Son Dakika Haberler

Ahmet Dur

Ahmet Dur

​Sezai Karakoç’u ne kadar tanıyoruz!?

14 Mayıs 2020
Değerlerimize saldırılar bitmiyor. Bitmeyecek de bunu da iyi biliyoruz. Kötü ve iyi hep savaşacak. Yeter ki biz ihlaslı ve bilinçli olalım. Gelen her fırtınayı göğsümüzde sindiririz. 
Sezai Karakoç, hem çağımızın, hem de çağlar ötesinin şairidir. Sezai Karakoç mazlumların sesidir. Kaç kardeşsiniz sorusuna ‘bir buçuk milyar’ cevabını veren biridir. Geniş bir coğrafyanın şairidir. Onun açtığı diriliş yolunda mazluma sahip çıkmak esastır.
İstiyorlar ki yeni nesil Sezai Karakoç’u tanımasın, bilmesin. Gönlümüz rahat hiçbir zaman istedikleri gibi olmayacak. Şimdiki nesilde, ondan sonraki nesilde, daha sonraki nesilde bu değerli şairimizi ve nice değerlerimizi bilecek ve bilmeye devam edecek. Onların yolundan, onların istediği gibi yürüyecek inşallah. 

Sezi Karakoç’u aslında tam olarak derinlemesine tanımıyoruz. Onu büyük bir çoğunluk sadece şair olarak tanır. Şair olarak bilir ama bir iki şiiriyle sınırlı tanır. O bir deryadır. Tanımaya başladıkça bir başka yönleriyle karşılaşırsınız. Şiirleriyle tanıyorsanız ne olur birkaç şiiriyle sınırlı kalmayın, tümünü okuyun. Okudukça onu araştıracaksınız zaten. Daha sonra yazılarını okuyacaksınız. Okudukça çok seveceksiniz. Görmek ve dizinin dibinde, yakınında olmak isteyeceksiniz.
Kimdir Sezai Karakoç? O şairdir, yazardır, aydındır, fikir adamıdır, eylem adamıdır, liderdir, parti başkanıdır, filozoftur, yayıncıdır, dava adamıdır, davanın ta kendisidir. Düşünürdür. Makam, mevki, şan, şöhret derdi hiç yoktur. 
Yunus’u Karacaoğlan’ı, Mevlana’yı, Şeyh Galip’i Nedim’i, Fuzuli’yi, Mehmet Akif’i, Necip Fazıl’ı ruhuna kazımış bir şairdir. Doğu kültürünü de, Batı kültürünü de çok iyi bilir. Batı edebiyatından çevirileri var.  Cemal Süreyya Üstadı anlatırken şu cümleleri çok dikkat çekici: “Öyle bir Müslüman ki Marx da bilir, Nietzsche de bilir. Rimbaud da bilir. Salvador Dali de sever. Nâzım da okur... Alçak gönülle katı yüksek uçuyor...Şemsiyesi yok. “ 

O, Anadolu’da doğan kolları ise İslam dünyasını kucaklayan köklü asırlık bir çınardır.  Sadece ülkesi için değil, dünyadaki tüm Müslümanların dertleri ile yanandır.
Birlik Çağrısını okuyunca derdinin sınırları aştığını  okuyunca daha iyi anlayacaksınız.

Birlik çağrısı
“Ey Azerbaycanlılar, Türkistanlılar, Kafkaslılar, Nijeryalılar, Mısırlılar, Suriyeliler, Bağdatlılar, Amerika’daki Müslüman zenciler, Bosnalılar, Malezyalılar ve daha nice ülkelerde bulunan ve her biri kendi içinde suni ayrılıklarla birbirinin boğazına sarılsın diye kışkırtıcılığın her türlüsüyle karşı karşıya gelen can kardeşlerim! 

Her türlü doktrin, her türlü baskı, her türlü savaşla kendi öz gerçeğine dönmekten alıkonan gök medeniyetinin çocukları.
Ne zaman birbirimizi anlayacak, birbirimize yaklaşacak ve aynı ilhamın bahar sıcaklığındaki doğurucu soluğunu omzumuzda duyacağız?”

