Son Dakika Haberler

Cemil Paslı

Cemil Paslı

​Fix/Takıntı

11 Aralık 2023

 

Doğumdan ölüme hayatın bütünü su gibi akan etaplardan oluşuyor.

Su akımının sıkıntıya uğradığı yerlerde akım bozuluyor ve oralara birikiyor, debisi düşüyor, kokuşmalar başlıyor.

İnsan hayatının bebeklik/çocukluk/gençlik/yetişkinlik/olgunluk/yaşlılık/ihtiyarlık gibi devreleri de su gibi akan bir geçişlilikte yaşanması gerekiyor.

Bir etabın hakkı tamamıyla yerine getirilmeden diğerine geçilmiyor.

Otomatik vites arabanın vites geçişleri gibi düşünün.

Bir vitesin hakkı verilmeden bir üst vitese geçmiyor araba.

İnsan hayat evrelerinde anne/baba ve eğitimcilere düşen en önemli görev; etapların hakkını vererek insan yolculuğunun pürüzsüz gerçekleşmesini sağlamak.

Hayat evrelerinde oluşan pürüzlere “fix/takıntı” diyoruz.

Bu takıntıların en önemlisi “oral fiksasyon” dediğimiz 0-5 bebeklik/çocukluk döneminde gerçekleşendir.

Bir ömür insan hayatını olumsuz anlamda etkileyen bu sendroma karşı anne/babaların çok dikkatli olmaları gerekiyor.

Yüce Allah bebeğin bu dönemde anne/baba ilgi ve şefkati ile büyütülmesi konusunda kullarını uyarıyor.

Dört farklı ayette annelere bebeklerini en az 24 ay emzirmelerini emrediyor. (Bakara, 2/233, Lokman, 31/15, Ahkaf, 46/14, Talak, 65/6)

Bu iki yıl emzirme hakkı; bir ilahiyatçı olarak ifade etmem gerekirse çocuğun anne/baba üzerindeki en önemli ve en temel hakkı.

Babaların bu konudaki görevi de anneleri hem psikolojik hem de ekonomik olarak ilk 24 ayda desteklemek.

Hem anne hem baba ilk 5 yaşta bolca sarılarak, birlikte vakit geçirerek çocuğun en güvenli ortamda sağlam bir şahsiyet, kişilik ve özgüven inşa etmelerine katkıda bulunmak.

Hayatın etaplarının hakkını vererek ilerleyen insan hiçbir zaman geriye bakmaz, bağımlı olmaz, hiçbir eşya ve insana fixlenmez, takılmaz.

Ancak bu etaplarda yaşanan yoksunluk üzerinden ne kadar vakit geçse de kendini gösterir.

İnsanda kulunç, ipte düğüm gibi her daim “ben buradayım” der.

İyileşmemiş bir yara gibi kanar durur.

“Var bir yaşanmamışlık içimde ukde(düğüm) kalan” şeklinde şairin şiirinde dile getirdiği fix/takıntı tam olarak budur.

Başta aile olmak üzere geleneksel sosyal hayata dair kurumlar olmadığı için günümüzde her birey kendi ve çevresine dair hayati bilgileri bizzat edinmek zorunda.

İçinde bulunduğumuz pozisyon ve zamanın bizden bekledikleri konusunda farkında bir hayat sürmek zorundayız.

Yoksa hayat kimseye torpil yapmaz, çünkü sünnetullah kişiye göre değişmez.

Mutlu Aile ve Huzurlu Toplumun temeli 0-5 yaşını hakkıyla yaşamış sağlıklı bir bireydir.

Bakın iki örnek verelim:

Donald Winnicott, İngiliz psikanalist 0-5 yaşın önemine şu cümlesiyle dikkat çeker:

“Hırsızlık yapan çocuk annesini arar.”

Babanın bu dönemde görevi: Öncelikle anneyi ve bebeği sevgiyle, ilgiyle öperek/koklayarak/sarılarak motive etmesi yanında ekonomik ve sosyal yönden gerekli bütün alt yapıyı temin etmektir.

Aile, şu an devletimizin birinci gündemi.

LGBTQ+ harfleriyle ifade edilen yaklaşımların temelinde de “Oral Fiksasyon” var.

Joseph Nicolosi, Ph.D. (1947-2017) LGBTQ+ yaklaşımlarına yönelik geliştirdiği Onarım Terapisinin Kurucusudur ve “Oral Fiksasyon” a şu cümlesiyle dikkat çekiyor:

“Babalar, oğullarınıza sarılın, yoksa başka bir erkek onlara sarılır.” (Psikoterapi Savaşı, Christopher Doyle, 321)

90 lı yıllarda teyb kasetleri vardı, sık sık sarardı, çıkarır kalemle düzeltir tekrar yerleştirirdik ama aynı yere gelince yine sarardı.

Dolayısıyla müzik keyif vermezdi.

Hayat yolculuğunun hem çocuklarınıza hem kendinize keyif vermesini istiyorsanız onları ömürlerinin her etaplarında destekleyin ki; fix/takıntının olmadığı pürüzsüz bir seyahati birlikte tamamlayın.

 

Yorumlar

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”