TYB Konya Şubesi’nin geleneksel “Yazılacak Çok Şeyimiz Var” gezileri kapsamında Amasya-Tokat gezisine katıldım.
Yeşilırmağın kardeş kıldığı kurucu şehir Amasya ve mayacı şehir Tokat’ı yazar arkadaşlarımla anlamaya çalıştık.
Amasya güvenliğin ön planda olduğu garnizon ve şehzade şehirlerimizden.
Yeşilırmağa sımsıkı sarılmış kollarıyla, çevresini sarmış dağlarıyla özel bir şehir Amasya.
Yetiştirip İstanbul’a gönderdiği 12 şehzadeden 7 sini padişah yapan; eğiten şehir Amasya.
Fetret devrine son veren Çelebi Mehmet’te olduğu gibi zor durumda kalındığında sığınılan, güç kazanılan, toparlanan ve yeniden harekete geçilen bir güç merkezi Amasya.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda Amasya Genelgesi’nde vücut bulduğu gibi büyük başlangıçların şehri Amasya.
Tokat ise; Anadolu’yu sürekli mayalayan, yenileyen, tazeleyen kök hücre ve kodları üreten kaynak şehir.
Biz Türkler İslam’ı Emevilerin eziyetlerinden Mavraünnehir’e çekilen ehli beytten direkt aldık.
Ebu Hanife, İmam Maturidi, Ebü'l-Hasan Harkani, Yusuf-i Hemedani, Abdülhalık Goncduvani, Hoca Ahmet Yesevi, Behaeddin-i Buhari, Alaüddin-i Attar, Ya'kub-ı Çerhi, Ubeydullah-ı Ahrar gibi yüzlerce alimle yoğrulan İslam Ümranı Diyar-ı Rum Anadolu’ya taşındı.
Bu Ümranı taşıma ve Anadolu’yu mayalama vazifesi; Büyük Selçuklu Devleti’nin Danişmendleri(danışmanları) tarafından önce Niksar sonra Tokat merkez alınarak kurulan Kayseri ve Aksaray’a kadar uzanan Danişmendoğulları tarafından yapıldı.
1076 yılında Süleyman Şah'ın İznik'i fethiyle, Büyük Selçuklu Devleti ile bağlantılı Anadolu Selçuklu Devleti kurulmuştur. Süleyman Şah Antakya' ya düzenlediği ilk sefer sırasında Ebul Gazi' yi (Hasan Bey ki, Hasandağı bu zatın ismi ile anılır) Kapadokyaya vali tayin eder. Süleyman Şah'ın Bizans hakimiyetindeki Antakya'yı almak istemesiyle ve bunu başaramaması sonucu ölümüyle, Anadolu Selçuklu Devleti bir müddet için bağımsızlığını yitirmişse de daha sonra oğlu I. Kılıçarslan'ın Büyük Selçuklu Devleti Hükümdarı Berkyaruk ile birlikte hareket etmesi, Anadoluya saldıran Haçlı Ordularını yine birlikte hareket ettiği Danişmend Beyi Melik Gümüştekin desteğinde bozguna uğratması sonucu, Aksaray (o zamanki adıyla Archalais) Anadolu Selçukluları egemenliğine girmiştir.
Tokat Anadolu’yu mayalama işini Danişmedoğullarından bugüne hiç bırakmadı. İklimi gibi mutedil insanlar kıyamete kadar insanların dünya ve ahiretine fayda verecek “vasat ümmet” olmanın en güzel modelini ortaya koydular.
Mevlana Celaleddin Rumi, "Tokat'a gitmek gerek, Çünkü Tokat'ta insan ve iklim mutedil" diye bu önemli misyona dikkat çekmiştir. Tokat’ta Anadolu’nun en güzel Mevlevihane’lerinden birine gönlünü açarak hazrete “eyvallah” demiştir.
Bugün de Tokat şehri harika bir ekiple tarihin kendine yüklediği “mayalayan şehir” görevini her geçen gün güçlenen bir şekilde sürdürüyor.
Genç ve azimli belediye başkanı Av. Eyüp Eroğlu ekibiyle birlikte şehrin mayalama işini daha etkin yapması için gereken bütün adımları atıyor.
Öyle ki şehir merkezinden geçen Yeşilırmağı şişirerek Tokat’a denizi getirmiş başkan.
Tarihi eserler en güzel şekliyle restore edilip günümüze mesajını aktarırken, Yeşilırmağın kucakladığı kolları daha da güçlendiriliyor. Yapılan çalışmalarla tarihinin birikimini dünyanın dikkatine taşıyor.
