Hayatta iyilikte kötülükte küçük adımlarla başlar.
Çizgi film gibidir serencamımız.
Kare kare fotoğraflardan oluşur ve hızla çevrildiğinde yekpare gözükür.
O fotoğraf kareleri bizim verdiğimiz pozlardır.
İyi iyiyi mayaladığı gibi, kötü de kötüyü mayalar.
İyi niyet işin besmelesidir.
İyi niyet duadır.
İyi niyet, iyiye yorma, hüsnü zan.
İyi bir hayat istiyorsak küçük adımların bizi nereye götürdüğüne odaklanacağız.
İyi bir hayat filmi çıksın istiyorsak verdiğimiz pozlarla oluşan fotoğraf karelerine dikkat edeceğiz.
Her günah kalpte bir siyah nokta bırakıyor.
Tövbe istiğfarla temizlenip o günahı oluşturan arkadaş, çevre ve şartlardan uzaklaşılmazsa günah günahı çekiyor…
Taa… kalbi tamamen karartana kadar.
Dua ve tevekkül bir elimizde hayır resimleri için fırça,
İstiğfar ve tövbe günahları silmek için diğer elimizde silgi olmalı.
Şu küçük, değersiz, ne önemi var, ne alakası var dememeli, hayatta iyilik ve kötülük adına her şeyi önemsemeliyiz.
"Küçük yolsuzluk cilt kanseri gibidir, baş etmenin yolu var. Yüksek derecede yolsuzluklar kolon kanseri gibi daha kötüdür, geç kalmadan teşhis edersen tedavi olabilir. Ama kleptokrasi beyin kanseri gibidir, ölümcüldür ya da tedavi çok zordur.” Christopher Kolenda
Ciltte küçük egzamalarla başlıyor sağlığın kaybedilmesi; önemsenmezse içeriye doğru devam ediyor.
Küçük hata ve günahlarla başlayan manevi hayatın hastalığı da; önemsenmezse içeriye doğru derinleşip kalpten imanın çıkmasıyla tamamlanıyor.
Rabbim bu sebepten “zerre miskal” diyerek küçük adımlara dikkat çekiyor:
“Kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu görür. Kim de zerre kadar kötülük yapmışsa onu görür.” Zilzal, 99/7-8.
Hayatı teenni ile, ağır adımlarla yaşayıp, ayrıntıların kıymetini bilip, acelden uzak durup, her saliseni değerli kılmak akıl ve kalbi birlikte çalıştıran bahtiyarların tercihidir.
Unutmayalım!
Şeytan ayrıntılarda gizlenip oradan yürüyor.
Dikkatimiz küçük adımlarda olsun, büyük adımlar kendiliğinden düzelir.