Aralık ayının ilk haftasında corona (covid-19) oldum.
5 gün süren kadar tat ve koku kaybı, ateş, eklem ağrıları, halsizlik, rahatsız edici öksürük v.b.
5 gün etkili olan bu belirtiler 15 güne kadar eski gücünde olmasa da devam ediyor ve şifa.
Peki, neler öğretti corona?
Bir defa Covid-19’un bilgisayar açılırken bütün programları kontrol ettiği gibi bütün vücudunuzun en uç kısımlarında sarsıcı bir duyarlılık oluştururken dolaştığını hissediyorsunuz.
Tam bir teftiş yapıyor bünyenizde. Bu teftişi hissederek EVİMDE eşim ve çocuklarım arasında dikkat ederek yaşadım hissederek, sabrederek ve şükrederek, sessizce.
Gelirken haber vermiyor, kişiden kişiye geçerken mutasyona uğrayarak herkeste –KİŞİYE ÖZEL- teftiş yapıyor, diğerinden KOPYA çekemiyorsunuz.
Neyseniz o, durum neyse en açık şekliyle size AYNA tutuyor, elinizden tutup sizi kendinize doğru, iç dünyanızda hikmetli bir yolculuğa çıkarıyor ve ayrıntılı bir biçimde ödevlerinizi yazıyor.
Wuhan’da Aralıkta başlayan bir virüs/grip rahatsızlığı olan corona (covid-19) ile ilkyazımı 27 Ocak 2020’de burada yazmıştım.
Yazımın başlığı “Grip bir hastalık değil, şefkatli ama ciddi bir müfettiştir.“ idi.
11 ay sonra hakkal yakin yaşadığım corona o gün yazdıklarımı destekledi.
Özetleyeyim yazımı.
Allah Teâla yarattığı kullarına emanet ettiği vücutları denetlemek için her yıl müfettiş gönderiyor.
6 yıllık periyotta müfettişler her yıl geliyor, vücutlarımızı teftiş ediyor, ödevler yazıyor, ertesi yıl tekrar geliyor.
7. yıl, 6 yıllık denetlemeyi de denetlemek için BAŞMÜFETTİŞ gönderiyor Yüce Allah.
6 yıl gelen müfettişleri grip/virüs ismi veriyoruz.
7. yıl gelen BAŞMÜFETTİŞ’ lere Mers, Ebola, Domuz Gribi, Sars ve CORONA ismini veriyoruz.
Peki, 7. Yıl gelen başmüfettişin diğer 6 yılda gelen müfettişlerden farkı ne?
Başmüfettiş 6 yıllık “Denetleme Defteri” raporlarına bakıyor ve vücudun sahibi yazılan ikaz ve uyarıları dikkate almamışsa onu gönderen Rabbinden aldığı yetkiye dayanarak kalemini kırıyor ve ilgili görevlilere; “ALIN BUNU” emrini veriyor.
Kâinatta israf yok!
Her işte bir hikmet ve ibret var.
Allah israfı ve israf edenleri sevmiyor ve yaşatmıyor.
Dünyaya gönderilmemizin bir hikmeti ve sebebi var dostlar!
O hikmete uygun yaşayan kalır, uygun yaşamayanı alırlar.
“Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen. (Şeyh Gâlib)
(Kendine dikkatlice bir bak; sen âlemin özüsün.
Sen varlıkların gözbebeği olan insansın.)
Bakmazsan TUTUNAMAZSIN, alır götürürler, toprağa teslim ederler.
Senin israf ettiğin, değerlendiremediğin unsurlar başkalarında değerlendirilir.
BAŞMÜFETTİŞ 2021 de gitse de, emin olun 2028 ya da 2019 da mutlaka gelecek.
İşin özü vücudumuza iyi bakmak, bağışıklık sistemini güçlü tutmak, özellikle bağışıklık sisteminin bordo berelileri/özel kuvvetleri T HÜCRELERİNE yatırım yapmak.
4 yıl lise, 3 yıl Sağlık Eğitim ve İlahiyat tahsili ve hayat tecrübeme dayanarak bizzat uyguladığım hayat kurtaran önerileri sizlerle paylaşmak isterim.
Obeziteden uzak durun, kilonuz boyunuzdan -5 veya +5’i geçmesin. Obezite vücudun bütün dengelerini bozuyor.
Yemeklerinizi en az 20 dakikada mutlaka birileriyle yiyin.
Doğal ürünler tercih edin, katkılı maddelerden uzak durun.
Her gün en az bir defa sirke, zeytinyağı, nar ekşili, çörek otlu ve limonlu salatayı kâse de yiyin ve suyunu da içmeyi unutmayın.
Dışarıda asit, vücutta baz etkisi gösteren limonu baklava, sütlaç, revani de dâhil sıkabildiğiniz ger yemeğe sıkın.
“Onu yemem, bunu yemem” diyerek Allah’ın HELAL kıldıklarını kendine HARAM kılmayın. Kâinatta her kendine ÖZEL’dir ve MUADİLİ yoktur. Bir gıdanın yerini başka birisi dolduramaz.
Haftada bir balık yiyin.
Yemekte hepsi varsa, önce MEYVE, sonra TATLI, sonra ÇORBA, en son ana yemek.
Su içecekseniz yemekten önce veya yemekten en az 2 saat sonra için. Yemeğin yanında doğal limonlu soda veya şalgam suyu tavsiye ederim.
Yemekten önce ve sonra ellerinizi mutlaka yıkayın.
Gece 24.00-06.00 saatleri arası mutlaka uykuda olun. O sadece o saatlerde salgılanan MELATONİN hormonunun yerini başka hiçbir şey doldurmaz ve olmadığından sizden çok şey götürür.
Her gün ılık suyla duş alın ve sadece katkısız sabun kullanın.
2 Y: Yürüme ve yüzmeyi sıklıkla yapın.
Merdiveni fazla kullanmayın, düz yürüyün. (Merdiven basamaklarını çıkarken vücudun yükü hep tek ayağa bindiği için diz problemlerine yol açıyor.)
Yükseltilere çıkarken hep aynı ayağı (genelde sağ kullanılıyor) kullanmayın, değiştirin.
Zeytini çekirdekleriyle yiyin, çıkarmayın, yutun.
Gece yatarken yarı aç yatın, yat-geber’den uzak durun.
Günde en az 33 defa burundan derin nefes alın ve ciğerlerini doldurup bekleyin, zorlayın.
Ön yargılı olarak yemeğe TUZ atmaktan vazgeçin, içindeki ihtiyacınızı görür.
Su dengenizi küçük abdestinizden takip edin, şeffaf olmalı, sarıya döndüğünüzde vücudunuz susuz kalmış demektir.
Genel beslenmeyi de büyük abdestinizden takip edin, ne çok sıvı, ne de çok katı olmamalı. Özellikle kabızlık varsa olayı düzenli, doğal, zeytinyağlı, sirkeli, nar ekşili ve lifli gıdalarla derhal çözün.
Stresin çözümü haddimizi bilmektir. Biz bu dünyada misafiriz, emanetçiyiz, hiçbir şeyin sahibi değiliz. Bize müsaade edildiği kadar ve miktarda kullanırız/karışırız ötesi haddi aşmaktır.
Yani pencerelerden SEYRET içlerine GİRME!
Hikmete ram ol! Yaşamına anlam kat!
Allah Teâla; hadis-i kutsi’de “Kulum beni nasıl bilirse ona öyle muamele ederim” buyurur.
Sence yaşamanın anlamı yoksa “ALIN BUNU” emrini duyman yakındır unutma!