Corona (covid-19) ölümleri artırdı.
Her tarafımızdan yakın ve uzaklardan sürekli ölüm haberleri alıyoruz.
En adil, en kesin, en beklenen/beklenilmeyen…
Ölüm “en” lerin gerçeği.
Rabbim imtihan için kurduğu dünya düzeninde ölümü hayattan önce zikreder.
“O, davranış ve eylem bakımından hanginizin daha güzel amel edeceğini sınamak için ölümü ve hayatı yarattı. O, mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır. Mülk, 67/2.
Zira başlangıçlar, süreçler hep ölümle başlar.
İslam toplumunda Cuma günü Perşembe akşamı güneşin batmasıyla (ölmesiyle) başlar.
Güneşin batışı(ölümü) gerçeğinde, ertesi gün doğusu/doğumu katiyetinde ahret hayatına (hayatın devamına) inanır mümin.
Her sonbaharla kemale eren dünyanın kış ile kefenlere bürünüp öldüğünü ve baharla yeniden dirildiğini görür ve imanını güçlendirir.
“(Ey insanoğlu!) Allah'ın rahmetinin işaretlerine bir bak. Nasıl yeri ölümden sonra diriltiyor? Şüphe yok ki, o ölüleri diriltir. O, her şeye gücü yetendir.”Rum, 30/50.
O halde imtihan dünyamızı mikro ve makro ölümlerin kuşattığını ve akıllı insan için hepsinin dersler ve ibretler içerdiğini unutmayalım.
Ölüm insanın hidayet ve hakikat yolundaki en önemli, en net, en samimi rehberdir.
Asla rol yapmaz, yalan söylemez, ayrım yapmaz.
Karşınıza geçer ve hakikati haykırır.
Bu sebepten taziyeler sessizdir.
Çünkü orada herkes susar, ölüm konuşur.
En bahtiyar insan ise; ölümün en büyüğünü yaşamadan ölümle barışık bir hayatla Yüce Allah’ın istediği kulluğu yaşayandır.
Hatim el Asam sufi olmak için ölümün dört türünü yaşamak gerektiğini söylüyor:
1. Beyaz ölüm, açlık.
2. Kara ölüm, insanlardan gelen eza ve cefaya tahammül.
3. Kızıl ölüm, nefse muhalefet etmek.
4. Yeşil ölüm, yama üstüne yama dikmek ve eski elbiseler kullanmaktan gocunmamak.
Bu nevi ölümlerle hayatını süsleyen mümin için dünya ve ahret bir kitabın iki sayfası gibidir.
Birisini kapatır diğerine geçer mutmain bir halet içerisinde.
Sevgilinin imtihan için araya koyduğu bütün sebepler kalkmıştır artık.
Bizzat huzura davet edilmiştir ölüm sayesinde.
Bu kadar dünya hayatını süslü gösterildiği, kırılacak cam parçalarının muazzam parlatıldığı bir zamanda baki elmaslara davet tabi ki kolay değil.
Ama akıllı insan biraz dikkat ettiğinde cam ve elması ayırır.
Bu işlemin tek mihengi ölüm.
Dünyayı aşıp, ahrette işe yarayacak her şey elmastır, bakidir.
Kabir kapısında kalıp, sizi terk edip, dünyaya dönüp, ahret yolculuğunda sizi terk eden her şey ne kadar parlak ve şaşalı görünse de camdır, fanidir.
Rabbim vefat eden sevdiklerimize rahmet eylesin, bizleri de bu ölümlerden ibret alanlardan kulları arasına katsın. Amin.