Son Dakika Haberler
Hiç kimse Amerikan başkanının esip gürlediğine aldırmasın. Ekonomik yaptırımların hiçbir halta yaramadığını yaptırımlardan en fazla etkilenen ülkelerin yaptırım uygulayan ülkeler olduğunu en iyi bilenlerden birisi başkan Trump’tur. Hele hele bu ülke dünyanın en borçlu ülkesiyse durum daha vahimdir. İkide bir savaşları durduracağım diyerek ortalığa atılmasının sebebi de bu vahametin farkında olmasıdır.
Ekonomik yönden güçlü olan hiçbir devlet başka ülkeleri ekonomik yaptırımlarla tehdit etmez. Eğer bir yönetim sürekli olarak kendi politikalarını başka ülkelere dikte etmek için tehdit dilini kullanıyorsa arkasına sığındıkları şey ekonomik güç değil silah gücüdür. Haydut demokrasisi denilen şey tam da budur.
Amerikan yönetiminin karşılıklı ticaret üzerinden, Çin yönetimini ve Avrupa ülkelerini gümrük tarifeleriyle tehdit etmesi kendi ekonomisi için felaket olacaktır. Meseleye Çin üzerinden bir örnek verecek olursak mukayeseli ticarette Çinin ezici bir üstünlüğü vardır. Bu sebeple uzun süreli yaptırımlara ABD ekonomisinin dayanması mümkün değildir. Çinin elindeki trilyonlarca dolar ABD tahvili de işin cabasıdır.
Yeni ABD başkanı faizleri düşüreceğini, vergi oranlarını indireceğini, Çin mallarına ek vergi koyacağını, ABD’yi kripto paranın başkenti yapacağını, fosil yakıt endüstrisinin destekleyeceğini açıklayarak reel ekonomiyi öncelikli hale getirse de bu hiç kolay olmayacak. Çünkü vaatlerini yerine getirebilmesi için ilk önce Siyonistlerin kontrolünde olan Amerikan merkez bankası FED’in karanlık dehlizlerinden çıkabilmesi gerekir. Bunu başarabilmesi de mevcut şartlarda mümkün değildir.
Kendi ülkesi içinde iktidar olmayı başaramamış birisinin; Amerika’nın ticari politikalarıyla ters düşen diğer ülkeleri ticari yaptırımlarla tehdit etmesi boş bir lakırtıdan ibarettir. Bu durum en son Rusya-Ukrayna savaşında yeniden test edildi. Sonuç ekonomik yaptırım uygulanan Rusya’da rekor büyümeler gerçekleşirken; ucuz enerjiye ulaşamayan Almanya gibi yaptırımcı ülkelerin ekonomileri yerlerde sürünmeye başladı.
Bu arada ekonomik yaptırımların asıl kazananı; yaptırım uygulayan ya da yaptırım uygulanan ülkeler değil, ekonomik yaptırımları delerek kalpazanlık yapan ülkelerdir.
Yorumlar
13 Kasım 2024
07 Kasım 2024
24 Ekim 2024
16 Ekim 2024
09 Ekim 2024