Son Dakika Haberler
İmtihan için cennetten indirildiğimiz “geçici salon” dünya birçok metaforla anlatılabilir.
Bunlardan birisi de: “Dünya bir film platosu” gibidir.
Gazdan, sıvıya, sıvıdan katıya dönen dünyanın da için de bulunduğu güneş sistemi insan açısından “bir film platosu” şeklinde ele alınabilir.
Yüce Allah film platosunu hazırladıktan sonra başrolün sahibi olarak insanı birçok hikmete binaen cennetten dünyaya indirdi.
Şimdilerde sahnenin sahipleri yukarıdan asansörle iniyorlarya, öyle!
Film platosunu hazırlayan Allah Teâlâ senaryoyu da yine insanlar arasından seçtiği elçileri vasıtasıyla yazılı olarak, bir kitap şeklinde gönderdi.
Film platosuna inen ve orada ellerine tutuşturulan senaryoyu okuyan insanlar için son görev ise başrol konusunda tercih hususuydu.
İyi insan ya da kötü insan olmak insanın kendi tercihine bırakılmıştı.
Senaryoda iyi ve kötü insanların rolleri, replikleri, davranış şekilleri ayrıntılı olarak verilmişti.
Kimi iyiliği kimi kötülüğü seçti.
Hz. Âdem ve Hz. Havva iyiliği seçerken İblis kötülüğü tercih etti.
Hz. İbrahim iyilerden olurken Nemrut kötülükte ısrarcı oldu.
Hz. Musa iyiliğin yoluna düşerken, Firavun da ateşe koştu.
Hz. Muhammed cennete dönüşün asansörüne binerken öz amcası Ebu Lehep ateşin babalığına talip oldu.
Ramazan ayı Kur’an ayı dostlar.
Kur’an-ı Kerim 6236 ayette hangimizin hangi durumda iyi veya kötü rolü tercih edeceğini tespit için gönderildiğimiz dünyanın bütün senaryosunu aklı keskin kalbi uyanık insanlara ayrıntılarıyla anlatır.
Şu mübarek günlerde tefekkür/teemmül/taakkul/tedebbür ve tezekkürle Kur’an-ı Kerim’i okuyalım ve rolümüzü netleştirelim.
Yukarıda verdiğimiz misaller üzerinden kendimizi hesaba çekelim.
Başrol demiyiz?
İyi insan mı, kötü insan mıyız?
Daha da acısı nedir biliyor musunuz?
Yoksa silik/etkisiz/ezik bir figüran mıyız?
Zira dünyaya başrol oyuncusu olarak kâinattan süzülerek ona halife olması gayesiyle asansörle dünyaya indirilen insanın ezik bir figüran olarak yaşaması en büyük israftır.
Kendini hiçbir işe yaramayan içi çürümüş duvara dayalı boş bir kütük olarak inşa eden insanın varacağı yer sadece cehennemdir.
Bu ibretlik kütük metaforunu Allah bize bakın nasıl anlatıyor:
“Onları gördüğün zaman, görünüşleri hoşuna gider. Konuşurlarsa sözlerini dinlersin. Onlar, dikilip dayanmış kütükler gibidir. Her gürültüyü kendi aleyhlerine sanarlar; onlar gerçek düşmandır; onlardan sakın. ALLAH onları kahretsin; nasıl da çevriliyorlar!” (Münafikun, 63/4)
Haydi! Bu konularda biraz düşünelim.
“Bir saat tefekkür bir sene nafile ibadetten üstündür.”
Hz. Muhammed (s.a.v.)
Yorumlar