Son Dakika Haberler
İnsan kâinatın küçültülmüş şeklidir, eskilerin ifadesiyle misal-i musaggardır.
Kâinatta Allah’ın yerleştirdiği “altın oran/mizan” insanda da vardır.
Akıl sahipleri kâinattan ya da insandan bütün disiplinler adına ibretler çıkarabilir.
Çok yaygın, aktüel ve cazip olduğu için insan ve yönetim sistemleri adına bir değerlendirme yapabiliriz.
Yönetişimde kuvvetler ayrılığı en temel esastır.
Erklerin bağımsız ve ayrı olması ve birbiriyle denge içerisinde çalışmasına dair insandan özetle şu ölçüyü alabiliriz.
İnsanda bulunan beyin yönetişimde yasama görevini üstlenir.
Bir “bal arısı” gibi çevresinden, insanlardan ve kitaplardan aldığı nektarları kendi kovanı olan beyninde işler ve kendine dair yaşam anayasası ve onun çizdiği çerçeve içerisinde kanun/tüzük/yönetmelik ve diğer yasal mevzuatı düzenler, resmi gazetede yayınlar ve hayata aktarılması için yürütmeden sorumlu beyinciğe bildirir.
Beyincik yasama organı beyinden gelen anayasa/yasa/tüzük/yönetmelikler çerçevesinde hiç yorum yapmadan vücudu yönetir.
Uygulamada ortaya çıkan sıkıntıları anında çözümü için beyne bildirir.
Vicdan ise hem beyni yaptığı yasama faaliyetlerinde, hem de beyinciği yürütme işlemlerinde denetler.
İnsanın “bal arısı” örneğinde olduğu gibi beynini ve vicdanını insanlardan, kitaplardan ve dünyanın güzel tablolarından aldığı bilgilerle sürekli olarak zenginleştirmeli, parlatmalı ve hepsinden önemlisi güncel ve taze tutmalıdır.
Değişen ve dönüşen dünyada beynini ve vicdanının yeni bilgiler, yeni insanlar, yeni şehirler, yeni… katkılarla zenginleştirmelidir.
Beyni aktif kullanmayıp sürekli aynı tekrarlarla hayatını beyincik üzerinden yürüten insanlar erken yaşlarda dahi Alzheimer ve demans oluyorlar.
Yasama/Yürütme/Yargısını güncel tutmayan devletlerde hızla geriliyor ve tarihin arşiv raflarındaki yerini alıyor.
Teknolojinin gelişmesi ile konforun çok ön plana çıktığı günümüzde “konfor çürütür/hareket yaşatır” ilkesini esas alalım be bu ilkeyi sadece fiziksel aktivite ile sınırlamayalım.
Çalışmayan kasın küçüldüğü/atrofi gibi çalışmayan, yeni bilgiler, insanlar, şehirler, fikirlerle hareketlendirilmeyen beyninde küçülüp bizi Alzheimer ve demansa sürükleyeceğini unutmayalım.
Peygamberimiz (s.a.v.) “mescitte sürekli aynı yerde namaz kılmayın” sözüyle fiziksel hareketin önemine, “bir saat tefekkür bir sene nafile ibadetten değerlidir” cümlesiyle de zihinsel aktiviteniin hayati önemine dikkat çekmiştir.
Yorumlar