Fatih’in Edebiyat Durakları
02 Ocak 2023
Fatih Belediyesi peş peşe yaptığı edebi etkinliklerle kendinden söz ettirmeye başladı. Önce ‘Edebiyat Günleri’ programıyla önemli bir etkinliğe imza atan belediye, İstanbul araştırmalarıyla tanınan Cemalettin Server Revnakoğlu adına düzenlediği sempozyumla kültür sanat camiasının takdirini kazandı.
Fatih Edebiyat Günleri kapsamında Fatih Belediyesi tarafından yayına hazırlanan ‘Hafıza ve Miras Fatih’in Edebiyat Durakları’ isimli kitap büyük ilgi gördü. Bu tür çalışmaların diğer şehirlere de örnek olması gerekir.
Akademisyen ve yazar Turgay Anar’ın hazırladığı çalışmada;
Türk edebiyatının birçok önemli isminin mekan ve eseri üzerinde kurduğu ilişkileri yer alıyor.
Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Fatih’in edebiyat mahfillerinin yer aldığı eserde; Küllük Kahvesi, Çınaraltı, Sahaflar Çarşısı, Çorlulu Ali Paşa, Sultanahmet Cezaevi, Kızlarağası Medresesi, Diriliş, Hekimoğlu Ali Paşa ve Gülhane Parkı’na kadar uzanan mekanları detaylı öğrenebiliyorsunuz. Fatih’te yaşamış veya Fatih sınırları içinde ki mekânlarla bir şekilde ilişki kurmuş edebiyatçı ve sanatçıları tanıyorsunuz.
Kitapta; Necip Fazıl Kısakürek, Nazım Hikmet Ran, Edip Cansever, Sezai Karakoç, Mahmet Akif Ersoy, Muallim Naci, Ahmet Hamdi Tanpınar gibi isimlerin semtin hangi mekanlarında vakit geçirip, nasıl bir toplumsal hafızadan beslendiklerine şahitlik ediyorsunuz.
Bu güzel eser bize ayrıca; edebiyatçıların birbirlerini daha çok mekanla ilişki kurarak tanımaya ve entelektüel alışverişlerini buralar üzerinden geliştirdiğini, güçlendirdiğini anlatıyor.
Kitabın yazarı Turgay Anar Fatih’in edebi derinliğini de ortaya koymak istediklerini belirtirken şöyle devam ediyor:“Fatih’in edebiyat duraklarını bilmenin, onları tarihsel süreç içinde tanıyıp günümüzde de görüp fark etmek, okurların yaşanan şehirle kurdukları iletişimi son derece artıracak ve onlara farklı pencerelerin açacaktır. Bu eserle tarihi, estetik ve kültürel zenginliğe sahip Fatih ilçesinin aynı zamanda edebi derinliğini de ortaya koymayı hedefledik.”
Fatih Belediye Başkanı M.Ergün Turan Edebiyat Günlerinde yaptığı konuşmada kitabın Suriçi Fatih’te huzur veren bir yolculuğa çıkardığına dikkat çekti.
Fatih Belediye Başkanı M. Ergün Turan titiz bir çalışma sonucu ortaya çıkan kitapla ilgili şunları söyledi: “Fatih’in edebiyat durakları, İstanbul’u İstanbul yapan şahsiyetlerin, edebiyatçıların ve onların bıraktıkları izlerin peşinden gidiyor ve bizi Suriçi’nde huzur veren bir yolculuğa çıkarıyor. Bir kültür edebiyat atlası mantığında hazırlanan bu eseri hazırlayan Turgay Anar’a teşekkür ediyor, kitapta adı geçen edebiyatçılarımızı da minnet ve şükranla anıyorum. Umuyorum ki Fatih’in Edebiyat Durakları’na yapılan yolculuklar, hepimiz için Suriçi İstanbul’un mekanlarıyla daha samimi ilişkiler kurabilmeye ve yeni şeyler öğrenebilmeye vesile olur.”
Küllük Kahvehanesinin Edebiyat Camiasında Yeri Önemlidir
Kitapta uzun uzun bahsedilen bir mekan var. Küllük Kahvehanesi. Beyazıt Meydanında 1930- 1950 yılları arasında bulunan Küllük kahvehenesi kapanana kadar önemli bir işlev üstlenmiştir. Müşterilerinin önemi ile diğer kahvehanelerden çok ayrı bir yerde duruyor. Edebiyatla, sanatla az da olsa ilgilenenlerin isimlerini bildiği çok sayıda yazar, şair ve önemli şahsiyetlerin yollarının bu kahvehanede kesiştiğini görüyoruz.
