Son Dakika Haberler

Ahmet Dur

Ahmet Dur

​Sürgün hayat içinde mücadele

15 Ağustos 2020
Nevzat Arabacı bir döneme damga vurdu. İsmini unutulmazlar arasına yazdırdı. Zor dönemlerde mücadele nasıl verilir onu öğretti. Şimdiki gençliğe ‘Bunlar ancak filmlerde olur’ dedirten bir hayat yaşadı. MTTB’de ve Akıncılar Derneği’nde çok hizmetleri oldu.

Öyle bir hayat yaşadı ki ‘sürgün hayat’ ifadesi ona cuk diye oturur. Sadece ilkokul ve ortaokulu doğup büyüdüğü Sivas Divriği ilçesinde kesintisiz okudu. Sonrasında acılı bir gurbet hikâyesi başlıyor. Lise yıllarında davasına gönül verdi.   

Her türlü haksızlığa, yıldırmaya, korkutmaya, dayağa rağmen davasından dönmedi.

Liseyi, dört ayrı okulda tamamladı. İstanbul Kabataş Erkek Lisesi, Erzurum Lisesi, Sivas Lisesi, İstanbul Pertevniyal  Lisesi.  Gittiği her lisede davası uğruna mücadelenin içinde oldu. Özellikle felsefe öğretmenleriyle çetin bir tartışma içindeydi. Felsefe hocalarına kızgınlığından dolayı üniversite sınavında felsefe bölümünü hedefledi ve kazandı.

Nevzat hoca üniversite yıllarını şöyle anlatıyor, “Üniversiteler solun kalesi gibiydi.  Okulumuzdaki profesörlerin, Tarih, Edebiyat, Arap Fars bölümünde birkaç hoca hariç, hemen hemen ekserisi sol öğrencileri tutuyor onlarla beraber hareket ediyor, onlarla beraber yürüyüş yapıyordu. Çünkü bizim zamanımızda üniversiteye polis giremez, profesörlerin milletvekilleri gibi dokunulmazlığı vardı. Kimse onlara bir şey diyemezdi.”

Üniversite yıllarında Milli Türk Talebe Birliği’ne sık gelip gitmeye başladı ve faaliyetlerine katıldı. Artık sağ öğrenciler de birlik olmaya başlamışlardı. Bu birlik sayesinde okullarına rahat gitmeye başlamışlardı artık.

1971 yılında öğretmen olarak Konya Kulu’ya atanıyor. Hoca, öğretmenlik yıllarını daha doğrusu başlayacak olan sürgün yıllarını şöyle anlatıyor:

“Konya / Kulu Lisesi’ne öğretmen oldum. Okuldan içeri girdim daha elimde bavulum var. Baktım okul salonunda 15 yaşında bir çocuk, 3 öğretmen dövüyor. İlk defa öğretmen oluyoruz. Çocuğa sordum evlâdım bu nedir? ‘Ben milliyetçiyim ülkücüyüm de beni bunun için dövüyorlar’ dedi. Ben de çocuğun yanında öğretmenler ile mücadeleye başladım aynen üniversitedeki gibi. Ve gücüm yetti her birini bir tarafa attım. Orta boylu bir adam çıktı geldi. Ne oluyor? Kimsin sen? öğretmenim dedim. Hoş geldin. Bu adam müdürmüş meğer. Okulda mücadele başladı. 3 arkadaşız. Din dersi öğretmeni İlhan Bey, edebiyat öğretmeni Mustafa Kemal Kayra, başka yok. Çok kısa zamanda okula hakim olduk, hakim olunca baktılar ki olmuyor Konya'ya sürgün ettiler. Konya Gazi Lisesi’nde başladım görevime. Orada da bir müddet tuttular, baktılar ki bu adam onlara yaramaz. Beni merkez imam hatibe verdiler. Yüzde 5 namaz kılma oranını yüzde 90’a çıkardım. Burada da mücadele! Karşımızda çoğunluğu zalim olan meslek dersleri öğretmenleri vardı. Mücadele başladı.

