Son Dakika Haberler
Enflasyon ağaları kriz çıkarmak istiyorlar…
Kapital faşizmin piyasaları esir aldığı günden beri ekonomik sorunların çözümünde; genişletici ya da daraltıcı para politikalarından hangi yöntem denenirse denensin kazananda kaybeden de hiç değişmiyor. Kazananlar tarafından kurgulanan bu parasal oyunda ekonomik sorunların çözümü için para arzıyla oynayarak yazılan tüm reçeteler zenginlerin daha zengin fakirlerinde daha fakir olmasından başka bir işe yaramadı.
Sürekli olarak enflasyonu besleyen yapısal sorunlardan bahsedilse de asıl sorunun para arzıyla oynamaktan ibaret olduğu hep perdelenmiş oldu. Bu eksende geliştirilen çözüm yolları geçici rahatlamalar sağlasa da uzun dönemde problemlerin kalıcılığını sağlamaktan ileri gidemedi.
Özellikle gelişmekte olan ülkelerde ortalığa saçılmış olan Amerikan dolarları aşırı tüketimi tetikleyerek ülkelerin borç sarmallarını büyüttü. Millî paraların satın alma değerlerinin düşmesiyle birlikte eldeki paralarla Pazar ihtiyaçları karşılanmaz hale geldi. Aradaki farkı kapatmak için hükümetlerin yapmış olduğu ücret artışları yüksek enflasyon ortamında iyileştirici bir etki oluşturamadığı için gelir gurupları arasındaki makas sürekli olarak dar gelirli kesimler aleyhine açılmaya başladı.
Ülkemize gelince talebi öldürmek için tercih edilen sıkılaştırılmış para politikaları zaman zaman yüksek enflasyonu geçici bir süreliğine sorun olmaktan çıkarsa da talepteki canlanma süreci başladığında enflasyonist ortama geri dönmekten kurtulamıyoruz. Buradaki asıl sorun daraltıcı para politikalarının üst gelir grupları üzerinde talebi dizginleyen her hangi bir etkisinin olmamasıdır. Ekonomik sorunların derinleşmesini sağlayan en önemli unsur ise servet sahiplerinden alınan doğrudan vergilerin düşüklüğü ve vergilendirilmemiş alanların büyüklüğüdür.
Toplumdaki dezavantajlı gurupların her ay sonu açıklanan enflasyon oranlarını merakla beklenmesinin sebebi istatistiki oranları çok merak ettikleri için değildir. Ceplerindeki paralarla bir önceki ay aldıkları ihtiyaçlarını, bir sonraki ay alamama korkusundandır. Ne yazık ki yüksek enflasyonun ağır maliyetleri sürekli olarak bu kesimler üzerinde kalmaktadır.
Haziran ayından buyana yıllık enflasyonun düşüş eğilimine girmesi, mali disiplinden taviz verilmemesi; enflasyon canavarının kontrol altına alınması bakımından ülkemizin geleceği için oldukça kıymetlidir. Özellikle ekonomik olarak tuzu kuru olanların çok fazla gürültü çıkarmalarının sebebi kriz ortamlarında kolay para kazanmaya alışmış olmalarıdır. Son günlerde ülkemizdeki “enflasyon ağaları” ekonomideki iyileşme sürecini baltalamak ve kriz çıkarmak için ellerindeki tüm mekanizmaları devreye soktular.
Uyanık olma zamanı…
Yorumlar
13 Kasım 2024
07 Kasım 2024
24 Ekim 2024
16 Ekim 2024
09 Ekim 2024