Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, kurumda düzenlenen TÜRKPATENT Akademi Tanıtım ve Yapay Zeka Destekli Dijital Dönüşüm Projesi İmza törenlerine katıldı.
"İnovasyon" adı verilen yenilikten ürün ve hizmet oluşturma sürecinin, insanoğlunun sınırsız potansiyelinin ekonomik ve sosyal değere dönüşmesine imkan tanıdığına işaret eden Kacır, ulaşım ve iletişim imkanlarının çeşitlenerek artmasının, mesafeleri ortadan kaldırdığını, çok daha geniş ürün ve hizmet yelpazesine erişimi mümkün kıldığını söyledi.
Kacır, yüksek fayda sunan, hedef kitleye odaklı markalaşmış, inovatif ürün ve hizmetlerin, iş dünyasında fark yaratmanın, sürdürülebilir başarının anahtarı olarak öne çıktığını bildirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugün dünyanın en başarılı şirketlerinin piyasa değerlemelerini tayin eden temel unsur, ellerindeki fikri sermayedir. Bu nedenle ülkemizin her alanda özgün, yenilikçi, rekabetçi ürün ve hizmetler sunma kabiliyetini yükseltmeyi, Milli Teknoloji Hamlemizin başarısının anahtarı olarak görüyoruz. Son 22 yılda önemli adımlar attık. Sayıları 1600'ü aşan AR-GE ve tasarım merkezlerimizle, inovasyon kültürünün özel sektörümüz tarafından benimsenmesini sağladık. Sayıları 2'den 105'e çıkan teknoparklarımızda, 11 binden fazla inovatif girişimin yenilikçi fikirlerini hayata geçirmesine imkan tanıdık."
Türk markalarının savunmadan otomotive, e-ticaretten beyaz eşyaya, ulaşımdan sağlığa pek çok alanda inovatif fikir ve projeleriyle göğüsleri kabarttığını anlatan Kacır, yenilikçi fikirlerin, doğru stratejilerle desteklenip fikri mülkiyet haklarının korumasıyla yerel ve küresel pazarlarda güçlü rekabet avantajı elde edeceğini bildirdi.
Kacır, yenilikçi fikirlerin ekonomik değere dönüşmesinin yeni ilham ve buluşların kapılarını açacağına dikkati çekerek, şu ifadeleri kullandı: "Fikri mülkiyet kapasitemizin yükselişi bizler için umut vesilesidir. Geçerli tescile sahip sınai mülkiyet portföyümüzü 22 yılda 93 binden 2 milyonun üzerine çıkardık. Yerli patent başvurularında dünyada 12'nci, marka başvurularında 6'ncı, tasarım başvurularında ise 2'nci sıradayız. 22 yıl önce ülkemizde bir senede gerçekleştirilen patent başvuru sayısı yalnızca 414'tü. Türkiye'de günde ancak bir tane yerli patent başvurusu gerçekleştiriliyordu. 2024'te ise yerli patent başvuru sayısında yeni bir rekor kırdık ve 10 bin 186'ya yükseldi. Bizler bu başarıyı, dünya sahnesinin her alanında yükselen bir Türkiye'nin nişanesi olarak değerlendiriyoruz."
