 baz puan indirerek yüzde 50’den yüzde 47,5’e düşürdü. Merkez bankası yönetimi bu kararları almadan önce uzunca bir süredir Para politikası kurulu karar metinlerinde neleri yapacağını ya da neleri yapmayacağını açıklayarak; piyasa aktörlerini faiz indirimlerine hazırlayarak kurala dayalı ekonomik uygulamalardan taviz vermeyeceğini finansal ekosistemdeki tüm paydaşlara kabul ettirmiş oldu.

Kurala dayalı ekonomik uygulamaların neden önemli olduğunu göstermesi bakımından Türkiye cumhuriyeti merkez bankasının indirim kararı vermeden önce elini güçlendiren faktörlerin neler olduğunu açıklamakta fayda var.

1-Hizmet enflasyonundaki katılığa rağmen enflasyonun ana eğilimindeki düşüşün başlamasıyla birlikte dezenflasyon sürecine olan inancın pekişmesi nedeniyle faiz indirimleri beklenenden daha erkene çekilmiş oldu.

2-Talepteki dengelenme sürecinde, özellikle dış talebin ihracat odaklı büyüme politikalarını desteklemesi nedeniyle döviz girişlerindeki artışa bağlı olarak kur stabilizasyonunun sağlanması merkez bankasının elini güçlendirdi.

3-Merkez bankası bürüt rezervlerindeki artışın, net rezervleri destekleyici şekilde artmasına bağlı olarak güçlü rezerv politikalarının hayata geçirilmesi. TCMB’nin güçlü rezerv pozisyonu hem spekülatif kur ataklarını engelledi, hem de faiz indirim politikalarına zemin hazırladı.

4- Amerikan merkez bankası (FED) ve Avrupa merkez bankasının ( ECB ) faiz indirimlerine başlamış olması, ayrıca uluslararası derecelendirme kuruluşlarının not artırımları, kredi risk primi CDS’lerdeki düşüş; TCMB’na faiz indirimleri için hareket imkânı sağlamıştır.

5-Bankacılık sektöründe Türk lirası mevduatlarının giderek arması nedeniyle TL’deki değer kayıplarının telafi edilmeye başlaması faiz indirimlerinin önünü açmıştır.

6-Ekonomi yönetiminin bütçe disiplini ve yapısal reformlarla ilgili kararlı duruşu merkez bankası para politikası kuruluna; faiz indirimleriyle ilgili geniş hareket alanı sağlamıştır.

7-Döviz kurlarındaki volatilitenin önüne geçilmesiyle birlikte finansal piyasalardaki istikrarın sağlanmış olması faiz indirimleri için elverişli bir iklim oluşturdu.

Sonuç olarak uzun yıllar sonra; hem iç piyasalarda hem de dış piyasalardaki tüm aktörler faiz indirim süreçlerinin başlatılmasıyla ilgili mutabık kalmış oldu. Bu durum ekonomi yönetimi açısından bir başarı hikâyesi olmakla birlikte; ülkemizin büyümesi adına bir umut dalgası oldu.