Diriliş Neslinin Amentüsü

‘Diriliş Neslinin Amentüsü’ kitabı her evde hemen Kuran’ı Kerim’in yanında olması gereken bir başucu kitabıdır. Üstat, “Diriliş Neslinin Âmentüsü” kitabında neyi nasıl algılamamız gerektiğinin kodlarını veriyor. Politika, sanat, cihat, zihniyet savaşı, merhamet, ekonomi kısacası sosyal yaşamımızdaki tüm ilkeler Müslüman bir bilinçle nasıl anlaşılmalı ve anlatılmadır, konusunda değerli ipuçları sunuyor. 
Diriliş eri, olumsuzluklardan yılıp bir köşeye çekilmemeli, meydanı terk etmemelidir. Bu bilincin sağlam ve diri kalabilmesi için Karakoç’un tavsiye niteliğindeki şu cümlelerine kulak vermeliyiz: “Doğuyu Batıyı bilmeliyim. Eski uygarlıkları derinlemesine incelemeliyim. Yükseliş ve düşüşlerin sebeplerini derinden derine araştırmalıyım. Allah’ın insanoğluna en büyük nimeti olan İslâm inanç ve medeniyetine mensup olan bir toplum, nasıl olur da bugünkü acıklı duruma düşer? Bunun mutlaka bir veya birçok sebebi vardır. Bunu bilmeliyim. İşte bütün bu konuları incelemekte ilim benim rehberim olacaktır.”

Karakoç, Müslüman toplumların içinde bulunduğu durumları, bu durumların zorluğunu, bu durumlardan nasıl çıkılabileceğini sanki okuru karşısına almış da tek tek yön ve yol göstere göstere anlatıyor gibidir. 
Bu açıdan O’nun öğütlerine kulak vermemek, O’nun sesine katılmamak mümkün değil. Karakoç, İslâm idealini taşıyan her bireyin yes’e düşmemesi gerektiğini, yeni bir neslin doğacağı ümidini kaybetmemesi gerektiğini önemle vurgular. Hatice Ebrar Akbulut yazısında ‘Diriliş Neslinin Amentüsü’ nü derinlemesine çok güzel anlatmış.

Üstat Sezai Karakoç’un kaleminden çıkan bu güzide eser, yıllar geçse de tazeliğini koruyacak.
Üstad’ın çok sevilen bir şiiri ile bitiriyorum yazımın bu bölümünü.

Kara yılan
Güneşin yeni doğduğunu sana haber veriyorum
Yağmurun hafifliğini toprağın ağırlığını
Ve bütün varlığımla kara yılan seni çağırıyorum
Seni çağırıyorum parmaklarımdan süt içmeğe
Pamuğun ağırlığını yapan dağın hafifliğini
Sana haber veriyorum yeni doğduğunu güneşin
Ben güneyli çocuk arkadaşım ben güneyli çocuk
Günahlarım kadar ömrüm vardır
Ağarmayan saçımı güneşe tutuyorum
Saçlarımı acının elinde unutuyorum
Parmaklarımdan süt içmeğe çağırıyorum seni
Ben güneyli çocuk arkadaşım ben güneyli çocuk
Ben çiçek gibi taşımıyorum göğsümde aşkı
Ben aşkı göğsümde kurşun gibi taşıyorum
Gelmiş dayanmışım demir kapısına sevdanın
Ben yaşamıyor gibi yaşamıyor gibi yaşıyorum
Ben aşkı göğsümde kurşun gibi taşıyorum
Seni süt içmeğe çağırıyorum parmaklarımdan
Kara yılan kara yılan kara yılan kara yılan

Kültür yıkımı dil ile başlar
Kültürlerin birbirini hızla etkilediği günümüzde, diller de ister istemez bir birlerinden etkilenmektedir. Bir kültür yıkımı ile karşı karşıyayız. Milli kültürümüzün ve milli kimliğimizin oluşmasına vesile olan güzel dilimizi koruyalım. Türkçe düşünelim, Türkçe konuşalım, Türkçe yazalım. 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’da Türk Dil Bayramı Sebebiyle yayınladığı mesajında şöyle dedi:“Türkçe konuşacağız'' dedik, ülkemizin menfaatlerini ve mazlumların hakkını hep Türkçe savunduk... Bundan sonra da hak ve adalet mücadelemizi Türkçe konuşarak vereceğiz.
Türk Dil Bayramı kutlu olsun.

Yorumlar

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”