Son Dakika Haberler

Cemil Paslı

Cemil Paslı

​“Boşanma öncesi danışmanlık hizmeti” yaygınlaştırılmalı

02 Mart 2020
Aile; dünyada cennetin bir şubesi.

Aile; kadın, erkek, yaşlı, engelli ve çocuğun güven, huzur ve mutluluğu gerçek anlamda yaşayabilecekleri ve yaşatabilecekleri alternatifi olmayan tek kurum.

Bu sebeple çocukluktan itibaren kız ve erkek çocuklarımıza iyi bir aile kurmaları ve bir ömür ailenin sürekliliğini sağlamak için gereken bütün eğitimleri verilmeliyiz.

Peki bütün tedbirleri almamıza rağmen evlilik düşündüğümüz, planladığımız, hayal ettiğimiznbsp; gibi gitmiyorsa ne yapmalıyız?

Boşanma hayatın sonu mu?

Tabii ki değil ve olmamalı.

Ülkemizde boşanmaya aşırı negatif yaklaşım evlenmeden önce dahi geçlerimizi strese sokuyor.

“Gelinliğinle evden ayrılır, ancak kefeninle dönersin” anlayışı günümüzde yumuşasa da hala toplumda boşanma çok büyük bir ayıp ve günah olarak değerlendiriliyor ve bu yaklaşım gençlerin aile kurma cesaretini zorluyor.

Ya başarısız olursam ve boşanırsak?

Bu problem için benim çözüm önerim “boşanma öncesi danışmanlığı”nı yaygınlaştırmak…

Boşanma öncesi danışmanlığa bakışımı ve çözüm önerimizin ana hatlarına yazımızın sonunda döneceğiz, şimdi işin temeli olan “boşanma” konusunda biraz bilgi verelim.

İslam’da boşanma, Allah’ın en hoşlanmadığı helal olarak kabul edilen amel ve eylemdir.

Zira İslam öncelikle eşlerin evlilik birliğini, karşılıklı sevgi ve saygı ortamını olabildiğince korumalarını, bu hususta fedakârlık gösterilmesini, özellikle de erkeklere eşleriyle iyi geçinmelerini ve onların kusurlarını değil olumlu yönlerini görmeye çalışmalarını öğütlemiştir.

Aile içi anlaşmazlığın ortaya çıkması durumunda evliliğin devamını sağlamaya yönelik bazı tedbirlere başvurulmasının, geçimsizliğin devam etmesi durumunda ise erkek ve kadının ailelerinden seçilecek hakemlerin onların arasını bulmaya gayret etmesinin istemiştir.

Önemli bir sebep bulunmadıkça keyfî bir şekilde aile birliğinin sona erdirilmesini hoş görmemiştir.
Bütün bu çabalara rağmen ailenin sürdürülmesi imkânsız hale gelmiş ve karşılıklı zararlar doğuracak durumu söz konusu olmuş ise sadece kâğıt üzerinde evli görünüp ancak gönül ve bedence ayrı yaşamayı ahlaki, sosyolojik ve hukuki anlamda uygun görmemiştir.

Bu konuda kırmadan, dövmeden, sövmeden çözüm olarak “talak”denilen boşanma müessesesini devreye sokmuştur. Ancak bu ayrılma ve boşanma durumunu da “Allah’ın hoşlanmadığı helal” eylem kategorisinde kabul etmiştir.

Cahiliyye toplumunda boşama yetkisi sadece erkekte idi. İslam kadının kocasını boşama hakkını vermekle beraber mahkemeye başvurarak boşanma imkânını getirmiştir. Bu da aile vuku bulan geçimsizliğin şiddete ve daha büyük yıkımlara dönüşmesini engellemiştir. Nitekim kendisini dövdüğü için kocasını şikâyet ederek ondan ayrılmak isteyen Ümmü Cemil'i Hz. Peygamber kocasından boşamıştır.

