Aile ve Gençlik Çalıştayı
14 Kasım 2022
Kayseri’de Cihannüma Derneği’nin düzenlediği iki günlük çalıştayda “Aile ve Gençlik” bütün yönleriyle ele alındı.
Bu iki alanda yetkin ilgililerin katıldığı verimli bir çalışma gerçekleştirildi.
Aile ve Gençliğe dair sorunlar, tespitler ve çözüm önerileri tartışıldı, raporlaştırıldı.
İlgililerin ve kamuoyunun dikkatine sunulacak…
Aileyi Destekleme Derneği Başkanı sıfatıyla biz de otuz yılı aşkın tecrübelerimizi paylaştık.
Bize düşeni ortaya koyduk; sonuçların takipçisi, destekçisi ve duacısıyız.
Ümran Yolculuğumuzda Aile ve Gençlik temel taşlarımız.
Konu her yönü ile sekiz ayrı masada ele alındığından biz işin ayrıntılarını ilgilerin yayınlanacak raporlara havale ederek, orada sunduğumuz önerilerimizi özetlemek istiyoruz:
“Pederşahiden veledşahiye, ataerkil geniş aileden çekirdek aileye dönüşen yeni durumlardan kaynaklanan sorunların giderilebilmesi için şefkat, hürmet, nezaket ve paylaşım temelinde akrabalık bağlarını güçlendirilmeli; bu bağlamda sıla-i rahim kültürünün ihyası ve nesiller arası kaynaşmanın gerçekleşmesi için STK, yerel yönetim ve kamu ortak projeler geliştirmelidir.
Şehir planlamaları yapılırken, fiziksel ve sosyal çevrenin, aile hayatına elverişli şekilde oluşturulması hususunda resmi ve sivil kurumların ortak çalışmalar yapmalı. Gençlerimiz evliliğe bir taraftan zihinsel anlamda teşvik edilirken; diğer taraftan maddi anlamda da onların önünü açacak adımlar atılmalıdır. (İlk evlenen çiftlere kamu bankalarının faizsiz kredi vermesi, yerel yönetin ve STK’ların bu iş için özel fon tahsisi gibi.
Yeni neslin biyo-psiko-sosyal gelişimini olumsuz etkileyen kitle iletişim araçlarını yönetenleri duyarlı davranmaya; aile değerlerine saygılı ve aile birliğini özendirici yayınlar hususunda ilgili kurumlar daha müteyakkız olmalıdır.
İzlenen kadın politikalarının ve kadının sosyal hayattaki rolünün, onun eşi ve çocuklarıyla ilişkisi başta olmak üzere ailedeki temel vazifelerini engellemeyecek şekilde düzenlenmelidir.
Evliliğin teşvik edilmesi, kolaylaştırılması, aile üyelerinin evlilik öncesinde ve sonrasında eğitilmesi, ailenin manevi açıdan desteklenmesi için İslam ülkeleri arasında ortak programlar geliştirilmelidir.
Çocuğun, ailenin benimsediği değerler doğrultusunda yetiştirilmesinin önündeki her türlü engelin kaldırılması için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalı. Aileyi yakından ilgilendiren 2005 tarihli 5395 ve 2012 tarihli 6284 sayılı kanunlar ilgili tarafların katıldığı geniş bir istişarenin sonucunda revize edilmelidir.
Boşanmanın ve yol açacağı yıkıcı etkilerin en aza indirilebilmesi için geleneksel hakemlik kurumunun canlandırılması ve boşanma öncesi danışmanlığın etkin şekilde uygulanması için resmi ve özel aile danışma merkezlerinin yaygınlaştırılmalıdır.
İslam Dünyasında ailelerin yaşadığı; dünyevileşmeye paralel olarak değerlerin kaybolması, fakirlik, işsizlik, okuryazarlık oranının düşüklüğü, cinsler arasında adaletsizlik, aile içi şiddet, savaşlar ve iç çatışmaların artması sonucunda oluşan şiddet sarmalında temel hak ve hürriyetlerin fütursuzca ihlal edilmesi gibi ağır sorunların çözümlenmesinde STK’lar daha aktif çalışmalar yapmalıdır.
Sosyal, iktisadi ve hukuki açıdan aileyi güçlendirmek yoluyla ailenin durumunu iyileştirmek için Müslüman ülkeler arasında stratejik ve somut iş birliği sözleşmeler imzalanmalıdır.
Aile kurumunu ortadan kaldırmayı amaçlayan birlikte yaşama, eşcinsel evlilik vb. fıtrata aykırı çabaların kararlılıkla reddedilmesini, insanlık ailesinin geleceğini tehdit eden bu gibi anormal davranışların olağan bir durum olarak asla kabul edilmemelidir.
İslam ülkelerinin hükümetleri cinsiyet kaynaklı mağduriyetlerin giderilmesi için adalet temelinde hak ve sorumluluklar dengesini gözeten politikalar geliştirmeli; bir taraftan geleneğin, öbür taraftan modernitenin mağdur ettiği kadının, fıtri özelliklerine uygun olarak ekonomik, siyasal ve sosyal alanda yer alması yönünde düzenlemeler yapmalıdır.
İslam dünyasının şemsiye kuruluşlarından, uluslararası bilimsel toplantılar düzenleyerek, ‘Aileye İlişkin İslami Kavramlar Belgesi’ oluşturmalarını ve İslam ülkeleri hükümetleri başta olmak üzere uluslararası kuruluşların dikkatine sunmalıdır.
Modern hayatta karşılaşılan evlenme ehliyeti, çok eşlilik, velayet gibi güncel aile sorunlarına fıkıh âlimlerimizin çözümler üretmeli, hükümetler de bu çözümler doğrultusunda yasal düzenlemeler yapmalıdır.
Çocukları bir ömür olumsuz yönde etkileyen “oral fiksasyon” sendromunun gelişmemesi için; Kur’an-ı Kerim’de dört farklı ayette emredilen annelerin bebeklerini en az 24 ay emzirmeleri hususunda kamu, yerel yönetimler ve STK’lar iş birliği yapmalı; Osmanlı Toplumunda asırlarca bu konuda hizmet vermiş “ırzahane”ler örnek alarak benzeri kurumlar oluşturulmalıdır.
STK’lar, aile üyelerine medya okuryazarlığı desteği vererek medya araçlarını bilinçli kullanmalarını sağlayacak projeler geliştirmelidir.“
Gayret bizden Tevfik Allah’tandır.
Yorumlar
Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.