Küllük Kahvesi’nin belli başlı müdavimleri arasında şu isimler yer almaktadır: “İbnülemin Mahmud Kemal İnal, Mükremin Halil Yinanç, Şemseddin Reşad, Kazım Nami Duru, Burhan Toprak, Ali Canip Yöntem, Selim Nüzhet Gerçek, Mustafa Şekip Tunç, Hilmi Ziya Ülken, Peyami Safa,
Sadettin Nuzhet Ergun, Ferit Kam, Kilisli Rıfat Bilge, Reşat Nuri Güntekin, Fuat Köprülü, Yahya Kemal, İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Emin Ali Çavlı, Ahmet Refik
Altınay, Neyzen Tevfik, Mesut Cemil Tel, Ercüment Ekrem Talu, Ahmet Hamdi Tanpınar, Faruk Nafiz Çamlıbel, Necip Fazıl Kısakürek, Salih Zeki Aktay,
Halit Fahri Ozansoy, Osman Cemal Kaygılı, Reşat Ekrem Koçu, Ahmed Caferoğlu, Enver Ziya Karal, Dr. H. Ritter, İbrahim Çallı, Agâh Sırrı Levend, Mahmut Yesari, Edip Ayel.
Bu listeye tasfiye polemiğiyle Küllük ve diğer süreli yayınlarda şöhret kazananlar dâhil değildir. Eğer onları da sıralarsak listeyi şöyle tamamlayabiliriz: Abidin Dino, Arif Dino, Orhan Veli, Fikret Âdil, Asaf Hâlet Çelebi, Hasan İzettin Dinamo, Lütfü Erişçi, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Ömer
Faruk Toprak, Orhan Murat Arıburnu, Celâl Sılay, Zahir Güvemli, Şevket Rado, Özdemir Asaf, Sait Faik Abasıyanık, Sabahattin Kudret, Suphi Taşhan, Hasan Tanrıkut, Salâh Birsel, Gavsi Halit Ozansoy, Cahit Sıtkı Tarancı, Tarık Buğra, Sabahattin Ali.”
Abidin Dino ve arkadaşları tarafından bir sayı olarak çıkarılan Küllük Dergisi de döneminde edebiyat ortamını fazlasıyla etkiliyor. Orhan Veli’nin de bir şiiri bu sayıda yer alıyor.
Yine kitabı okuyunca Sinekli Bakkal, Fatih Harbiye, Huzur gibi edebiyatımızın önemli eserlerinin ilham kaynağını oluşturan mekanlara dair yeni bilgiler edinilebiliyorsunuz.
Cemalettin Server Revnakoğlu Sempozyumu
Fatih Belediyesi ömrünü İstanbul kültürüne adamış Cemalettin Server Revnakoğlu adına önemli isimlerin yar aldığı bir sempozyum düzenledi.
Cemalettin Server Revnakoğlu’nu farklı yönleriyle anlatıldığı sempozyumda aynı zamanda Fatih ve İstanbul’da birçok yönüyle tanıtılmış oldu.
Sempozyumda; İlber Ortaylı, Mustafa Koç, Haşim Şahin, Beşir Ayvazoğlu, Alim Kahraman ve Azmi Özcan gibi birçok değerli isim Revnakoğlu’nu tüm yönleriyle anlattılar.
Revnakoğlu’nun arşivinin bir bölümünü “İstanbul’un İç Tarihi” olarak beş cilt olarak yayınladıklarını söyleyen Fatih Belediye Başkanı M. Ergün Turan, “ Bu eser ilgilileri, meraklıları ve araştırmacılar tarafından yoğun ilgi gördü. Suriçi Fatih ile ilgili tutulan detaylı notlar önemli bir birikim olarak karşımıza çıkıyor. Fatih’in geçmişine tutulan bir ışık olarak gördüğümüz bu çalışmayı, toplum nezdinde daha görünür kılmak için bu sempozyumu düzenlediklerini söyledi.
Yaşamak Geçti Başımdan
Yazar Şerif Aydemir’in adını İsmet Özel şiirinden alan ‘Yaşamak Geçti Başımdan’ kitabı Ötüken Neşriyat tarafından okura sunuldu. Kitap yayınlandığından kısa bir süre sonra, Türk Edebiyat Vakfı ve Türkiye Yazarlar Birliği tarafından ödüle layık görüldü.
Şerif Aydemir kitapta edebiyat dünyasındaki tanışıklıklarından, gidip gördüklerinden, oturup dinlediklerinden düştüğü kayıtları okura aktarıyor.
Bu kayıtları, yani not defterinden süzülen hatıra parçalarını, selis bir Türkçeyle okura aktaran yazar, bunu yaparken de süsten, söz kalabalığından, kalemi eline alınca yazmanın iştahlı dolambaçlarına sürüklenmekten ustalıkla kaçınıyor. Okurlara ise dilin yalın kuvvetinden birer şerare gibi atılıp çoğalan bu büyüleyici anlatıları ve anekdotları keyifle okumak kalıyor.
Kültür sanat camiasının sevilen sayılan isimlerinden olan Şerif Aydemir ağabeyle sohbet etmek de kitabını okumak da büyük keyif. İlk fırsatta kitabı edinip okumanızı tavsiye ediyorum.
Yorumlar
Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.