Son Dakika Haberler
Sorunun cevabı kıyamete kadar her daim iki şıktan ibaret kalacak.
Birisi; bardağın dolu tarafına odaklanacak. İnsanın esması bilmesi ve Allah’ın yeryüzündeki halifesi sıfatıyla hayr ve güzelliklere imza atabileceğine olan inanç. Bu inançta insanın mutlaka hata yapabileceği ama tövbe ile Rabbine dönene kapıların açık olduğu gerçeğiyle bardağın boş tarafı da değerlendirilmektedir. Bu sisteme referanslar; insanın atalarının hata yapmaları, tövbe etmeleri, tövbelerinin kabul edilmesi ve iyiliklerin çoğunlukta olduğu bir hayatla yeniden cennete dönüş hikâyesinden alınmaktadır. Atalarının imtihan döngüsünü olumlu olarak tamamladığı inancıyla her doğan bebek tertemiz doğar ve iyiye meyilli olarak şeytanla mücadeleye hazırdır.
Diğeri; insanın atalarının cennete yaptığı hata yüzünden günahkâr olmuş ve bu günah insana yapışmıştır. Peygamberleri bu günahtan insanı temizlemek için bedel ödemek zorunda kalmıştır. Her doğan insan atalarının işlediği günahı tevarüs ettiğinden vaftiz edilmelidir. Günaha ve kötülüğe meyilli insan acı ve ızdırabın kahredici potasından bir ömür mücadele etmek durumundadır. Ve şeytana karşı zayıftır.
Peygamberlerin insanı birinci seçeneğe çağırmaları karşısında İblis ve şeytanları ilk iddiaları olan “insanın kan döken ve fesat çıkaran” tarafının ağır bastığı iddiasından asla vazgeçmeyeceklerdir.
İblis ve şeytanları insanları ikinci seçeneğe davet ederken en çok ta dinlerin ana sistem ağlarına yerleşmeyi ihmal etmemişlerdir.
İslam’ı ana direkleri olan Kur’an-ı Kerim ve Sahih hadis dışındaki anlatılarda İblis ve şeytanları at koşturmaktadır.
Tefsire giren İsrailiyat, mevzu hadisler, ayet ve sahih hadisle uyuşmayan bolca menkıbe…
Hatta ayet ve hadislere verilen manalardaki İblis ve şeytan izleri…
Yorumlar