Kifayetsiz Muhterisler, Dış Güçler ve Türkiye Yüzyılı
20 Mart 2023
21. Yüzyıl’ın “Türkiye Yüzyılı” olması noktasında bu ülkenin en önemli ve stratejik önceliği “kifayetsiz muhteris” tanımı yapıp kamu ve yerel yönetimlerde onları acilen sahip oldukları bütün yetkilerden arındırmaktır.
Fethi Okyar, üç dönemi (Mutlakıyet-Meşrutiyet-Cumhuriyet) en ön safta yaşamış önemli bir isim.
Fethi Okyar, II. Abdülhamid’in en yakınında bulunmuş, Selanik’te Alatini Kökün’nde dört yıla yakın Muhafız Alay Komutanı olarak onun bütün devlet tecrübesini bizzat kendinden dinlemiş, Atatürk’ün gençliğinden itibaren en samimi ve yakın dostu olmuş, İnönü ile de çok yakın çalışmıştır.
Son iki yüz yılı tanımak ve anlamak için Fethi Okyar’ın “Üç Devirde Bir Adam” kitabını mutlaka okumalısınız.
Bu kısa girişten sonra gelelim asıl konumuza:
Fethi Okyar bu kitapta anlattığı hatıralarında; Atatürk’ün teklifi ve yakın istişaresi ile yürüttüğü çok partili hayata geçişte Serbest Cumhuriyet Fırkası’nı kurma çalışmalarını anlatırken o zaman başbakan olan İsmet İnönü ile ilgili bir tespitte bulunur:
“Zamanlardan beri bütün kalbim, vatanda henüz doğmamış olan hürriyet güneşinin hasretiyle sızlamakta idi. Cumhuriyet kelimesi yalnız dudaklarda kalmış kalplere girmemişti. Bunun tesisine hizmet için elime geçen fırsatı kaçırmak ve en aziz mefkurem olan cumhuriyetçiliğe ve hürriyete karşı kayıtsız kalmak benim yapamayacağım şeydi. İsmet Paşa 'nın hodbinliği ve nihayetsiz iddialı ve hudutsuz mevki hırsına eklenen yetersizliği ve etrafında cereyan eden fecaatleri anlamamaktaki inadı yüzünden memleket bir uçuruma doğru sürüklenmekte iken haykırmamak, fenalıklara karşı ses çıkarmamak ve bir istirahat köşesinde kalmak elimden gelmiyordu.” (Fethi Okyar, Üç Devirde Bir Adam, 411)
Fethi Okyar’ın “hodbin, nihayetsiz iddialı ve hudutsuz mevki hırsına eklenen yetersizliği” cümlesi bugünkü anlamda kifayetsiz muhteris kavramının en güzel tarifiydi.
Bu güzel tarif üzerinde ayrıntısıyla durup, çerçeveyi çizip kamu ve yerel yönetimlerde yetkili pozisyonlarda bulunan bu tipleri ayıklamak gerekiyor.
Bu çerçeve siyasetten tamamen uzak teknik ve bilimsel olarak değerlendirilmelidir.
Zira kifayetsiz muhterisler, yavaşlayanı terk edip, kimin arabası yürüyorsa ona atlamakta pek mahirdirler.
Dış güçler konusuna gelince;
Fethi Okyar dış güçlerden kurtulmanın ya da onları tamamen etkisiz kılmanın formülünü de şu satırlarla veriyor:
“Bizim devlet tarihimizdeki ene büyük boşluğu görebilmiştim. Birinci cihan harbinin esas sebebi ve kaynağı iktisadi muhtevadır. Bizim Osmanlı İmparatorluğumuz da bu sahada çok geri olduğu için, elinde tuttuğu geniş topraklar kendisine layık görülmemiştir. Bu teşhis, zannediyorum ekonomik ve sosyal alanda çağa erişinceye ve değişen zamanın getirdiklerini kendi milli yapımıza yoğurarak öne ve ileriye çıkıncaya kadar, farklı ad ve şekillerde devam edecektir. Türkiye’mizi idareye layık görülmüş kadronun, şu temel realiteyi hiçbir zaman hatırından çıkarmamasını temenni ediyorum.” (Fethi Okyar, Üç Devirde Bir Adam, 287)
20. Yüzyılın başlarında Fethi Okyar’ın kurduğu cümlelere benzer cümleleri 21. Yüzyılın başında Alev Alatlı’da kurmuştu:
İkisinin de bize anlatmaya çalıştıkları hakikatin özeti; Ekonomik ve sosyal alanda çağı yakalar, zamanın getirdiklerini milli yapımıza yoğurarak entegre edebilir ve kamu ve yerel yönetimleri maymun tabiatlı kifayetsiz muhterislerden ayıklayabilir, gerçekten liyakat-ehliyet sahibi insanları istihdam edebilirsek 21. Yüzyıl Türkiye Yüzyılı olur vesselam.
Yorumlar
Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.