Atılan adımlarla TÜRKPATENT'i fikri mülkiyet portföyünün ve yenilik ekosisteminin gelişimine katkı sağlayan bir kuruma dönüştürdüklerini aktaran Kacır, "Geçmiş dönemlerde patent başvuru sürecinin en önemli basamağı konumundaki buluşların özgünlüğünü ortaya koyan patent araştırma raporunun hazırlanması için buluşçularımız, yurt dışındaki patent otoritelerinin kapısında bekliyordu. Buluşçularımızın şevkini kıran bu güçlüğe son verdik. 2017'den bu yana raporları kurumumuz bünyesinde hazırlıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Kacır, Milli Teknoloji Hamlesi doğrultusunda sınai mülkiyet bilincinin toplumun tüm kesimlerinde oluşması adına da önemli çalışmalara imza attıklarını anlatırken, ülkenin her köşesinde 310 sınai mülkiyet biriminde 492 danışmanın bu alanda farkındalık oluşturmak için görev yaptığını söyledi."Kapsamlı bir öğrenme deneyimi sunacağız"
Fikri mülkiyet alanında nitelikli insan kaynağı havuzunu genişletmek adına önemli bir adımı devreye aldıklarını belirten Kacır, sözlerini şöyle sürdürdü: "TÜRKPATENT Akademi ile coğrafi engelleri ortadan kaldırarak ülkemizin her köşesinden katılımcılara ulaşacak, zaman ve mekandan bağımsız bir dijital akademiyi devreye alacağız. Patentten markaya, tasarımdan coğrafi işaretlere kadar geniş yelpazedeki bir bilgi külliyatını vatandaşlarımızın hizmetine sunuyoruz. Halihazırda 1200 dakikadan fazla içeriğe sahip 56 eğitim modülünü bünyesinde barındıran akademiyi, önümüzdeki dönemde dijital kitaplar ve yayınlarla zenginleştirerek daha kapsamlı bir öğrenme deneyimi sunacağız. Öğrenmenin yalnızca fiziksel sınıflarla sınırlı kalmadığı dijital çağda, TÜRKPATENT Akademi bünyesinde eğitimlerini başarıyla tamamlayan katılımcılarımızın yetkinliklerini dijital rozet ile tescil edeceğiz."
Kacır, dijitalleşme projeleriyle, vatandaşlara sunulan hizmetlerde bürokratik süreçlerin en aza indirildiğini aktararak, e-Devlet platformuna entegre Elektronik Başvuru Sistemi'yle TÜRKPATENT'e bir yılda gerçekleştirilen 250 binden fazla başvuru işleminin dijital ortamda yürütüldüğünü bildirdi.
Yapay Zeka Destekli Dijital Dönüşüm Projesi'nin TÜRKPATENT'in yazılım altyapısını yapay zeka teknolojileriyle güçlendireceğine işaret eden Kacır, "24 aylık zaman diliminde gerçekleştirilecek Yapay Zeka Destekli Dijital Dönüşüm Projesi sayesinde, halihazırda kurumumuzun bünyesinde farklı yazılımlar tarafından yürütülen iş süreçleri arasında entegrasyonu güçlendirerek iş akışlarını sadeleştireceğiz. Kurum içi koordinasyonu artıracak ve kullanıcı deneyimini iyileştireceğiz. Devreye alacağımız yeni yazılım altyapısının can damarını ise yapay zeka destekli sistemler oluşturuyor." dedi.
Kacır, kuruma yapılan başvuruların, yapay zeka destekli sistemler sayesinde daha hızlı analiz edileceğini, değerlendirme sürelerinin minimuma indirileceğini anlattı.
Yeni altyapının başvuru sahiplerine hem zaman kazandıracağını hem de başvuruların doğruluğunu artırarak uluslararası standartlarda hizmet sunulmasını sağlayacağını belirten Kacır, şunları kaydetti: "TÜRKPATENT'i, ülkemizdeki fikri sermayenin koruyucusu olmasının ötesinde aynı zamanda gelişiminin de öncü kurumlarından biri haline getireceğiz. Bu doğrultuda ülkemizin kültürel mirasını ve zenginliğini coğrafi işaretle tescilleyerek hem üreticimizi hem de tüketicimizi koruma altına almaya devam ediyoruz. 1680 yerli coğrafi işaret tesciliyle dünyada Çin'den sonra ikinci sıraya yükseldik. Ticarileşme ve uluslararası markalaşma hususunda önemli bir adım olan AB coğrafi işaret tescil sayımız geçen yıl 18'den 29'a ulaştı. Türkiye Yüzyılı'nda kurumumuza biçtiğimiz bir diğer kritik rol ise ülkemizin güçlü AR-GE ve inovasyon sisteminin çıktısı olan patentlerin ticarileştirilmesi ve ekonomik değere dönüşmesinin önündeki engellerin kaldırılmasıdır. Bu doğrultuda, yenilikçi sanayiye entegre edilmesi, girişimcilere ve yatırımcılara sunulması için etkin mekanizmalar geliştirmeye devam edeceğiz."
Kaynak: AA