Sade akıl konuşursa fikir,
Sade gönül konuşursa aşk;
İkisi birlikte konuşursa irfan olur.
Anadolu’ya biz gelmeden önce bolca akıl vardı.
Biz de gönlümüzle geldik ve akılla gönlü birleştirip “Anadolu İrfanı”nı oluşturduk.
Bu irfan Arnold Toynbee’nin ifadesiyle yok edilemeyen ancak durdurulabilen bir ümran meydana getirdi.
Bu irfanın merkezinde Konya var.
Önce Gaziyan-ı Rum, Baciyan-ı Rum, Ahiyan-ı Rum, Dervişan-ı Rum, Abdalan-ı Rum dediğimiz “Gönül Elçileri” geldi Anadolu’ya akın akın.
1071’de Malazgirt’ten devlet olarak giriş yaptık.
Ve 1176’da Miryokefalon’la Konya’da Anadolu’ya bağdaş kurduk.
Konya’ya bağdaş kurarken yanımızda; ehli beytten aldığımız İslamiyetin; İmam Maturdi, Hoca Ahmet Yesevi ve Bahaeddin Nakşibendi gibi zirve isimlerin yaşantılarıyla yoğurdukları en güzel yaşamı ve yorumunu da getirdik.
“Bağdaş kurmak” bir burada kalıcıyız ve kalıcı işler yapacağız demektir.
Öyle de yaptık.
O dönemler 7. Yüzyılda dünya; Mekke/Medine’den başlayan İslam Medeniyeti’nin zirve yaptığı 13. Yüzyılı yaşıyordu.
O yüzyılın zirvedeki şehri Anadolu Selçuklu Devleti’nin başkenti Konya idi.
Ve oluşturduğu cazibe ile dünyanın değerli kafa ve gönüllerini çekiyor, “gel” diyordu.
Konya akılda Siraceddin Urmevi, vicdanda Sadreddin Konevi ve gönülde Mevlana Celaleddin Rumi ile dünya düşünce tarihinde zirveyi kayda geçirdi.
Urmevi, Konevi ve Mevlana’ya, Şems-i Tebrizi, Hadimi, Nahçivani, Şirazi, Kirmani, Ateşbazı Veli gibi isimler eşlik ediyordu.
Batı’da ki kardeşi Endülüs’le birlikte el ele gönül gönüle dünyaya medeniyet ışığını yayıyorlardı.
Sultan Mehmet’i Fatih yapan, cönkünde, sürekli yanında taşıdığı 4 kitaptan belki de en önemlisi aklı ve gönlü birleştiren tefekkür ve müşahedeyi el ele götüren, Miftah’ul-Gayb Konevi’ye aitti.
Konya o yenilikçi, değer merkezli ve zengin duruşlu vaziyetini hiç bozmadı.
"Konya bozkırın tam çocuğudur. Şehir dıştan sade, içten sağlam ruhlu, arkadaşlarıyla yaşamaktan hoşlanan, zengin duruşlu Anadolu insanını birleştirir" der Ahmet Hamdi Tanpınar, Beş Şehir’de.
Konya, hep kendini yeniler, O, hep yeni ve taze kalır.
Zira Koca Pir; dünden tecrübeyi alıp, yarının ufkuna bakıp, her daim yeni şeyler söylememizi vasiyet etmişti.
Konya ve bölgesi için hedef artık “Yeni Marmara” olmaktır.
Korona sürecinde önemi iyice anlaşılan yerli tohum ve tarımda zirve olan Konya, sanayi, eğitim, sağlık, lojistik, kültür ve sanatta da 13. Yüzyıldaki misyonuna dönecek inşallah.
Konya ve Anadolu Selçuklu bölgesi bugünden tezi yok tüm kadrosuyla “iki günü birbirine eşit olan zarardadır” anlayışıyla her yeni güne yeni fikirler ve değerler katmanın azim ve çabası içerisinde çalışmalıdır.
Kon Haber interneti hayatın merkezine yerleştiren dünyanın geldiği noktada Konya’nın internet alemindeki en yüksek ve etkili sesi oldu.
Konya ve haber denilince ilk akla gelen marka Kon Haber.
Büluğ çağını tamamladı ve sınırsız bir gençliğe yelken açtı.
Nice başarılarla dolu 15’li yıllara delikanlım!