Ülkemiz, coğrafi konum olarak dünyanın en stratejik yerindedir. Dünyanın en nadide ülkesiyiz. Nereden, hangi açıdan bakarsak bakalım ülkemizin artılarını sayarak bitiremeyiz. Türkiye Cumhuriyeti nüfus kâğıdına sahip herkes dünyanın en şanslı insanıdır. Ne demek istediğimi, yurtdışında yaşayan insanlarımız çok iyi bilir.
Vatan – bayrak Türk milletinin namusudur. Bizim baş sloganımız “Mevzu vatansa gerisi teferruattır’. Yan bakan, göz diken anında cevabını alır. Çanakkale ve Kurtuluş Savaşlarında 7 düvele karşı mücadele verdi ecdadımız. Tarihimiz nice zaferlerle doludur.
Ülke olarak büyük badirelerden, ağır imtihanlardan geçiyoruz. Vatan için şehitler veriyoruz. Vakit kenetlenme bir olma vaktidir. Dua vaktidir. Çünkü mevzu vatandır.
Vatansızlığın ne olduğunu önüne çıkan ilk mülteciye sor.Cevabı ne olacaktır biliyor musun? “Malın mülkün şöyle dursun. Her şeyinle vatanına sahip çık” olacaktır. Onlarında bir zamanlar malları mülkleri vardı. Vatan olmayınca maalesef her şey sıfırlanıyor. Başka ülkeye mi gidersin? Şunu iyi bilin ki bizim gidecek yerimiz yok. Allahım vatanımızı korusun.
Suriye’de ne işimiz mi var
Türkiye'nin Suriye'de ne işi var demek hiçbir şey bilmemek demektir. Siyasi öngörüsüzlüktür. Suriye'ye binlerce kilometre öteden gelen ABD'nin, Rusya'nın, Fransa'nın ve İran'ın ne işi var? Suriye bizim komşumuzdur. Komşumuzdaki yangın elbette bizi yakından ilgilendirir. Komşumuzda gerçekleşen iç çatışma ve istikrarsızlık da ülkemizin askeri, siyasi ve ekonomik güvenlik problemidir. Bu sebeple kendi güvenliğimizi sağlama adına Suriye'de bulunmamızı siyasi tartışmalara, ihtiraslara ve emellere alet etmek, vatan, bayrak ve millet ülkümüze halel düşürmektedir. Bu siyaset üstü bir durumdur ve siyaset üstü bir duruş ve tutum gerektirir. Türkiye Suriye’de “Suriyeliler” için savaşmıyor. Türkiye orada ülkemiz çıkarları için var. Biz bugün orada olmazsak, Allahım korusun yarın onlar bizde olacaktı.
Şehit askerimiz, Nihat uzmanımız şahadetinden önce arkadaşına gönderdiği mesaj, bizim Suriye’de ne işimiz olduğunun çok iyi bir cevabıdır. Bu sorunun cevabını şehitlerimiz vermiştir.
Nihat Uzman: “ Sizden ricam sakın Suriye’de ne işimiz var diyenlerden olmayın, gittim gördüm tam da olmamız gereken yerdeyiz. Yedi düvel bir olmuş rejimi, İran’ı Rusya’sı. Dua edine yeter. Selametle” ( Şehit Nihat Uzmanın şehadetinden önce arkadaşına yazdığı mesaj ) .
Yine bir başka şehidimiz, vatan evladımız şehadetinden bir ay önce annesiyle telefonda konuşurken şöyle diyor “ Çikolata dağıttığımız o çocuklar yok artık anne. Buralar hep çocuk cesedi ile dolu. Neden burada olduğumuzu çok iyi anladık anne. İyi ki gelmişiz. Askerimizin Suriye’de ne işi var sözlerine aldırış etmeyin annecim” diyor.
Dualarımızı eksik etmeyelim
Şehitlerimizi izdiham niteliğinde kalabalık bir cemaatle dualarla defnettik. Ülkemizin birçok köşesinde gıyabi cenaze namazları kılındı. Eller sürekli duada idi.
Bütün imam hatip okullarında şehitlerimiz anılarak, kahraman ordumuz için dualar edildi.
