Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) bir gün ashabıyla otururken şöyle dedi:
“İki Müslüman birbirine kılıç çekerse, öldüren de öldürülen de cehenneme gider."
(Ebu Bekre der ki:) ‘Ey Allah’ın Resulü! Kâtili, öldüreni anladık da, ya maktul, ölen niçin cehenneme gider?’ dedim.
“Çünkü, o da -bütün gücüyle- arkadaşını öldürmek için çaba gösteriyordu.” diye buyurdu.” (Buharî, İman, 22; Rikak, 31; Fiten, 10; Müslim; Fiten, 14).
Bugün sosyal hayatın her kademesinde sürekli olarak insanlarla sınanıyoruz.
Herkes kendi durduğu açıdan haklı olduğu iddiasıyla muhatabını suçluyor, onu haksız buluyor hatta hak bende iddiasıyla saldırıyor, zarar veriyor, yaralıyor, öldürüyor.
Oysa bu konuda Kur’an-ı Kerim’de Allah’ın koyduğu ve Resulü’nün hayatında uyguladığı net.
Allah Teala Habil-Kabil kavgasında Habil’in duruşunu ve tavrını onaylıyor ve bize ölçü olarak bildiriyor:
“Eğer beni öldürmek üzere elini bana kaldırırsan, (kendimi savunmaya çalışırım ama) ben seni öldürmek için (asla) elimi sana kaldırmam. Çünkü ben, âlemlerin Rabbi olan Allah'a karşı yanlış yapmaktan korkarım.” Maide, 5/28)
Peygamberimiz (s.a.v.) kavganın başlangıcı münakaşa için müminini yaklaşımını şöyle bildiriyor:
“"Ben, haklıyken bile çekişmeye girmekten kaçınan kimse için cennetin kenarından, şakadan da olsa yalan söylemeye yanaşmayan kimse için cennetin ortasından, huyunu güzelleştiren kimse için de cennetin en yükseğinden bir köşk (verilmesin)e kefilim." (Ebu Davud, Edeb 7; Tirmizî, Birr 158; Nesâî, Cihad 19; İbn Mâce, Mukaddime 7)
“Kişinin amelleri niyetlerine göredir.” (Buhari, 11/359)
O halde günlük hayatın akışında; komşumuzla, trafikte, işyerlerimizde, çarşıda, pazarda, her an ve her yerde Habil tavrı, niyeti, sabrı ve fedakarlığını kuşanalım.
Biz de Müslüman kardeşimize zarar vermeye niyetlenmişsek, -olayın sonucu ne olursa olsun ister vuran olalım ister vurulan, galip ya da mağlup, katil ya da maktul- ikimizin de cehenneme doğru giden bir yola birlikte girdiğimizi unutmayalım.
İmanımız gereği kardeş kılındığımız her Müslüman kardeşimizi içten sevelim, hepsinden ve herkesten önce biz selam verelim, hal hatır soralım, yardımcı olalım ve birlikte cennet yollarına düşelim.
Sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmıyor…
“Kırk hadis” şeklinde meşhur olanlardan konuya daİR birkaçıyla yazımızı tamamlyalım.
“Mümin hem sever, hem de sevilir. Sevmeyen ve sevilmeyende hayır yoktur. İnsanların hayırlısı onlara hayırlı olanıdır.”
“Kızdığında sükûnetini bozmayan kişiye Allah’ın sevgisi vacip olur.”
“Kendisini ilgilendirmeyen şeyleri terk etmek, kişinin Müslümanlığının güzelliğindendir.”
“Merhamet etmeyene merhamet olunmaz.”