MTTB Birliğini kurduk Konya'da. Öğrenciler akın akın gidiyor, okul müdürü ilâhiyatç,ı bizi Atatürk düşmanı diye mahkemeye verdi. Tezgâh içinde tezgâh kurdular ama MTTB çığ gibi büyüdü.”

İmam Hatip’ten sonra Maarif koleji dönemi başlıyor. O dönemi de şöyle anlatıyor Nevzat hoca:

“O günkü adıyla Maarif Koleji Amerikalılar’ın ders verdiği okul, sonradan Anadolu Lisesi'ne çevrilen okula verdiler. İlk defa böyle bir okula gidiyordum. Ben, kapıdan girerken öğretmenlerin hepsine birden dedim ki, "Ben Müslümanım, İslâmı savunurum. Öğretmen odasında bulunduğu müddetçe İslâm'a, Kur'ân'a ters bir şey söylerseniz, hepinizle kavga ederim. Bunun dışında ben çok iyi adamım" dedim. Baştan söyledim. Öğretmenler odasına girdiğim zaman asla din aleyhinde konuşamazlardı. Ben de elimde Marks’ın kitabını okurdum. Okulda bir ben varım bir de edebiyat öğretmeni var, başka yok.” 

Daha sonra Bozkır Lisesi, Tekirdağ Namık Kemal Lisesi, Tekirdağ Saray Lisesi, Tekirdağ Çorlu Lisesi ve tekrar Konya Anadolu Lisesi. En son Ankara Mehmet Akif Ersoy Lisesi’nden 1996 yılında emekli oluyor. Emekliliğinden sonra Şule Dershanesi, Oğuz Dershanesi, Muradiye Dershanesi’nde mantık felsefe dersine girdi. Konya’da Özel Ekol Lisesi’nde çalıştı.

Gittiği her okulun hikâyesi birbirine benzese de hocanın mücadelesi hiç değişmedi.

1980 darbesinden sonra hoca tutuklandı ve 24 ay cezaevinde kaldı. Cezaevi hikâyesi acılarla dolu.

Nevzat hoca, siyasi hayatın sürekli içinde oldu. Siyasi çalışmalarını kendi ifadeleri ile yazalım:

“Siyasi hayata Başbuğ ile başladım, Erbakan hocamla devam ettim. Erbakan ve Türkeş'in birleşmesinde Ankara'da çok yoğun çalışmalarım oldu. Ondan memnunum çünkü eğer o birleşme olmasaydı bu günlere gelemezdik. Muhsin Yazıcıoğlu'nu destekledim, Özal'ı desteklemedim. Recep Tayyip Erdoğan beyi destekledim ve MHP ile birleşmesini savundum. Geleceği bunların çok şuurlu birliğinde görüyorum.”

Ben, Bozkır İmam Hatip Lisesinde okurken efsâne bir isim dolaşıyordu. Okula kayıt olmadan birkaç yıl önce ilçemize felsefe öğretmeni olarak sürgün gelmişti. Kısa zamanda kendini fark ettirmiş. Bozkır o zamanlar şimdiki gibi değil. Büyükşehirlerde yaşanan olayların benzerleri Bozkır’da yaşanıyor. Nevzat Arabacı hoca, Bozkır’da da ciddi bir mücadele veriyor. Milliyetçi muhafazakâr gençleri etrafında toplamayı başarıyor ve halka giderek genişliyor.

Karşılarında ne konuştuğunu bilen, doğru sorular soran birini gören Bozkır gençliği, Nevzat hoca karşısında büyüleniyorlar adeta. Hoca kaldığı kısa sürede Bozkır’ın unutulmazları arasına giriyor.

Yakın zamanda vefat eden hocamıza rahmet diliyorum. Konya’mızın değerlerinden biriydi.

Yorumlar

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”