Geçtiğimiz haftayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın büyük müjdesiyle kapattık. Büyük müjde, Zonguldak açıklarında bulunan doğalgazdı.Doğalgazın bulunması ülkemiz için son derece önemli. Neredeyse tamamını yurtdışından ihraç ediyoruz. Yurtdışına bağımlılığımızı azaltmak için, yeni keşifler ve yeni müjdeler de gelecek inşallah.
Doğalgaz sektörünü iyi bilenlerdenim. Ülkemizde doğalgaz sektörünün lokomotifi İGDAŞ’ta basın danışmanlığı bölümünde uzun süre görev yaptım. Enerji Bakanımız Sayın Fatih Dönmez’i İGDAŞ’tan tanırım. Kendisiyle uzun süre çalıştık. Konuya hakim, disiplinli ve önüne konulan hedeflerine zamanından önce ulaşan birisidir.
Lafı şuraya getirmek istiyorum. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, müjdesini verdiği doğalgazın 2023 yılında kullanılacağı söyledi. Yani hedef çok kısa. Şunu da iyi biliyoruz ki, yapılamaz denilen çok sayıda büyük proje tam zamanında bitirildi. Benim tahminim 29 Ekim 2023, yani Cumhuriyet’in yüzüncü yılında kendi öz malımız olan doğalgaz meşalesini coşkulu bir törenle yakacağız inşallah.
Bakan Fatih Dönmez, sondaj gemisinde yaptığı açıklamada, Türkiye ve Türk milleti açısından tarihi dönüm noktalarından biri olduğunu söylerken, kısa bir zaman diliminde ulaşılmasının da büyük bir başarı olduğunu ifade etti.
1970'li yıllarda İngiltere'nin 150, Norveç'in 30’uncu denemesinde keşif yaptığını hatırlatan Dönmez, "Bunu Cumhurbaşkanımıza söylediğimde 'Milletimiz çok bekledi, o kadar vaktimiz yok, elini çabuk tut Fatih' demişti. Türkiye Petrolleri'ndeki (TP) arkadaşlarımızla bir araya geldik ve ‘Potansiyeli en yüksek olan lokasyona ağırlık vereceğiz’ dedik. İlk 10 sondajda 1 keşif yakalama hedefi koyduk. Burası 9’uncu derin deniz sondajımız" diye konuştu.
Test, analiz ve detaylı mühendislik çalışmalarından sonra uzmanlar ve yetkililerin rezerv miktarını tespit ettiklerini aktaran Dönmez, "İşlerimiz henüz bitmedi. Bin metre daha derine ineceğiz. Sismik veriler bize aşağıda benzer yapıda 2 katmanın daha olduğunu, dolayısıyla inşallah oralarda da gaz kaynağına ulaşacağımızı gösteriyor" değerlendirmesinde bulundu.
Bakan açıklamalarına şöyle devam etmişti, “Gazın kalitesi de son derece iyi görünüyor. Maliyet açısından son derece olumlu yansıyacak. 6 bin kilometrekare daha sismik çalışma yapacağız bu bölgede. Arkadaşlarımız son derece umutlu. Biz her zaman inandık, büyük bir sabır, inanç ve tevekkülle bu yola çıktık. Her fırsatta kararlılığımızı belirterek 'Varsa mutlaka bulacağız' dedik. Cumhurbaşkanımız da 'Ancak arayanlar bulur' dedi. Aradık ve bulduk.”
Bakan Fatih Dönmez, daha sonra bir TV kuruluşunda yaptığı açıklamada gaz aramada ve çıkarmada ortağın bulunmadığının altını çizerek şöyle diyordu, “Türkiye Petrolleri, milli bir kuruluşumuzdur. Bu sahalarda operasyon da bize ait, ortağımız da yok. Bulduktan sonra çıkartmasını da biliriz. Sahibi de işletmesi de Türkiye Petrolleri'nin olacak. Bundan kimsenin endişesi olmasın.”
Bakanımızın açıklamaları gösteriyor ki, kısa zamanda yeni müjdeler geleceği gibi, kimseden yardım almadan kendi işimizi kendimiz yapacağız. Tamamen milli bir proje. Burada Bâyezid-i Bistâmi’ye ait olan meşhur “Her arayan bulamaz lakin bulanlar arayanlardır” sözü daha da bir anlam kazanmış oldu.
Kadir Has Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi'nden Enerji Sistemleri Profesörü Dr. Volkan Ediger, BBC Türkçe’ye yaptığı açıklamanın bir bölümünde şöyle diyor, “Biz yılda 50 milyar metreküp gaz tüketiyoruz. Ve bunun da yaklaşık yüzde ikisini kendi iç kaynaklarımızdan üretiyoruz. Hemen hepsini dışarıdan aldığımızı varsayalım. 350 milyar metreküp, 6 yıllık ihtiyacımızı karşılar. Bu elbette önemlidir.
Biz yılda aşağı yukarı 40 milyar dolar civarı para ödüyoruz bu kadar gazı alabilmek için. Dolayısıyla 6 yıl bunu ödemezsek, 250 milyar dolar yapar. Bu çok büyük para.”
250 milyar dolar paranın ülkemizde kalması demek yapılamaz, denilen projelerin yapılması demek.
İç ve dış düşmanların tedirginliğini, korkusunu, projeye engel olmaya çalışmalarının sebebini şimdi daha iyi anlayabiliyoruz.
Türkiye; emin ve kararlı adımlarla ilerlemeye devam ediyor.
Hasan Turan gibi olmak çok mu zor?
Ak Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan’ı İstanbul’a ilk geldiğim yıllardan beri tanıyorum. Dava adamı. Gönül adamı. Arkadaş canlısı. Samimi. Siyaseti, insanlığının önüne asla geçirmedi.
İlçesi Piraziz’in dernek başkanlığını yaptı. O kadar başarılı oldu ki Giresun Dernekler Federasyon Başkanlığı’na getirildi. Tam bir memleket sevdalısı.
Sel olayından sonra Giresun’a ilk gidenlerdendir. O günden sonra olay yerinde kaldı. Kurtarma ekiplerine yardımcı oldu. Hemşerilerinin yanı başındaydı. Sosyal medyada bir fotoğrafını gördüm. Beline kadar çamur olmuş. Bir milletvekili nasıl olmalı, onun fotoğrafını vermiş. Allah senden razı olsun Hasan abi.
Yine en öndeydi Mehmet Ali Tekin
Ümmet şuuru ile yetişmiş, Afganistan, Bosna Hersek, Çeçenistan cephelerinde bulunmuş, şehitlerin arkadaşı, MTTB ve Akıncılar Derneği'nde çok hizmetleri olan gazeteci büyüğüm, Konya Bozkır Kuşça köyünden dava adamı Mehmet Ali Tekin’in vefatı sevenlerini ve dava arkadaşlarını derinden üzdü. İstanbul'da en çok uğradığı Fatih Camiinden ebediyete uğurladık.
Cenaze namazı sonrasında yakın dostları İstanbul Milletvekili Hasan Turan, Gazeteci Selahattin Eşçakırgil, İHH Başkanı Bülent Yıldırım, Mehmet Şahin ve Bosna Hersek'ten cephe arkadaşı, kısa birer konuşma yaptılar. Konuşmacılar kendileri de duygulu anlar yaşarken cemaatin çoğunluğu ağlıyordu. Allah'ım rahmet eylesin.