​Gülümseme ve huzur

İnsan cennete uygun yaratılmıştır.
Dünya onun için gurbettir.
Bu sebeple iman eden mümin ana vatanı cennete döneceği için yüzünde gülümseme, kısa da olsa dünya gurbetinde olduğu içinde kalbinde bir hüzün taşır.
Yakın ve uzak çevresine bu duygularla destek olur inanan her insan.
Kalpte hüzün olsa da siması cennetle müjdelenmenin sevinci ile parlar.
Her kelimesi, her ifadesi, edası ve tavrından ümit fışkırır.
Depresif, melankolik haller imanla bağdaşmaz.
Münafıklara tehdit için gelen ayette geçen “şimdi çok ağlayın, az gülün” ifadesi iman edenlere söylenemez.
İman eden her mümin Allah’ın kıymetlisi, veli kuludur.
Ve Allah’ın veli kulları için “hüzün ve korku” yoktur, onlar asla mahzun olmayacaktır. (Yunus, 10/62)
Allah bütün günahları affedebileceğini dile getirdikten sonra, rahmetinden ümit kesenleri kendisini israf eden kullar olarak tarif eder. (Zümer, 39/53)
Takva; Allah’a gönülden bağlı olmak, içten saygı duymak, emirlerine severek riayet etmek şeklinde anlatılmalı.
“Allah’tan korkmak” şeklinde değil.
Allah, “Müminlere korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaktır” (Yunus,10/62) diyorsa; bunun üzerine “Allah’tan kork” denilmez.
Özellikle çocuklarımıza Allah’tan bahsederken daha çok sevgi, saygı, muhabbet, hürmet, itaat kelimelerini kullanmakta fayda vardır.
İslam, Allah’ın insan için en büyük ihsanıdır.
Medeniyetin bizzat kaynağıdır.
O kendi başına bir değerdir.
Değerini direkt Allah’tan alır ve O’nun gibi değeri kıyamete kadar sürecektir.
Biz insanlar ise İslam’a ne kadar uygun hareket edersek o kadar çok o değerden nasipleniriz.
Bu değeri kalbimizde ana vatanımız cenneten uzakta dünya gurbetinde olduğumuz için hüzün,
Cennete ebedi kalmak üzere tekrar kesinlikle döneceğimiz için de yüzünüzde gülümseme ile âleme göstermeliyiz.
İnsanda en etkili olan hal dilidir.
Müminlerin İslam’ı temsil problemi her Müslüman için bugün birinci ödev olmalıdır.
Sağa sola bakmadan her inanan İslam’ı temsil konusunda sorumluluk hissetmelidir.
Kundakta başlayan kefenle sona eren tek kişilik hayat yolunda ümidimiz ağır bassın ve yüzümüze imanla gelen müjde gülümseme ile herkesi kuşatsın.
İman yüzümüzden her bir yana güneş gibi parlasın.
Parlasın ki, dünyanın bu nura her zamankinden daha fazla ihtiyacı var.