Yalan bütün dinlerin ve değer sistemlerinin reddettiği ve çirkin bulduğu bir davranıştır.
İslam dini yalanı, insanın tasnifinde Allah katında en değersiz olanlar kategorisinde değerlendirdiği “münafık alameti” olarak kabul eder.
Yüce Allah, Kur’an-ı Kerim’de yalan, dedikodu, iftiralarla oluşturulan fitneyi katilden, insan öldürmeden daha zararlı olarak değerlendirir. (bkz. Bakara, 2/191)
Öyle bir asırdayız ki tek başına kavmi helak eden amellerin hepsi neredeyse aynı şehirde yaşanır olmuş durumda.
Yalan da ahir zamanda gelişmiş versiyonlarıyla kullanılıyor maalesef.
Pozitif yalanlar en tatlı renklerle birlikte en gelişmiş pazarlama taktikleriyle sunuluyor insanların hizmetine.
İşimize gelen yalanlara pozitif yalan olarak bakıp aklımızı/kalbimizi sonuna kadar açarken, negatif yalanları ise yalan olduğu için değil işimize gelmediği için reddediyoruz.
Oysa insan için en zararlı yalanlar bir şekilde insan nefsini/egosunu okşadığı için pozitif yalanlardır.
Makam ve mevki konusunda; kullanılacak ve her türü su-i istimale hamal olacak zavallı insanlar pozitif yalanlarla ikna edilir.
Tecrübe, bilgi, birikim ve birçok vasıf isteyen o görev için bir zavallı bulunur ve pozitif yalanlarla başı döndürülür, narkoz verilir uyuşturulur ve o koltuğa oturtulur.
Her gün işin ehli olmadığı konularda onlarca yüzlerce imza attırılır, bir sürü olmayacak taleplerin yerine getirilmesinde kullanılır.
Ve bir gün pozitif yalanlarla şişirilen balon patlar, o kullanılmış bir peçete gibi çöpe atılır ve yeni pozitif yalan narkozuna uygun kurbanlara yönelinir.
Bu sebeple ne büyük irfan kişinin kendini/haddini bilmesidir.
Neyi yapacağını, neyi yapamayacağının farkında olmasıdır.
Bir insanı layık olmadığı yere koymak zulümdür. “ der Hz. Ali (r.a.)
Liyakat ve ehliyet sahibi olup olmadığının öncelikle insanın kendisi bilmesi gerekiyor.
Onu pozitif yalanlarla uyuşturup o makam ve mevkiye getirenler onun liyakat ve ehliyet sahibi olmadığını zaten biliyor.
Onlar işi bilmeyen, emirlerine itiraz etmeyecek her daim “tamam efendim” diyecek zavallı avındalar.
Hz. İbrahim (a.s.) atamızın dediği gibi diyelim: “Ben batanları sevmem” (En’am, 6/76)
Baki bir hayat sermayesi olsun diye baki işlere yönelelim.
Ahirette bizi cehennemin en dibine gönderme riski olan yalanın negatifinden kaçtığımız gibi pozitifinden de kaçalım.
Bizi sürekli öven ve yağlayan dalkavuklardan uzaklaşalım.
Onların zehirli pozitif yalanlarının en az uyuşturucu kadar dünya/ahret hayatımıza zarar verdiğini unutmayalım.
Yorumlar
Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”
Bu site deneyimlerinizi kişisellesştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın.
Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.