“5” “95”den Büyüktür. (Çocuk Eğitimi)
12 Haziran 2023
Söz konusu çocuk eğitimi/yetiştirilmesi olduğunda “5” “95” den kesinlikle büyüktür.
İnsan eğitiminde yüz yaşına kadar yaşasa dahi 0-5 yaşta öğrendikleri sonraki 95 yılda öğrendiklerinden daha etkili, daha önemli, daha kalıcıdır.
İnsanın gelişimi anne karnında ruh üfürülmesinden itibaren başlar ve son nefese kadar devam eder.
Bu anlamda eğitim/öğretim beşikten mezara kadar süreklilik arz eden bir faaliyettir.
0-2 yaşta insan eğitiminde en etkili figür tabii ki annedir.
Annenin dünyanın en değerli gıdası anne sütünü bebeğine verirken onu göğsüne basması, gözlerine bakması paha biçilemez ve yeri asla doldurulamaz.
Yüce Allah bu döneme dikkat çekerek her annenin bebeğini en az 24 (yirmi dört) ay emzirmesini ısrarla ve tekrarla emreder.
Bakara, 2/233, Lokman, 31/14, Ahkaf, 46/15 ve Talak, 615/6 ayetlerinde bahsedilen annelerin bebeklerini en az 24 ay emzirmeleri namaz kılmak, oruç tutmak, yalan söylememek gibi farzlardan bir farzdır ve çocuğun anne/baba üzerindeki hakkıdır.
Allah Teâla bu konuya o kadar önem yüklüyor ki; Talak, 65/6. Ayette eşler boşanma aşamasında olsalar dahi annenin bebeğini emzirmesini 24 aya tamamlamasını babanın da anneye bu işlemden dolayı ücret (nafaka) ödemesini emretmiştir.
Osmanlı Toplumunda anneler bir sebeple bebeklerini emziremediğinde her bebeğe “Süt Annesi” tayin edilir ve süt annesi bebeği kendi evinde emzirir ve olay resmi kayıt altına alınır, özellikle ileri ki yaşlarda evlenilecek şahıslarda uygunluk açısından bu kayıtlara dikkat edilirdi.
Bu işlemler her şehirde kurulmuş olan Irzahaneler (Süt Annelik Vakıfları) tarafından yerine getirilirdi.
100 yaşına kadar yaşayacak bir insanı 100 katlı bir bina gibi düşünürsek 0-3 yaş temel, 3-5 yaşa su basmanı seviyesidir ve binayı taşıyacak ana kısım da burasıdır.
0-3 ve 3-5 de yaşanan eksiklikler, yoksunluklar, travmalar sonucu bebekte oluşan sendroma “oral fiksasyon” ismini veriyoruz.
“Oral Fiksasyon” insanın çocukluğunda takılmaması ve ilerleyememesi demektir.
“Oral Fiksasyon” insanın bestesini çaldığı CD’nin çizilmesi ve her dönüşte sürekli olarak musiki yerine çızırtı çıkarması demektir.
“Oral Fiksasyon” çocuğun kişiliğini, kimliğini, kendini asla ve asla tam anlamıyla tamamlayamaması demektir.
“Oral Fiksasyon” bağımlılıktan, cinsel sapkınlıklara, obeziteden, tırnak yemeğe kadar hayatımızdaki bütün olumsuzlukların ana vatanı demektir.
“Oral Fiksasyon” dünyanın istenilen her şeyi önüne serilse de insanın gerçek anlamda gülümseyememesi, mutlu olamaması, derin bir oh çekememesi demektir.
“Oral Fiksasyon” insan psikolojisine atılmış bir Gordion Düğümüdür.
“Oral Fiksasyon” kişinin manevi kalbine saplanmış bir hançerdir ve her hareketinde mutlaka “ben buradayım” der.
Bu sebeple anne/babalar, millet/devlet için 0-5 yaşta bir çocuğun yüksek ilgi ve alaka ile “Oral Fiksasyon” sendromuna yakalanmadan büyütülmesi bir Milli Güvenlik meselesidir.
Benim önerim:
Sağlık Bakanlığı, ebeler üzerinden öğrendiği anne karnına düşen her bebeği 5 (beş) yaşına kadar Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Belediyeler ve STK’lar koordinasyon halinde yakından takip etmelidir.
5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun amir kurumu Çocuk Koruma Kurulu bu işin takibi konusunda güncellenmiş ve güçlendirilmiş yönetmelikle harekete geçirilmelidir.
Mutlu Aile ve Huzurlu Toplumun temeli 0-5 yaşını hakkıyla yaşamış sağlıklı bir bireydir.
Donald Winnicott, İngiliz psikanalist 0-5 yaşın önemine şu cümlesiyle dikkat çeker:
“Hırsızlık yapan çocuk annesini arar.”
Babanın bu dönemde görevi: Öncelikle anneyi ve bebeği sevgiyle, ilgiyle öperek/koklayarak/sarılarak motive etmesi yanında ekonomik ve sosyal yönden gerekli bütün alt yapıyı temin etmektir.
Aile, şu an devletimizin birinci gündemi.
LGBTQ+ harfleriyle ifade edilen yaklaşımların temelinde de “Oral Fiksasyon” var.
Joseph Nicolosi, Ph.D. (1947-2017) LGBTQ+ yaklaşımlarına yönelik geliştirdiği Onarım Terapisinin Kurucusudur ve “Oral Fiksasyon” a şu cümlesiyle dikkat çekiyor:
"Babalar, oğullarınıza sarılın, yoksa başka bir erkek onlara sarılır.”
(Psikoterapi Savaşı, Christopher Doyle, 321)
Sözün özü: Alet işler el övünür, talih işler kul övünür.
Bir kişinin hayatında talihinde en önemli iki gerçek:
1.İyi bir anne
2.İyi bir anaokulu/sınıf öğretmenidir.
Çocuk Koruma Kurulu üyeleri bu anlamda Millet/Devlet’in en etkin ve yetkin kişilerinden kurulmalı ve en önemli Milli Güvenlik görevini yürüttükleri şuur ve biliciyle çalışmaları sağlanmalıdır.
Yorumlar
Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.