İslam diğer dinlerin aksine yürümesi mümkün olmayan bir evliliği sürdürmeyi uygun görmemiştir. Hıristiyanlıkta; “Karısını fuhuştan başka nedenle boşayıp başkasıyla evlenen zina etmiş olur. Boşanan kadınla evlenen zina etmiş olur. Şeklindeki katı bir durum ile ölünceye kadar her günü azapla geçecek olan, hayatın gerçekleriyle uyuşmayan, ömür boyu bir yaşamayı uygun bulmamıştır. “Boşanankadınlariddetlerinin sonunavarınca onları güzelcetutun yahut onlardan güzelce ayrılın.”nbsp; nbsp;İlahi buyrukla iki yoldan birinin tercih edilmesini emretmiştir.

Boşanmayı iyi veya kötü olarak değerlendirilmek yerine aile yürümüyor ise eşler boşanmanın bir çözüm yolu olduğunu bilmeli, kabul etmeli ve diğer çözüm yolları tükendiğinde iletişim koparmadan, özellikle çocuklar varsa bir uzmanın gözetim ve rehberliğinde barış içerisinde uygulanmalıdır.

Peygamberimiz döneminde de yürümeyen evliliklerin boşanma ile sonuçlandırıldığını, hatta bir evliliğin Rabbimiz tarafından sonlandırıldığını unutulmamalıdır. (Zeyd b. Harise/Zeynep binti Cahş---Berire /Mugis bin Cahş) "Hani hem Allah’ın nimet ve ihsanına, hem de senin iyiliğine nail olmuş olup da hanımını boşamaya karar vermiş olarak sana danışmaya gelmiş olan kişiye sen: “Eşini yanında tut Allah’tan kork” demiştin. Allah’ın açığa çıkaracağı bir durumu içinde saklamıştın, çünkü insanlardan çekinmiştin. Halbuki asıl Allah’tan çekinmen gerekirdi. Neticede, Zeyd eşini boşayıp onunla ilişkisini kestikten sonra, Biz onu sana nikâhladık ki, bundan böyle evlatlıkları, eşleriyle ilişkilerini kestikleri, onları boşadıkları zaman, o kadınlarla evlenmek hususunda müminlere bir güçlük olmasın. Allah’ın emri her zaman gerçekleşir.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı “Boşanma Öncesi Danışmanlığı” hizmetini daha etkin be yaygın bir şekilde ortaya koymalıdır.

İşin ehli uzmanlar kendilerine başvuran çiftleri sabırla dinleyip çiftlerle ilgili yapılacak danışmanlık çalışmaları ile dönüşü ve devamı mümkün aileleri devam ettirmek, dönüşü ve çözümü mümkün olmayanları eşler ve çocukların en az zarar görecekleri bir süreçle sonlandırmak; en önemlisi ise aileleri bu sonuca getiren sebepleri tespit etmek ve bir daha aynı sonuçların yaşanmaması için gereken tedbirleri almaktır.

“Boşanma öncesi danışmanlık” genel çerçevesini çizdiğimiz anlamda etkin ve yaygın kullanılırsa; boşanmaların birçoğunun önüne geçilmesinin yanında, aile ilgili tüm çalışmamız gereken problemleri de açıkça görebileceğimizden kadın ve çocuğa yönelik şiddet dahil birçok olumsuzluğun önüne geçilebilecek çözümler üretilebilecektir.

Yorumlar

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
  • Kenan

    Evliliklerin azalması, boşanmaların artması ülkemizin vahim bir gerçeğidir. Evlenir evlenmez kocasına iftiralar atıp boşanıp ömür boyu nafaka ve yüklü tazminat kazananlar sayesinde bu bir sektör haline geldi. Erkekler bu yüzden evlenmekten çekiniyorlar, süresiz nafaka ve diğer hususlarda köklü düzenlemeler gelmeli. Yoksa bu gidişle Türkiye'de evlenmeden dost hayatı yaşayanların sayısı kat be kat artacak maalesef.

    • Cevapla
    • Begen (0)
    • Begenme (0)
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”