"Türkiye haklı mücadelesinden hiçbir zaman geri durmayacaktır.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, twitter hesabından yaptığı paylaşımda "Türkiye haklı mücadelesinden hiçbir zaman geri durmayacaktır. Hiçbir şehidinin kanını yerde bırakmayacaktır. Hiçbir ihaneti unutmayacaktır." ifadelerini kullanarak bu konuda devletimizin kararlılığını bir kez daha hatırlattı.
Türkiye'nin bugünü ve geleceği bakımından tarihi ve hayati bir mücadele içerisinde olduğunu belirtti. Neticeleri en az 100 yıl önceki kadar büyük olacak bir mücadeleden, ülkenin ve milletin menfaatlerini koruyarak zaferle çıkmak için gece gündüz demeden çalışmalarını sürdürdüklerini aktaran Erdoğan, şunları kaydetti: "Tarih boyunca hep işgallere, zulümlere maruz kalmış bu coğrafyada, mücadeleden bir an geri kaçarsak, bir an birliğimize beraberliğimize sahip çıkmazsak çok daha büyük bedeller ödeyeceğimizin bilinciyle hareket ediyoruz. Bu büyük mücadeleyi verirken, kanlarıyla bu toprakları bize vatan kılan tüm şehitlerimize bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum. Zulme karşı verdiğimiz hak mücadelesi, sonuna kadar devam edecektir. Şehitler tepesi boş değildir, boş kalmayacaktır. Türkiye haklı mücadelesinden hiçbir zaman geri durmayacaktır. Hiçbir şehidinin kanını yerde bırakmayacaktır. Hiçbir ihaneti unutmayacaktır. Milletimiz yanımızda olduğu sürece her zorluğun üstesinden gelecek, ülkemizi köşeye sıkıştıracağını zannedenlere tarihi bir ders vereceğiz."
Avrupaya açılan Sınır kapıları mültecilere açık olacak
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde yaptığı konuşmasında “Ne dedik aylar önce ‘Böyle giderse kapıları açmak zorunda kalacağız’ İnanmadılar. Biz dün ne yaptık? Kapıları açtık. Biz bu kapıları bundan sonraki süreçte de kapatmayacağız ve bu devam edecek” dedi.
Suriye’ye tanınan süre doldu
Yazıyı yazdığım dakikalarda Türkiye'nin Suriye'ye tanıdığı süre doldu ve harekât başlamıştı. Türk F-16'ları ve topçular Halep havaalanı ve Minnag hava üssü de dahil çok sayıda rejim ve YPG/PKK hedefini karadan ve havadan vuruyordu. Rejimin kritik topçu unsurlarının bulunduğu Al-Hadher bataryası da imha edilen yerler arasında idi.
Ordu sefere çıktığında bize düşen onlar için dua etmektir Vakit kenetlenme, birlik olma, dua etme vaktidir. Yazımı son Cuma hutbesinde okunan dua ve anlamlı bir şiir ile bitiriyorum.
“Allah’ım Kahraman ordumuza nusretini ve zaferini, cennet yurdumuza lütuf ve bereketini ikram eyle
Allah’ım Şehitlerimize merhametini, gazilerimize inayetini, milletimize şefkatini esirgeme
Ya Rabbi Ezanımızı dindirtme Vatanımızı böldürtme Bayrağımızı indirtme Başımızı eğdirtme Mehmetçiğimizin ayağına taş değdirtme
Ya Rabbi Birlik ve beraberliğimizi, sabır ve metanetimizi artır Acılarımızı dindir, umudumuzu zafere eriştir Âmin”
“Bayrağın dalgalanıyorsa
Bil ki; Ordun var diyedir
Okunuyorsa minarende ezan
Ordun daim muzaffer diyedir
Üzerinde ay-yıldızın gölgesi
Sen ki; masumların yürek sesi.
Toptan gelsin üçü, beşi
Sen ki; adın Mehmetçik
Soyadın Kahraman
Peygamberin adıyla müsemma,
Tarihler seni yazacak,
Seni anacak daima.
Bir elinde zeytin dalı
Diğer elinde silah
Vatana göz diken küffar
Buyur seç bakalım seç bakalım,
Sana hangisi daha mubah?”
