Kültür Yolu Festivali beş şehirde
08 Eylül 2022
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yoğun bir çalışma içinde olduğunu görüyoruz. Üç yıl süren hummalı bir çalışmanın ardından, ilk kez geçen yıl ‘Beyoğlu Kültür Yolu’ adıyla düzenlenen ve bu yıl ‘Başkent Kültür Yolu’ rotasıyla genişleyen festivali; bu kez beş ili kapsayacak şekilde ve yaygın etkinliklerle benzersiz bir kültür sanat faaliyetlerine dönüştürüyor.İstanbul’un dışındaki diğer iller; bu sefer Ankara, Çanakkale, Diyarbakır ve Konya. 16 Eylül - 23 Ekim tarihleri arasında kültür sanat coşkusu, bu şehirlerimiz özgün cazibe merkezlerine dönüşmüş olacak.Beş ayrı şehrimizde düzenlenecek festivallerde, sanattan sinemaya, edebiyattan dansa, müzikten dijital sanatlara, herkesin kendi beğenisine ve ilgisine uygun 3 binden fazla etkinlik, 15 bine yakın sanatçı ile, sanat ve coşku dolu günler yaşanacak.
İstanbul’da Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen tanıtım toplantısında konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, dünyada örneği az görülen, uluslararası seyahatlerde belirleyici olan ve ciddi ziyaretçi kitlelerini cezbeden bir kültür sanat festivali düzenlediklerini belirterek, şunları söyledi, “Ülkemizin sahip olduğu kültürel mirası dünya vitrinine taşımak hedefiyle gerçekleştirdiğimiz Türkiye Kültür Yolu Festivalleri ile hem şehirlerimizin kültür rotalarını ayağa kaldırıyor, hem de kültür ve sanatı herkes için ulaşılabilir kılıyoruz. Bu şehirlerimizin arasına gelecek yıl İzmir’imizi de ekleyeceğiz. Ayrıca Adana Portakal Çiçeği Karnavalı’nı da Türkiye Kültür Yolu Festivalleri kapsamına alacağız. Aklımızda farklı şehirlerimiz de var. Şehirlerimizi marka yapmak istiyorsak, turizmde rekabetçi olmak istiyorsak, rakip ülkelerden ayrışmak istiyorsak bunu arkeolojik değerlerimizle, kültürel özelliklerimizle, gastronomi alanındaki farklılıklarımızla yapabiliriz. Kültür alanında olağanüstü varlıklara sahibiz, yeter ki bunları destekleyelim ve tanıtımını da en iyi şekilde yapalım.” İstanbul, Ankara, Konya, Diyarbakır ve Çanakkale’de çok güzel etkinlikler olacak. Fırsat buldukça katılın. Mutlaka kendinize göre bir faaliyet bulacaksınız.
Mevlana Şiir Şöleni
Karatay Belediyesi ve Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi’nin birlikte organize ettiği “12. Mevlâna Şiir Şöleni ve Şiir Atölyesi” programı Konya’da gerçekleştirildi.Konyalı sanatseverlerin ilgi gösterdikleri programda konuşan Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şube Başkanı Ahmet Köseoğlu, Konya’nın bir şiir şehri olduğuna vurgu yaparak, bu anlamda Mevlâna Şiir Şöleni’nin Konya için çok önemli olduğunu aktardı. TYB Onursal Başkanı Mehmet Doğan konuşmasında, “Geçmişini yaşatmayan, gelecekte asla güçlü olamaz. Bunun için bu tür etkinlikler çok mühim” dedi.Kürsüye gelen diğer konuşmacılar da etkinliğin önemine vurgu yaptılar. Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, “Şiir medeniyetlerin inşasında bir tuğla taşıdır” diyerek, Karatay Belediyesi olarak kültürü ve sanatı desteklemeye devam edeceklerini söyledi ve katılan değerli şairlere teşekkürlerini iletti.
Katılan şairler: Ahmet Kot, Ali Bektaş, Ali Saçıkara, Ali Sali, Atilla Yaramış, Burhan Sakallı, Ercan İriş, Ertuğrul Rast, Ethem Erdoğan, Hakan Şarkdemir, Hasan Ukdem, Hicabi Kırlangıç, İbrahim Çifci, İbrahim Demirci, İdris Ekinci, M. Melih Erdoğan, Mehmet Can Doğan, Mehmet Kurtoğlu, Meryem Kılıç, Mustafa Köneçoğlu, Osman Özbahçe, Resul Tamgüç, Sevgi Yerlioğlu, Sümeyra Yaman, Şaban Halis Çalış, Şakir Kurtulmuş, Tayyip Atmaca, Vural Kaya ve Yasemin Kapusuz.
