Son Dakika Haberler

Cemil Paslı

Cemil Paslı

​Nişanlınız nasıl güzel olur?

11 Monday 2023
Bizim oralarda (Tokat-Zile-Çeltek) Orta Asya’dan getirdiğimiz anne ve ninelerimizin uyguladığı bir eğitim metodu, bir geleneğimiz var.
Yiyeceğimiz yemeğimiz bitirebileceğimiz kadar tabağımıza konulur ve mutlaka bitirmemiz istenir.
Peki, çocuk aklı ve kalbi buna nasıl motive edilirdi?
“Tabağını bitirir dibini güzelce ekmekle sıyırır pürüzsüz hale getirirsen nişanlının yüzü güzel ve cildi pürüzsüz olur.”
Çocuk aklı.
Bu samimi motivasyon cümlelerine inanır ve tabaklarımızı hiç yemek konulmamış gibi ekmeğimizle sıyırır, süpürürdük.
Biraz büyüyünce nişanlımızın güzel ve pürüzsüz yüzlü olmasının yanına bereketin o tabağı sıyırdığımız ekmek parçasında, son kırıntıda olduğu söylenmişti.
Aslında mesele sadece tabak değildi.
Bu durgun suya atılan taşın oluşturduğu halkalar misali hayatın bütün alanlarına yayıldı.
Bize verilen bir su bardağı sütün bir damlasını bırakmadan içerdik.
Sofrada en küçük ekmek parçasına parmağımızı basar alır ve yerdik.
Sofra bezine dökülen yiyecek parçalarını kaşıkla sıyırır, zerresini bırakmazdık.
Fincanın dibindeki kahvenin en kıymetli yeri olan telvesini en az 7 defa hızla fincanı elimizde çevirip başını dönen bütün telveyi hüpletirdik.
Konuşulanları sonuna kadar dikkatle dinler, konuşurken kelimelerin her birinin hakkını vererek tane tane konuşurduk.
Abdest alırken suyu asla israf etmez, elimize, yüzümüze, ayağımıza vurduğumuz suyun derinin en alt tabakasına nüfuz etmesini sağlardık.
Namazın her hareketinin hakkını verir asla çalmazdık.
Namazı tadili erkânla kılanın hayatı da tadili erkân üzere olur diye düşünürdük.
Şimdi de öyle yapmaya devam ediyorum.
Asırları aşan Anadolu İrfanına sahip anne ve ninelerimizin “nişanlınız güzel olur” cümlesiyle motive ettiği güzellikler dininde en başta dikkat etmemizi emrettiği esaslardandı.
Tabağa ihtiyacın kadar yemek almak ve tabağı sıyırmak dünyaya bir müminin bakışını belirler.
Hayatı bir tarafı eksik bırakmadan sadece ihtiyacımız kadar ve fazlasının emanete ihanet olduğu bilinciyle yaşar mümin.
Her sofraya oturduğunda, her bardak çay da bu bilinci tazeler.
Şeytandan insanı ayıran en temel fark bu bilinçtir.
Emaneti ve sahibini bilir, sınırlarını tanır, ihtiyacından fazlasına elini uzatmaz, boş konuşmaz, malayaniye kulak kesilmez, haddini bilir, tavrında tecavüz etmez.
Zira her Müslüman çok iyi bilir ki; saçıp savuranlar şeytanın kardeşleridir. (İsra, 17/27)

Yorumlar

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”
Türkçe العربية English