Yurt genelinde yaşanan orman yangınları milyonların yüreğini yaktı, yakmaya da devam ediyor. Sayısız kuş, kurt, börtü böcek yandı. Ciğerlerimiz, yüreklerimiz köz oldu.
Başta Ege ve Akdeniz'deki tatil yerleri olmak üzere birçok bölgede meydana gelen eşzamanlı orman yangınlarıyla mücadele, havadan ve karardan sürüyor. Vatandaşlarımız da canını hiçe sayarak itfaiye erlerine destek veriyor.
Daha önce tanık olmadığımız ölçekte orman yangınlarıyla boğuşuyoruz. Aynı anda ülkemizin değişik bölgelerinde 100’den fazla ayrı noktada yangın başladı. Elbette bu tesadüf olamaz. Enine boyuna mutlaka araştırılmalıdır.
Bu kadar yaygın, felâketle hiçbir ülke kolay başa çıkamaz. Büyüklüğüyle ve teknolojisiyle övünen koca koca ülkelerin bu konuda çok ama çok zorlandıklarına şahit olduk. Ülkemizde şu ana kadar 35 ilde 129 birbirinden bağımsız noktada çıkan yangınları devletimiz çok şükür tüm imkânlarıyla, milletinin desteğiyle bu yangınları büyük oranda söndürdü.
Ülkemizin her köşesinden belediyeler, sivil toplum kuruluşları hemen olay bölgelerine koştular. Konya Büyükşehir Belediyesi dilsiz canlıların tedavisi için özel ambulansıyla hemen yerini alarak, yaralanan hayvanların tedavisine başladı. Diğer belediyeler ve kurumlar da başka acıları sardı.
Yüzlerce insanımız itfaiyeci dostlarımıza ayran su taşımak için gönüllüler ordusunda yerlerini aldı. Şahin Akdemir kardeşimiz de bu gönüllülerden biriydi. Yaptığı seferlerden birinde dumandan zehirlenerek hayatını kaybetti.
Allah, mekânını Cennet eylesin.
Milas Müftülüğü personeli, günlerdir neredeyse evlerine gitmeden lojistik destek bölümünde canla başla çalışıyorlar. Genci, yaşlısı, kadını, erkeği yangın alanlarına ellerinden geldiğince destek veriyor. Kurtuluş savaşından kalma fotoğraflarda gördüğümüz kareleri, şimdi de bu desteklerle görüyoruz.
Allah hepsinden razı olsun.
Bilgi kirliliğinin ayyuka çıktığı bu günlerde milletimize gerçekleri aktarmak için canı pahasına yangın alanında bulunan gazeteci, haberci meslektaşlarımıza da kolaylıklar diliyorum. Çok zor şartlar altında görev yapıyorlar.
Bütün bu yardım koşuşturmasının yanında maalesef açık ve zayıf nokta arayanlar da oldu. Ellerinde merceklerle gezip ‘Şu eksik bu eksik’ yaygarası kopardılar ve koparmaya da devam ediyorlar.
Yapmayın etmeyin. Yanan bu ülke, ormanlar, canlılar bizim. Hepimiz, bu vatanda nefes alıp veriyoruz. Dünyanın hiçbir yerinde bu güzellikte bir vatan yok. Şu anda siyasi çekişmeleri bir kenara bırakalım, eksiklik yaygarasından, olumsuz konuşmalardan vazgeçelim, birlik olalım ve bu yangını hep birlikte söndürelim.
Türkiye’den başka Türkiye yok, biliyorsunuz değil mi!