Mehmet Kurtoğlu’ndan Konya’ya övgü
Türkiye Yazarlar Birliği Genel Sekreteri Şair, yazar, araştırmacı Mehmet Kurtoğlu, Mevlâna Şiir Günleri’nin ardından kendi sosyal meyde hesabından Konya’ya övgüler yağdırdı. Kurtoğlu yazısında şunları söyledi, “Konya güzel insanların şehri. İnsanlar; şehri, şehir insanları güzelleştirmiş. Mevlâna Hazretleri’nin ruhaniyeti ve kültürel birikimi, şehrin gönül ve zihin dünyasını şekillendirmiş. Ve Konya en çok gittiğim şehir. Bu ruhaniyetli şehirde birçok dostum var. Konyalı dostlarım "seni fahri hemşeri yapacağız" dediler. Ben de "böyle ruhaniyetli bir şehrin hemşehrisi olmak benim için şereftir" dedim. Üç günlük bir misafirlikten sonra Mevlâna Şiir Şöleni kitaplarıyla döndüm. Şölenin bu yıl 12’ncisi yapıldı. Bu şölenlerden üçüne katılmışım. Yıllar ne çabuk geçiyor. Kitaplara bakınca anlıyorum.”
Önemli bir değerimizi daha kaybettik
Mutasavvıf, müzisyen ve yazar Ömer Tuğrul İnançer’in vefatı, geniş kitleleri yasa boğdu. Siyaset, edebiyat ve düşünce dünyasından pek çok kişi de sosyal medya hesaplarından taziye mesajı paylaşarak üzüntülerini dile getirdi. Tuğrul İnançer, yazdığı kitaplarıyla, musiki ve dini alanda yaptığı konuşmalarıyla tanınıyordu. Türk Tasavvuf Musikisi ve Folklorunu Araştırma ve Yaşatma Vakfı yöneticisi, neyzen, bestekâr, yazar ve zakirbaşı Mustafa Hakan Alvan, yaptığı açıklamada; İnançer'in 1999'dan bu yana vakıf başkanlığı yaptığını belirterek, "Kendisi Türk kültür tarihine büyük katkıları olan bir mütefekkirdir. Kültürümüzün, medeniyetimizin tekrardan ihyası için ömrünü bu meselelerle geçirmiştir. Vakfımız Türk tasavvuf musikisine ve folklorüne hizmet amacıyla kurulmuş bir vakıftır. Kendisi de 40 küsur yıldır bu vakfın üyesidir. Aynı zamanda hukukçu olan rahmetli başkanımız, Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu'nun kurucu müdürlüğünü de yapmıştı. Oradan emekli olmuştur. Musiki medeniyetimize ömrünü vakfetmiş bir kişidir kendisi" dedi. Tuğrul İnançer’in cenaze işlemleri tasavvuf geleneklerine göre yapıldı. Fatih Camii’nde kılınan namazın ardından, Karagümrük de Türk Tasavvuf Musikisi ve Folklorunu Araştırma ve Yaşatma Vakfı, Cerrahi Tekkesi’nin haziresine defnedildi. Allah rahmet eylesin.
Şule Yüksel Şenler Müzesi ve Kütüphanesi
Eyüpsultan Belediye Başkanı Deniz Köken, göreve geldiği günden bugüne, Eyüpsultan’ın açıkhava müzesi niteliğini korumak, tarihi yapıları ve sahip olduğumuz doğal dokuyu gelecek nesillere aktarmak; tarihi, mimari ve kültürel mirası korumak amacıyla birçok projeye imza attı.
