18-24 Mayıs tarihleri ülkemizde aile haftası olarak idrak ediliyor. Koronavirüs (covid 19) nedeniyle ülkemizde ve dünyada yaşanan pandemi süreci “her işin başı sağlık ve aile” olduğunu tüm dünyaya ilan etti. Sağlıklı birey ve huzurlu toplum için mutlu ailenin kilit taşı olduğunu, insan için her açıdan en güvenli mekânın aile ve ev olduğu artık herkesin ortak kabulü. Evi yaşanılır kılmanın esası olan mutlu aile için; sohbet, sofra, seyahat, seccade, sevgi, sayfa, samimiyet, sistem ve sabır birliğine ihtiyaç olduğu yaşanan süreçte açıkça ortaya çıkmıştır.
Pandemi süreci dünyada hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını gösterdi. Yeni dönemin şartlarını esas alarak aile kurumuzu daha da güçlü kılacak adımları hızla atmalıyız.
Aile yapımızı güçlendirirken, toplumda herkesin en güvenli sosyal kurum olan aile de, evde yaşaması için gerekli çalışmalara ara vermeden devam etmeliyiz.
Çocuk hakları evrensel beyannamesinde vurgulandığı üzere; her çocuğun aile yanında büyüme hakkı vardır.
Bu anlamda 2007-2012 yılları arasında “Aileye Aileye Yardım Projesi’ ile kurumda kalan çocukların öncelikle Sosyal Ekonomik Destekle (SED) kendi aileleri ve akrabalarına, bu mümkün değilse Evlat Edinme ve Koruyucu Aile modelleriyle uygun ailelerin yanına yerleştirilerek devasa bir adım atılmış, yurt ve yuvalar kapatılmış, kurum olarak ta sevgi ve çocuk evi modellerine geçiş sağlanmıştı.
2020-2023 yılları arası yeni bir seferberlikle çocuk ve sevgi evlerindeki bütün çocuklarımızın yukarıda saydığımız modeller yeni imkan ve şartlara göre geliştirilip, daha da güçlendirilerek aile yanına yerleştirilmeleri ve kurumların tamamen kapatılması hedeflenmelidir. Bu aileye dönüş modellerini kurum bakımındaki yaşlı ve engellilerimiz için de uygulamak mümkündür. 3 çocuğa (Zeyd b. Harise, Ali b. Ebu Talip, Enes b. Malik) koruyucu aile olan ve kendisi de anne babasını kaybedince dedesi ve amcasının yanında koruyucu aile modeliyle büyüyen Peygamberimizin, “ben yetime sahip çıkanla cennette şöyle olacağım diyerek işaret ve orta parmağını göstermesi” İslam’ında bu güzelliğe ne kadar değer verdiğinin göstergesidir.
Ramazan ayının manevi atmosferde bu hayırlı seferberliğin başlatılması bereketini artıracaktır. 18-24 Mayıs aile haftasında bütün sosyal politikalarımızı “her işin başı sağlık ve aile” ilkesine göre yeniden gözden geçirelim; 21. Yüzyılın sağlıklı birey ve huzurlu toplum için mutlu aile kurumuna dayanan milletlerin yüzyılı olacağını unutmayalım.