Truss, "Fransızlar, Manş Adaları ve balıkçılık sektörümüze yönelik tamamen mantıksız tehditlerde bulundular ve bu tehditleri geri çekmeleri gerekiyor. Aksi takdirde, harekete geçmek için Avrupa Birliği (AB) ile ticaret anlaşmamızın mekanizmalarını kullanacağız." dedi.
Fransızların haksız davrandığını ve ticaret anlaşmasının şartlarına uymadığını söyleyen Truss, "Eğer birisi bir ticaret anlaşmasında haksız davranırsa, onlara karşı dava açma ve bazı telafi edici tedbirler alma hakkınız var. Fransızlar geri adım atmazsa yapacağımız şey bu." ifadelerini kullandı.
Truss, Fransa'nın ne kadar süre içerisinde geri adım atması gerektiği sorulduğunda ise Truss, "Bu sorunun önümüzdeki 48 saat içinde çözülmesi gerekiyor." diye konuştu.
Bakan Truss, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un balıkçılık sorunu üzerinden İngiltere'ye yönelik tehditlerine ilişkin, Macron'un zorlu bir seçim döneminde olduğu için "mantıksız tehditler" yapıyor olabileceği değerlendirmesinde bulundu.
Macron, İngiltere'yi uyardı
Fransız Hükümeti Sözcüsü Gabriel Attal, 27 Ekim'de yaptığı açıklamada, devam eden balıkçı sorunu nedeniyle 2 Kasım itibarıyla İngiltere'ye karşı misilleme önlemlerini hayata geçireceklerini belirtmişti.
İngiltere'den Fransa'ya ithal edilen ürünlerin gümrükte sistematik olarak kontrol edileceğini ve deniz ürünlerinin ithal edilmesini yasaklayacaklarını ifade eden Attal, bunların dışında başka önlemlerin alınacağını ve gelecek günlerde açıklanacağını kaydetmişti.
İngiltere Dışişleri Bakanı Liz Truss da Fransa'nın tehditlerinin ardından 28 Ekim'de Fransa'nın Londra Büyükelçisi Catherine Colonna'nın Dışişleri Bakanlığına çağırılması talimatı vermişti.
Fransız yetkililer, küçük teknelerine İngiltere sularında balık avlamaları için daha fazla lisans verilmedikçe, İngiliz balıkçı teknelerini bazı limanlardan alıkoyacaklarını ve ülkeye giren kamyonlar üzerindeki gümrük kontrollerini sıkılaştıracakları uyarısında bulunmuştu.
Macron, G20 Zirvesi'nin ardından dün düzenlediği basın toplantısında,"İngilizler açık şekilde harekete geçmezse 2 Kasım itibarıyla planlanan misilleme önlemleri hayata geçirilecek." uyarısında bulunmuştu.
İngiltere'nin Brexit anlaşmasını uygulamadığını, buna karşı sessiz kalamayacaklarını ifade eden Macron, balıkçı sorununa ilişkin şunları söylemişti:
"Hiçbir gerilim istemiyorum ancak ciddi olunmalı. 10 aydır çalışıyoruz. (Fransız) balıkçıların bir kısmına lisans verildi, diğerlerine ise bilinmeyen nedenlerden dolayı verilmedi. Lisans konusunda hala bir metot belirlenmedi. Fransız hükümeti ve Avrupa Birliği 'bu yaklaşımda devam ederseniz misilleme önlemleri olacak' deme hakkı var."
Balıkçılık sorunu
AB ve İngiltere arasında 2021'deki balıkçılık kotalarının belirlenmesine yönelik müzakerelerde uzlaşı sağlanabildi ancak özellikle Fransız balıkçılar, belirlenen bölgelerde faaliyet gösteremedi.
İngiltere'ye bağlı Jersey Adası yönetimi, kendi kara sularında avlanmaya devam etmek isteyen Fransız balıkçı teknelerinden, geçmişteki faaliyetlerine dair kanıt sunmalarını istemişti. Bu durum, İngiltere ile Fransa arasında gerilime neden olmuştu.
Fransa, Jersey'in elektriğini kesme tehdidinde bulunmuş, Fransız balıkçılar da Ada'daki limanı ablukaya almıştı.
İngiliz hükümeti, Jersey Adası'na önlem olarak iki donanma gemisi göndermiş, Fransa da bunun ardından misilleme olarak bölgeye iki donanma gemisi gönderme kararı almıştı.
Fransız balıkçıların ablukasının bitmesi üzerine, donanma gemileri karşılıklı geri çağrılmıştı. Fransa, balıkçılık konusunda AB'nin Birleşik Krallık'a karşı daha katı davranmasını talep ediyor.
Manş Adaları'ndan olan Jersey'nin elektriğinin yüzde 95'i yaklaşık 14 mil uzaklıktaki Fransa tarafından sağlanıyor. Kendine has bir yönetimi olan ve Kraliçe'nin bir temsilcisi bulunan Ada, uluslararası arenada İngiltere tarafından temsil ediliyor.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
