Son Dakika Haberler
İnsan hayatı ve milletlerin hayatını anlatan tarih, tıpkı bir nehir gibidir.
Bu nehir bazen gürül gürül akarken, bazen de anaforlar yapar.
İnsanlar ve milletler akacağı yatağı ya da akamayacağı anaforu bizzat kendileri önceki çalışmaları ile yaparlar.
Yatak düzgün olursa nehir gürül gürül akar.
Hayatının öncesinde çok çalışan ve nehrin yatağını güzelce işleyen “akıllı” insanlar sonrasında vefatlarına kadar gürül gürül akarlar.
Hayatının ilk dönemini gaflet ve tembellikle geçiren “akılsız” insanların hayat nehri sürekli anaforlar yapar hem kendilerini hem de çevrelerini büyük sıkıntıya sokarlar.
Anne babalar çocuk yetiştirirken bu metafora dikkat etmeli!
Çocuklarına bir ömür akacakları yataklarını/yörüngelerini pürüzsüz yapmaları konusunda rehberlik etmeli, onları bu hususta cesaretlendirmeli ve onlara asla gölge etmemelidir.
Başarı için 3 temel değere ihtiyacımız var:
1.Özgüven
2.Zihni arka plan
3.Sosyal Çevre
Anne karnından dünyaya akan insan yukarıda zikrettiğimiz üç değere sahip olarak tıpkı bir otomatik vites araba gibi hayatının bütün etaplarının hakkını vererek diğerine gürül gürül akmalı.
Akmayan, akamayan insanlar bulundukları yerde “ıslah edici” vasıflarından daha çok “ifsat edici” özellikleriyle ön plana çıkarlar.
Allah güneş ve dünyanın da içinde olduğu evreni bize anlatırken “eş-Şemsi tecri li müstekerran leha: Güneş hedefine doğru akar/yüzer/kayar” (Yasin, 36/38) der.
Bizim de dünyada görevimiz; yörüngemizi (sırat’ül-müstakim) iyi belirleyip vefatımıza kadar istikrarlı bir şekilde akmak;
Ve yörüngemizde gürül gürül akarken de bir nehir gibi çevremize hayat bahşetmek.
İyi akışlar…
Yorumlar