Son Dakika Haberler
İnsanın ruhlar âleminden dünyadaki yolculuğu anne karnında başlar.
Ruhun bineği olacak vücudun şekillendiği anne rahmi aynı zamanda binici ile bineğin de buluştuğu, birleştiği yerdir.
İlkler çok önemlidir.
Dolayısıyla ruhun bedenle buluştuğundaki şartlar insan ruhunu ve bedenini bir ömür derinden etkiler.
Annenin psikolojisi, bebeğine olan ilgi ve alakası, düşünce ve duygu durumu, kendi beslenmesi, sağlığı, uyku düzeni bebeği direkt etkiler.
“Oral Fiksasyon” ruhun bedenle ilk buluşmasından itibaren üzerinde hassasiyetle durmamız gereken insanın dünya yolculuğundaki en önemli kavramdır.
Ruhun bedene üflenmesinden (hayat) geri ayrılmasına (ölüm) kadar geçen sürede insan bütün etaplara takılmadan iyi çalışan otomatik vites şanzıman gibi kayarak ilerlemelidir.
Bir etapta takılma olduğundan o bütün diğer etaplara tesir eder.
Özellikle 0-3 yaşta bu takıntı (oral fiksasyon) gerçekleştiğinde işler oldukça zorlaşır.
Bebeğin sevgi, şefkat, muhabbet dalgalarıyla 9 ayı tamamlaması, normal doğumu, aynı muhabbetle en az iki yıl emzirilmesi ve üç yaşına kadar anne/baba ve yakın çevreye doyması onun ruhunu da pişirir.
Doğal gelişimde nasıl vakti gelince doğum gerçekleşiyorsa, aynı şekilde anne sütüne doyup bebeğin memeyi bırakması, anne babaya doyup çocuğun kendisinin istekli bir biçimde onlardan uzaklaşması gerekiyor.
Bu etaplarda doyuma ulaşıp kendi yolunda ilerlemek isteyen çocuğu o etaplarda tutmaya çalışmak, zorlamak ta; en az doymadan erken bırakmaya zorlamak kadar “oral fiksasyon” a neden olur.
“Oral Fiksasyon” sigaradan madde bağımlılığına, hırsızlıktan cinsel sapıklığa kadar bütün olumsuzlukların altında yatan en etkin sebeptir.
“Hırsızlık yapan çocuk annesini arar” sözüyle İngiliz Psikanalist Donald Winnicott (1896-1971) bu acı gerçeğe dikkat çekmiştir.
Yaşlanma “süreç odaklı” dır ve anne karnından başlar.
Alet işler el övünür.
Talih işler kul övünür.
İnsan talihinde en önemli iki şey:
1.İyi bir anne ve onu/anneyi/eşini her daim destekleyen bilinçli bir baba
2.İyi bir sınıf öğretmeni
İyi bir hayat için iyi bir yaşlanma/yaş alma gerekiyor.
Ve bu iş anne karnından başlayan ve her nefes/her/lokma/her adım olumlu/olumsuz etaplarla ilerleyen/olgunlaşan bir süreçtir.
Bu sebeple insan sonuç odaklı değil, süreç odaklı bir hayat sürmeli.
Sürecin hakkını veren sonuca zaten ulaşır.
Sonuca odaklan sürecin hakkını veremeyeceği için sonuca da asla ulaşamaz.
Her etabın hakkıyla yaşandığı sağlıklı, verimli, bereketli ve huzurlu “süreç odaklı” bir hayat diliyorum.
Yorumlar