Son Dakika Haberler
İnsanı insan yapan temel unsurlar; manevi bir değer silsilesine bağlı olması, onun düşünce teriyle kendine uyarlaması ve kendine özgün bir hale getirdiği manevi değerler tabanlı düşünceyi ahlaka dönüştürmesidir.
Düşünce, hem sahip olan iman ve inanç esaslarını olgunlaştırmak hem de o inanç esaslarının amel ve ahlaka dönüştürülmesinde etkili olan en temel süreçtir.
Düşünce, insanı diğer canlılardan ayıran bariz vasıftır.
Düşünmeyen insan; insan olamaz, insan kalamaz.
Bu önemine binaen Kur’an-ı Kerim’de 76 yerde bizzat düşünme (taakkul/tefekkür/tezekkür/tedebbür) emredilmiştir.
Hz. Peygamber’de “bir saat düşünmenin bir sene nafile ibadetten değerli olduğunu” söylemiştir.
Düşüncenin verimli ve sağlıklı olması için yeni bilgilere açık olma, o bilgilerin sağlamasını yapmak için eleştiriye açık olmak önemlidir.
Günümüzde yüksek oranda kendisini Müslüman olarak deklare eden insanların Protestan bir hayat yaşamlarının en önemli sebebi düşünce yetisini kaybetmeleridir.
Okumayan, yazmayan farklı fikir ve düşüncelere kapısını kapatmış, hayatını “at gözlüğü” ile yaşayan Alzheimer ve Demans düzeyinde yaşayan insanlar her geçen gün artmaktadır.
Sağlıklı düşünce için;
3 okuma,
2 dinleme,
1 yazma,
Bazen konuşma,
Ara sıra paylaşma (sosyal medya) dengesini gözetmemiz gerekir.
Düşünmenin gücüne işaret eden en mühim delillerinden birisi de Kur’an’da Hz. Zekeriya (a.s.) kıssasında anlatılan 3 gün (72 saat) susmanın insandaki mucizevi etkisidir.
Hz. Peygamber’in Hira mağarasında yaptığı da bu mucizevi sırra sığınmaktı
Hira (Düşünce)’sı olmayanın Mekke (inanç esasları)’si, Mekke’si olmayanın Medine (amel/ahlak)’si olmaz.
Yorumlar