Günümüzde akıllı telefon kullanımının artmasıyla birlikte kulaklık kullanımı da oldukça yaygınlaştı. Masum gibi görünse de kulaklık kullanımı, ses düzeyi doğru seviyede ayarlanmadığı takdirde kulak sağlığını ciddi şekilde tehdit ediyor. Özellikle gençlerin ve işitme duyarlılığı yüksek bireylerin kulaklık kullanırken dikkatli olmaları büyük önem taşıyor.
Necmettin Erbakan Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak, Burun ve Boğaz Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fakih Cihat Eravcı, müzik dinleme, film izleme ve oyun oynama gibi aktiviteler için her yaştan insan tarafından tercih edilen kulaklıkların doğru kullanılmadığı taktirde işitme kaybına ve birçok hastalığa neden olduğunu ifade etti.
Son 10 yılda kulaklık kullanımının yüzde 75 oranında artış gösterdiğini aktaran Doç. Dr. Eravcı, “Kulaklıkların bilinçli bir şekilde kullanılması çok önemli. Kulaklık kaynaklı insan sağlığını etkileyen 2 durum var. Birincisi dış kulak yolundaki kirlerin kulaklıkla birlikte içeriye doğru itilmesi nedeniyle enfeksiyonlara yol açılması. Özellikle alerjisi olan hastalarımızda ve atopik bünyeli kişilerde bu risk daha da artıyor. Kulak içerisi nemli kalıyor, havalanmıyor ve peşi sıra enfeksiyonlar gelişmeye başlıyor. İkinci durum ise iç kulak problemleri. Yüksek seste uzun süre kulaklık kullanımı, iç kulakta bulunan ve duymamızı sağlayan tüylü hücrelere zarar veriyor” dedi.
Kulaklık Kullanımında 60 Kuralı
Doğru kulaklık kullanım tavsiyelerinde bulunan Doç. Dr. Eravcı, “Kulak içi kulaklıkların belirli aralıklarla antiseptik bezlerle silinmesi gerekmektedir. Bu kulaklıklar gündelik kullanımda yerlere düşebiliyor. Temiz zannedilen alanlara koyulabiliyor. Bu nedenle düzenli sterilize edilmesi önemli. Çoklu kulaklık kullanımının yapılmaması gerekir. Kulak içi kulaklıklar yerine tüm kulağı kaplayan kulak üstü kulaklıkları kullanmak çok daha avantajlı. Kulak üstü kulaklıklar, dışarıdan gelen gürültüleri daha fazla engellediği için daha düşük ses seviyesinde kullanma imkânı sağlıyor. Kulaklıkların ses seviyesinin en fazla yüzde 60’ta ve 60 dakikadan fazla kullanılmamasını tavsiye ediyoruz. 60 dakikadan sonra kulaklık kullanımına bir süre ara verilmeli. Biz buna 60 kuralı diyoruz” ifadelerini kullandı.
1 Milyar Genç Erişkin İşitme Kaybı Riski İle Karşı Karşıya
Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre 1 milyar genç erişkinin uzun dönemde işitme kaybı riski ile karşı karşıya olduğunu ifade eden Doç. Dr. Eravcı, “Bu veride tamamen bir işitme kaybından bahsedilmiyor. Kısmi frekans bazında, ince ses kayıplarından bahsediliyor. Bu kadar kayıp bile konuşmamızı, iletişimimizi etkiliyor ve sonraki dönemlerde kulak çınlama risklerini ortaya çıkarıyor. Kulaklarımız, sosyal hayatta tüm ilişkilerimizi belirleyen, duygularımızı ifade etmemizi ve karşı tarafın duygularını anlamamızı sağlayan en önemli araç. Bu tamamen gözden kaçırılıyor ve önemi tam anlamı ile fark edilemiyor. Vatandaşlarımız mutlaka yıllık kulak kontrollerini yaptırsınlar. Özellikle okula yeni başlayacak olan çocukların ve 50 yaş üstü vatandaşlarımızın kulaklarını muayene ettirmelerini tavsiye ediyoruz. Sağlık Bakanlığımızın protokollerinde, ulusal tarama programının içerisinde de bu kontroller söz konusu. İşitme kaybı tespitinde ya da belirtilerinde vatandaşlarımız muayenelerini ihmal etmesinler. Tek kulakta problem olsa dahi başvuruda bulunulması önemli. Çünkü bazı hastalarımız tek kulağının duyması nedeniyle karşı kulağındaki durumun farkında olamayabiliyor” diye konuştu.(Yunus Köroğlu)
