Son Dakika Haberler
S-Türkiye'de ve Dünya'da gündemi kimler tayin ve tespit ediyor....?
C-Türkiye’de ve Dünya’da gündemi daha çok bilgiye sahip olan (Zümer, 39/9) ve daha çok çalışanlar (Nisa, 4/95, Necm, 53/39) belirliyor.
S-Biz Müslümanlar bu sözüm ona gündemlerin peşinde koşturuyoruz...mu acaba?
C-Kütüphanelerimize Abd ve İngiltere’dekilerden daha fazla kitap koyamadığımız, onlardan daha fazla ve etkin çalışmadıkça takip etmekten başka çare yok. Öndeki arabayı geçene kadar ısrarla takip edeceksin, bir miktar toz yutacaksın, geçersen de toz yutturacaksın.
S-Kur'an ve sünnete uygun bir hayat nizamı'nın gündemin merkezi olması mümkün ise nasıl olacak bu?
C-Kur’an ve Sünnet’e öncekilerin ezberleri ile değil; çağın birikimini elde etmiş bir yeni ve taze bir beyin ile bakabilirsek gündemin merkezine oturmak mümkün değil, kesin!
S-Kim yapacak...?
C-Aklını fen bilimleri aydınlatmış, kalbini din ilimleri ile nurlandırmış dünya/ahret dengesini kurmuş at sırtında ölmeye yemin etmiş akıncılar.
S-Tanzimat öncesi ve sonrası bozulma?
C-Bozulma Yavuz’un yüzünü batıdan doğuya dönmesi ile başladı, Kanuni’nin Türkmenlere sırt çevirip işleri devşirmelere devretmesi ile devam etti. Askeri olarak 1571 İnebahtı deniz savaşında donanmanın tamamen yakılarak imha edilmesi, bilimsel olarak ta 1580 Takiyüddin’in rasathanesinin Ezher yörüngesine girmiş ulemanın fetvası ve sultanın emri ile yıkılması ile zirve yaptı.
Denize hâkim olan dünyaya hakim olur. 1538’de Preveze’de denize döktüğümüz haçlı donanması, 33 yıl sonra İnebahtı’da bizim donanmamızı yaktı.
1538’de bizim donanma komutanımız Barbaros Hayrettin Paşa, genç, işinin ehli, tam bir bahriyeli ve Andre Dorya’dan daha iyi idi.
1571’de Osmanlı Donanması’nın başında devşirme sadrazam Sokullu’nun torpillisi 70 yaşında ihtiyar karacı Müezzinzade Ali Efendi vardı. Haçlı donanmasının başında çok iyi eğitim almış 24 yaşında genç Don Juan bulunuyordu. Onlar bizim Ali efendiyi alnından kurşunla vururken, biz Don Juan’ı okla dizinden yaralayabildik…
Yaktırdığımız donanma için de tarihi bir cerbeze uydurduk: Kıbrıs’ı almakla biz onların kolunu kestik, İnebahtı’da onlar bizim sakalımızı kestiler, Kol çıkmaz sakal daha gür çıkar dedi Sokullu efendi.
Oysa onlar kola protez yapıp yollarına devam ederken, kesilen değil yakılan sakal gür çıkmadı. Bir daha o tarihten bugüne onlara yetişemedik. “Mavi Vatan” gündemleriyle açığı kapatmayan çalışıyoruz.
S-Yerli yerine koyma?
C-“Eski hal muhal, ya yeni hal ya izmihlal!” (B.S.N.) diyerek her şeyimizi bozup, kitap/sünnet/tarih/bilim v.b. bütün bileşenler ışığında sistemi yeniden kurmamız gerekiyor.
S-Kim nasıl ne ile?
C-İkna edilmiş değil inanmış, kolunda altın bileziği olan makam ve mansıptan uzak mütevazı, yerli ve milli insanlarla….
S-Güç imkân kadro parti grup cami cemaati vs.
C-İşinin, işe uygun insan ölçüsü dışında bütün belirleyicileri çöpe atarak işe başlanmalı. Allah katında makbul olmanın ilk şartı: Ekmeğini kazandığın, insanlara yönelik kesin fayda içeren bir iyilik yapabildiğin sanatını hakkıyla icra etmektir. Din satmak, slogan üretmek, klavye kahramanı olmak, trol ordusu kurmak İslam’ın büyük günah olarak gördüğü yaklaşımlardır.
S- Agnostik kitleyi gnostik hale kim nasıl getirebilir?
C-Akıl Allah’a doğru bir yere insanı merdivenden çıkarır (kurbiyet), oradan kalp alır onu asansöre/burak’a bindirir (akrebiyet) ve akıl ve kalbin birleştirdiği deliller burhan olur ve gnostik inanca ulaşılır.
Sühreveredi, Hikmet’ül-İşrak’te, İbn Sina, el-İşarat vet’Tenbihat’ta, Konevi, Miftah’ul Gayb’ta, Nursi, Muhakemat ve Sözler’de akıl ve kalbin bir kuşun iki kanadı ile hakikate nasıl uçacağını anlatır.
Bize düşen onları taklitçilerden bağımsız direkt eserlerinden okumak….
S-Saf puriten Müslümanlık mümkün olur mu?
C-Ayet ve hadislerdeki “kök hücre” ve “kod” ları okuyup olayı samimiyetler kendi üzerinde takip eden İslamcılık’tan uzak her mümin püriten ahlakla donanmış, saf bir Müslüman olabilir.
S- İsrailiyat Hristiyanlık mecusilik panteizm karışmış kelam anlayışı ve bunun reddi mümkün mü?
C-19. yüzyılda itibaren başlayan o problemlerin farkında olan ve çözüm üretmeye çalışan “Yeni İlmi Kelam Hareketi” günümüzde belli bir kıvama gelmiştir. Cumhuriyet döneminde Bekir Topaloğlu, Hüseyin Atay ve Şerafeddin Gölcük ile ciddi bir aşamaya ulaştı. Kelamcılar ortaya koydukları çalışmalarla imanın amel ve ahlak ile açılan mesafesini yani kelamın sosyal hayatla kopan bağlantısını yeniden kurmaya çalışıyorlar. “Kelam İlminde Yenilik Arayışları ve M. Şerefeddin Yaltkaya’nın İctimai Kelam Projesi” başlıklı aynı zamanda doktora tezim olan kitabımda bunun mümkün olduğunu ortaya koymaya çalıştım.
Yorumlar