Hz. Adem (a.s.) babamızın siyahi (zenci) olduğuna dair görüşler var.
Hayatın Afrika’dan başladığına da.
Bu cümleler konuyu “Afrika’lı Leo” ya ve O’nun ibretlerle dolu hayat hikayesine getirmek için…
Aslında ütopyamız cennetten yasak ağacın meyvesini yiyerek başlayan ve bir drama dönüşen dünya hayatını en iyi anlatan hikayelerden Hasan el-Vezzan’ın hikayesi.
“Andolsun ki, sizi korku ve açlıkla, mallardan, canlardan ve (alın teri) ürünlerinden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabredenleri müjdele!” Bakara, 2/155.
Ayette ifade edilen imtihanların en çok çeşitlerini ömründe görmüş Afrika’lı Leo.
Bize kıymetli gelen ise o imtihanlar karşısında duruşu ve sabrı…
Zaten ayetin sonlarında Rabbimiz hep sabra dikkat çeker:
“Sabredenleri müjdele!” Bakara, 2/155.
“Rabbin için sabret!” Müddessir, 74/7.
“Allah sabredenlerle beraberdir!” Enfal, 8/46.
“Allah sabredenleri sever!” Âl-i İmrân, 3/146.
“Rabbim üzerimize sabır yağdır!” Bakara, 2/250.
“Kim kötülükten sakınır, Allah’a saygı duyar ve sabrederse, şüphesiz Allah iyilik yapanların mükâfatını zayi etmez” Yusuf, 12/90.
"İman eden, hakkı ve sabrı kuşananlar kazanacak" Asr, 103/3
Hasan el-Vezzan tecrübesi benzer imtihanları yaşayan bizler için de güzel ibretler ve tavsiyeler içeriyor.
Bakın imtihanın zenginliğini Afrika’lı Leo ne güzel anlatıyor:
“Şimdilerde bana Afrikalı diyorlar. Fakat ben ne Afrikalıyım, ne Avrupalıyım, ne de Arabistanlıyım. Bana Gırnatalı, Faslı, Zeyyatinili de derler; ama ben hiçbir ülkeye, hiçbir şehre, hiçbir kabileye ait değilim. Ben yolun evladıyım, benim ülkem kervandır; hayatım, yolculukların en beklenilmeyenidir.” (Amin Maalouf, Leo the African (London: Abacus,1994), 1 (Afrikalı Leon: Hasan el-Vezzan'ın Hikayesi)
Hasan el-Vezzan elinde olan ve olmayan sebeplerle bir nehir gibi sürekli aktı.
Bazen coştu, girdaplar oluşturdu, bazen önüne bentler barajlar yapıldı, durgunlaştı.
Ama o setleri de aşmayı bildi.
Aslında insan hikayesi hep aynı.
Her şey gibi zaman da izafiyet teorisine tabi dostlar!
Siz ne kadar hareket ediyorsanız, saatiniz çalışıyor.
Otomatik kurmalı saat gibi yani.
Hareket etmeyince duruyor, taa ki yeniden hareket edene kadar.
Afrikalı Leo Mevlana’nın dizlerini bizzat yaşadı:
“Her gün bir yerden göçmek ne iyi,
Her gün bir yere konmak ne güzel,
Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş.
Dünle beraber gitti cancağızım,
Ne kadar söz varsa düne ait…
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım…”
Mevlâna Celâleddin-i Rûmî (k.s.)
Hasan el-Vezzan/Afrika’lı Leo ibretlik bir hayat hikayesi bırakarak göçtü gitti dünyadan.
Hala okumayan dostlarım varsa ısrarla tavsiyem; bu zenginliği mutlaka okuyun.
Akıllı insan, başına gelenlerden ibret alandır.
Daha akıllı insan ise; başkasının başına gelenlerden ibret alandır.