Ülke olarak deprem kuşağındayız maalesef. Yaramız hep taze bizim. Gözümüzde yaş pek eksik olmaz. Acımız küllense de kor gibi Malatya’dan, Elazığ’dan, Van’dan, Erzincan’dan, Yalova’dan, Düzce’den, Sakarya’dan, Isparta’dan, Marmara’dan, İstanbul’dan İzmir’den ve daha birçok yerden için için yanar. Bazen yangın olur, köz olur içimiz. Bu sefer İzmir’den yandı yüreğimiz.
Yardım ekiplerimiz, AFAD, Kızılay gibi ismini sayamayacağımız çok sayıda yardım kuruluşumuz ve devletimiz tüm gücüyle anında orada olurlar. Birileri kurtarmaya çalışırken, diğerleri de sıcak yemek dağıtır. Birileri çıkar bizim otelimiz herkese açık der.
Teknolojik cihazlarımızın yanı sıra bazen köpek diye küçümsediğimiz o dilsiz meleklerimiz, bir can kurtarmak için neler yaptıklarını dualar eşliğinde gözyaşları ile izleriz. Öyle duygulu anlar yaşanır ki üzerinden seneler geçse de unutamayız..
İzmir’de enkaz altındaki Buse’nin “siz köpeği salın ben kedi gibi miyavlarım” demesi tüm Türkiye’nin gözlerini yaşarttı. Bu söz yıllarca hafızalarımızda kalacak. Gerçekten de Buse kızımızı ve yanındaki bir kadını daha köpek buldu. Her zaman olduğu gibi can dostlarımız başrolde yerlerini aldılar. Bundan sonra sokaklarda gördüğünüz bu canlara daha saygılı davranalım ne olur.
Böyle günlerde aradan çıkan çatlak sesler, acıdan beslenenler, yalanlarla algı yapmaya çalışanlar elbette moralleri bozuyor. Bir bakmışsınız sahte hesaplar devreye girmiş. Acılarla alay ediyor. Bunun sahte ve provokatif bir hesap olduğunu tahmin etmemize rağmen maalesef iştahlı bir şekilde paylaşımlara sokuluyor. İlk paylaşan hesap kısa sürede bulunuyor. Paylaşan kadın olmasına rağmen erkek çıkıyor.
Biz böyle bir millet değiliz. Köyümüzde biri öldüğü zaman bir hafta radyo, televizyon açmayan bir millettik biz. Böyle günlerin siyaseti olmamalı. Partimiz, görüşümüz ayrı olsa da acımız bir olmalı.
İzmir’de depremde vefat edenlere rahmet, yaralananlara şifalar diliyorum.
Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri açıklandı
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Türk kültür ve sanat hayatına önemli katkılarda bulunan, Türkiye'nin kültür ve sanatının yücelmesine çalışan, özgün eserleri veya hizmetleriyle üstün kabiliyet gösteren kişi veya kurumlara verilen Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri'nin bu yılki sahipleri açıklandı.
Yapılan açıklaya göre, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri kapsamında koleksiyoner Mehmet Çebi ödüle layık görüldü, vefa ödülünün Necmeddin Okyay'a verilmesi kararlaştırıldı. Kültür tarihi alanında Sadettin Ökten, sosyal bilimler alanında İsmail Kara, edebiyat alanında İbrahim Tenekeci, sinema alanında Derviş Zaim, müzik alanında da Özdemir Erdoğan ödüle layık bulundu.
Diyarbakır’da Sezai Karakoç’un ismi kültür merkezine verildi
Diyarbakır’da ünlü şair Sezai Karakoç’un ismi kültür merkezine verildi. Alınan kararı sosyal medya hesabından duyuran Vali Münir Karaloğlu, "Diyarbakır'ın sözünü yükselten, Diyarbakırlı büyük şairimizin adı şehrimizde yaşayacak. Ergani'nin, Diyarbakır'ın, Türkiye'nin, yaşadığımız çağın büyük şairine selam olsun. Sezai Karakoç Kültür ve Kongre Merkezimiz adıyla yaşasın, bin yaşasın" ifadesini kullandı. 1933 yılında Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde doğan ve edebiyat literatürüne kattığı birçok şiirinin yanı sıra, denemeleri, incelemeleri, hikâyeleri ile piyes ve günlük yazıları bulunan Sezai Karakoç, 2007 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2011 yılında da Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri’ne layık görülmüştü.
Mevlânâ Şiir Şöleni dijital platformda yapılacak
Karatay Belediyesi ve Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi’nin birlikte organize ettiği "10. Mevlânâ Şiir Şöleni", Koronavirüs salgını sebebiyle bu yıl dijital platformlarda yapılacak. Bu yıl Mevlânâ Şiir Şöleni için özel bir program hazırladıklarını belirten Başkan Hasan Kılca, "Mevlânâ Şiir Şöleni’mizi sanatseverlerin evlerine kadar taşıyor ve şiir severlere eşsiz bir iç yolculuk vaad ediyoruz" dedi.
TYB Konya Şubesi Başkanı Ahmet Köseoğlu da, TYB Konya Şubesi olarak kültürel etkinliklerle insanların gönül tellerine dokunmak istediklerini belirterek, Koronavirüs salgını sebebiyle sanatseverlerle bu yıl dijital ortamda buluşacaklarını hatırlattı.
Bu yılki şölenin konukları ise A. Ali Ural, Abdurrahman Ekinci, Ahmet Aka, Ahmet Kot, Ali K. Metin, Atillla Yaramış, Emre Öztürk, Hakan Şarkdemir, Hüseyin Akın, İbrahim Demirci, Kâmil Uğurlu, Kenan Çağan, M. Ali Köseoğlu, Mehmet Solak, Mevlânâ İdris, Mustafa Uçurum, Osman Özbahçe, Sümeyye Betül, Vural Kaya, Yavuz Altınışık olacak. Özel sürprizlerin de yer alacağı programda şairler, birbirinden güzel eserleriyle şiir severlere eşsiz bir şiir ziyafeti sunacak.
Derviş Zaim’in yeni filmi Flaşbellek’e Cinemed Festivali'nden Ödül
Yazar ve yönetmen Derviş Zaim’in onuncu uzun metrajlı filmi Flaşbellek, Fransa’nın en önemli festivallerinden 42. Cinemed Festivali'nde ödül kazandı. Yapıt, yarışmada uzun metraj filmler için verilen Genç Jüri Ödülü'nü aldı.
Senaryosu Derviş Zaim’e ait olan Flaşbellek’te, Saleh Bakri, Ali Süleyman, Sara El Debuch, Husam Chadat gibi oyuncular yer alıyor. Görüntü yönetmenliğini Andreas Sinanos’un, kurgusunu Aylin Zoi Tinel’in, sanat yönetmenliğini Sıla Karaca ile Seda Saçlı’nın üstlendiği film, konusunu Suriye savaşından alıyor.
Montpellier Corum sanat kompleksi içindeki ödül törenine bir video mesajıyla katılan Zaim, düşüncelerini izleyicilerle paylaştı. Derviş Zaim konuşmasında öncelikle Flaşbellek filminin sadece Suriye’liler için değil, tüm insanlık için karşılıklı anlayışın ilerlemesine katkı sağlayacağını umduğunu belirtti. Gençlerin, eski kuşakların önyargılarını yeniden gözden geçirebilecek esnekliğe sahibolabileceğini ekleyen Zaim, bu sayede önyargıların yerini empati ve sevgiye bırakabileceğini ümit ettiğini söyledi.