Eyüpsultan’ın yaşam kalitesini artıran bu eserlerin açılışı ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından “41 Ay 41 Eser” sloganı ile yapıldı. Bu önemli eserlerden biri de fikir ve düşünce insanı, ebedi Eyüpsultanlı Şule Yüksel Şenler'in ismini Eyüpsultan’da yaşatacak olan Şule Yüksel Şenler Müzesi ve Kütüphanesi. Şule Yüksel Şenler isminin özgürlük mücadelesi konusundaki örnekliğinin yeni nesillere anlatılması ve tanıtılması, Şule Yüksel Şenler’in hatırasının yaşatılmasını amaçlayan müzede, kütüphane, kalıcı sergi alanları, çok amaçlı salon, toplantı salonu yer alıyor. Müzede, Şule Yüksel Şenler’in hayat öyküsü, gazete yazıları, kitapları ve mücadelesinin izlerinden oluşan belgeleri, mektupları, kişisel hatıra niteliğinde kendisinden intikal eden objeler ve eşyalar sergileniyor.
Beklenen kitap çıktı
‘Ruhuma Saplanan Şehir’
Şerif Aydemir ağabeyimizin, ilk baskısı uzun zamandan beri tükenmiş bulunan ‘Ruhuma Saplanan Şehir’ isimli eserinin ikinci baskısı, Akıl Fikir Yayınları’ndan çıktı. Şerif Aydemir’i tanıyan kitle için müjde niteliğinde bir haber bu. Kitabın tanıtımı için şu sözler kullanılmış. “Arada bir fırsat buldukça, başucumdaki kirli camdan görünen boz ve kel yamaçlara bakışlarımı kilitlediğim oluyor. Ancak o vakitler çevremdeki basınçtan kurtulabiliyor, tek tük görünen bodur ardıçların ve meşe dallarının güneşle yaptıkları gölge oyunlarına kendimi kaptırıyorum. Bedenimdeki acı bir miktar diniyor, ruhumu sıkan paslı cendere gevşiyor ve ben unutuyorum, unutuluyorum sanki. İşte şakağıma aruz üfleyen perilerle o anlarda tanıştım. Gökkuşağından damlayan renklerin şiirimsi hecelerle helezonlandığını o demde gördüm. Ruhumun gergefinde nazım ipleri o zaman ahenk ördü, ritim dokudu. Kuş ödü kadar idrakime çivi çakıldı da boğuk boğuk hıçkırdım. Yıllar sonra vehimlerden sıyrılıp mısra mısra berraklaşan ve hasreti arayan şiirimin ilk nüvesi o gün tomurcuğa durdu.
“Ruhumdan akar bin renkli boncuk,
İçinden maviyi seçer gibisin
Ben sulu gözlerinde boğulan çocuk,
Sen deryaları geçer gibisin.”
Nasıl Düşünürsen Öyle Yaşarsın
Turizmci, gezgin, psikolog, yazar Ali Bilir’in yeni kitabı ‘Nasıl Düşünürsen Öyle Yaşarsın’ isimli kitabı Timaş Yayınlarından çıktı. Kitabın tanıtımı için Timaş kitap kafe de basın mensupları ve sevenleri ile bir araya gelen Ali Bilir kitabının yazım aşamaları anlattı. Önceleri gezgin bir hayatı olduğunu anlatan Bilir, gezdiği gördüğü yerleri sonradan yazmaya başladığını belirtti. Doğduğu, doyduğu ve gezdiği yerleri anlatan üç ayrı kitabı olan Ali Bilir, son olarak da hayat felsefesini anlattığı ‘Nasıl Düşünürsen Öyle Yaşarsın’ eserini kaleme aldı. Ali Bilir kitabının arka kapağında okuyucusuna şöyle sesleniyor: “Hayatı anlamlı bir hâle getirmek veya anlamlı bir hayat yaşayıp gelecek kuşaklara güzel bir dünya sunmak elimizde. Bunun için değişimi önce kendimizden başlatmalıyız. Öncelikle yeteneklerimizi tanıyıp kendimizle barışık olacak, sonra da hayata karşı olumlu bir bakış açısı geliştirerek çevremize yararlı olmaya çalışacağız. Yeni bir başlangıç yapma kararı verecek olan sizlersiniz. Her bitiş aslında yeni bir başlangıçtır. Bu satırları okuduğunuzda bile birçok sıkıntı yaşıyor olabilirsiniz. Ama unutmayın, gecenin en karanlık vakti aydınlığa en yakın olduğunuz zamandır. Bu nedenle umutsuz olmayın. Hiç beklemediğiniz bir anda yaşamınıza bir aydınlık gelebilir.”
Yorumlar
Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.