Son Dakika Haberler
İnsan iddiasıyla imtihan olunur.
Bu sebeple mütevazılık ilaçtır.
“Kim mütevazı olursa Allah onu yüceltir” der Allah Resulü (s.a.v.)
Toprak en mütevazı ama en verimli varlık olarak bize ders veriyor.
Ayırt etmeksizin her şeyi kabul ediyor ve dönüştürüyor.
Necis diye üzerine bırakılan şeyleri gübre olarak kabul ediyor, tohumların yanında değerlendiriyor ve sebze, meyve olarak bize iade ediyor.
İnsan Allah’a kulluğunun gereği olarak yürüyüşünde, konuşmasında, her hal ve hareketinden mütevazı/alçakgönüllü olmalı.
Büyük iddialardan, gurur ve kibirden uzak durmalı.
Her namaza başladığımız “Allah en büyüktür” bize bu duruşu emreder.
Maturidi; “Kader sözlerinize müvekkeldir, bu sebeple sözlerinize dikkat edin!” uyarısında bulunur.
İnsana imtihan için takva/fücur programları yüklenmiştir.
Bu iki programda da insanı zorlayan, onu iddialı cümleler kurmaya teşvik eden güçlü hırs ve hevesler vardır.
Ancak insan içeriden gelen vahiy akıl ve dışarıdan gelen vahiy Kur’an-ı Kerim rehberliğinde bu şiddetli hırs ve hevesleri terbiye etmeli, budamalıdır.
Mevlana Celaleddin Rumi, insan nefsindeki bu güçlü kuvvetleri eşeğe benzetmiş ve onu dizginlemenin yolunu “Kabak Metaforu” ile anlatmıştır.
Mesnevi 5. Kitapta bahsedilen “Kabak Metaforu” Kuran/Sünnet/Akıl/Kalp birlikteliği ile husule gelen dinin insan ve toplumdaki terbiye edici rolüne çarpıcı bir biçimde dikkat çeker.
Hırs ve heveslerinizi dinin ilkeleri çerçevesinde sınır çizmezseniz; kendisini halayık gibi “kul” olarak görüp Rabbinin izin verdiği kadar dünyadan istifade etmek yerine; dünyada herkesten bağımsız kendini dünyanın hâkimi görüp sınırsız (kabaksız) ondan sınırsız bir biçimde yararlanmak isteyen ev sahibesi gibi kan revan içinde kalır ve dünya/ahireti berbat olur.
Herkese iddiadan uzak, mütevazı, ölçülü (kabaklı) bir hayat diliyorum.
Yorumlar