İnsana değerin, itidalin, sabrın, sükunetin, ilklerin en güzel misallerini görebilirsiniz Tokat’ta.
Tek kişilik odalarıyla tarihin kaydettiği butik otellerinden birisini inceleyebilirsiniz.
Sanatın dile geldiği saatlerce bakıp doyamayacağınız, iç süslemeleri, eğitim, güvenlik ve konforu birleştiren özel konaklar bulabilirsiniz Tokat’ta.
El işçiliğinin zirveye çıktığı, renklerin en canlı ve uyumlusunun yansıdığı yemeniden sofra altına, yaz atkısından çantalara Taşhan’daki Yazmacılar ve Çarıkçı çarşısında tekstil ürünlerine Bakırcı ve Zurnacı çarşılarında otantik, yöresel ürünlere bayılacaksınız Tokat’ta.
En üstte duran kuyruk yağının abiliğinde kardeş olan kuzu eti, patlıcan, biber, patatesin şişe dizilip dik bir şekilde fırının kenarında sabırla pişmeye bırakılırken; onların hepsine uğrayıp lezzet katıp, lezzet katan yağın döküldüğü altta pişen domates, soğan ve sarımsağın eşlik ettiği dünyanın en lezzetli ve sağlıklı kebabı sizi bekliyor Tokat’ta.
En muhteşem mağara Ballıca için Pazar’a; Julius Sezar’ın “veni-vici-vidi: geldim-gördüm-yendim” sözünün söylendiği ve yazılı olduğu kaleyi ve özgün mimarisiyle sizi hayran bırakacak Ulu camisini görmek için Zile’ye; Danişmendoğulları’nın ilk başkenti UNESCO Dünya Mirası Listesine adını yazdıracak kadar özgün eserleri görmek için Niksar’a; Sebastapolis Antik Kent’ini görmek için Sulusaray’a gitmek gerek.
Kaz, Zinav, Güllüköy, Belpınar, Bozpınar, Bedirkale, Akbelen, Akınköy, Sulugöl, Koçaş, Aşagığüçlü, Ortaören, Boldacı, Üçyol, Kızık, Güzelbeyli, Büğet ve Almus göllerini; Mamu (1779 m.), Yaylacık (1620 m.), Deveci (1892 m.), Bugalı (1945m), Dumanlı (2200 m.), Çamlıbel (2020 m.), Akdağ (1900 m.) dağlarını; Kazova, Omala, Turhal, Niksar, Erbaa, Zile, Artova, Maşat ovalarını; Topçam, Gürnlevik, Batmantaş, Muhat, Dumanlı, Seleman, Bozçalı, Kızılcaören ve Çamiçi yaylalarını; göreceksiniz Tokat’ta.
Horasan’ı en değerli mayayı taşıma misyonu için Tokat özel seçilmiş bir coğrafyadır.
Allah Teala’nın “vasat ümmet”i bize şöyle tarif eder:
“Ve işte böylece sizi dengeli ve ölçülü(vasat) bir toplum kıldık ki insanlar nezdinde Hakk'ın şahitleri (örnekleri) olasınız ve resul de sizin hakkınızda şahit/örnek olsun.” Bakara, 2/143.
İbn Haldun; iklimin sıcak ve soğuk olması hem de insanları yediği besinler dahi insanın ruhuna ve bedenine etki eder. Yani kısaca İbn Haldun'a göre insan toplulukların yaşadığı etraf ve şartlara göre biçim alır. İbn Haldun'a göre insan doğası üstünde yalnızca iklim değil ilaveten toprak çeşidi de etki eder.
Dolayısıyla vasat ümmet olmada mutedil iklimin önemli katkısı vardır.
Horasan’dan getirdiği dünya/ahiret saadeti için gerekli mayayı sunmaya bütün gönlünü açarak devam ediyor Tokat.
Bu duygu ve müşahedelerle gezdik Tokat’ı. Zile Çeltek köyündeki sağ olan annemin elini öptüm, merhum babama kabrinde dua ettim. Turhal’daki amcamı ziyaret ettim. Sıla-i Rahimin de olduğu mükemmel bir gezi oldu benim için.
Yol eğitir, hicret olgunlaştırır, sabır kemale erdirir. Önce yol arkadaşı, sonra yol derler ya.
Yol arkadaşlarım da TYB Konya grubu mükemmel insanlardı.
Bu harika gezi de emeği geçen başta başkan Ahmet Köseoğlu olmak üzere bütün arkadaşlara gönülden teşekkür ederim.
Kendinize bir iyilik yapın! Mevlana’yı dinleyin, iklimi ve insanları mutedil;
Tokat’a gidin!