Her ne kadar üretilen voltaj oldukça düşük olsa da bu keşif, gelgit, güneş, rüzgâr ve jeotermal enerji üretimine ek olarak, gezegenin dinamiklerinden elektrik elde etmek için yeni bir yol sunabilir.
2016 yılında Princeton Üniversitesi’nden astrofizikçi Christopher Chyba ve NASA’nın Jet Propulsion Laboratuvarı’ndan (JPL) gezegen bilimci Kevin Hand, daha önce ortaya koydukları böyle bir enerji üretiminin imkânsız olduğuna dair kanıtları sorgulamıştı.
Araştırmacılar, belirli bir iletken malzeme şekli ve özellikleri sağlandığında bu fikrin işe yarayabileceğini gösteren ampirik kanıtlar elde etti.
Enerji silindiri
Araştırma ekibi, elektrik üretmek için özel olarak tasarlanmış bir silindir kullandı. Bilim insanları, "Bu küçük ölçekli gösterim sistemi, öngörüldüğü gibi düşük seviyede de olsa sürekli bir doğru akım voltajı ve akımı üretiyor" ifadesine yer verdi.
20. yüzyılın başlarında Amerikalı fizikçi Samuel Barnett, manyetik alanın hareketli bir elektromıknatısa göre dönmemesiyle ilgili tartışmalara açıklık getirmişti.
Teorik olarak, manyetik alan ile mıknatıs arasındaki hız farkı nedeniyle bir voltajın oluşması gerekirdi. Ancak Chyba ve Hand’in 2016 tarihli makalesi de dahil olmak üzere bazı bilimsel kanıtlar, bunun mümkün olmadığını göstermişti. Çünkü Dünya’nın manyetik alanı tarafından itilerek hareket eden elektronların hızla yeniden düzenlenerek yük farkını iptal edeceği düşünülüyordu.
Ancak bu varsayımları sorgulayan bilim insanları, Spectral Sensor Solutions’tan Thomas Chyba ile birlikte belirli koşullar altında farklı bir sonuca ulaşılabileceğini öngördü.
Deney nasıl yapıldı?
Araştırmacılar, manyetik alanların daha az kısıtlanmasını sağlamak amacıyla manyetik difüzyona elverişli mangan-çinko ferritten yapılmış 29,9 santimetre uzunluğunda içi boş bir silindir kullandı.
Silindir, fotoelektrik girişimi en aza indirmek için tamamen karanlık ve penceresiz bir laboratuvara yerleştirildi. Deney düzeneği, Dünya’nın dönüşüne ve manyetik alanına dik olacak şekilde konumlandırıldı.
Tüm ölçümler tamamlandıktan sonra 18 mikrovolt seviyesinde bir voltajın kaldığı tespit edildi. Farklı silindirler kullanıldığında ya da aynı silindirin açısı değiştirildiğinde bu voltajın kaybolması, oluşan elektrik yükünün Dünya’nın dönüşüyle bağlantılı olabileceğini gösterdi.
Çalışmanın ikinci aşamasında, deney laboratuvar yerine bir konut binasında tekrarlandı ve benzer sonuçlar elde edildi.
Yeni bir enerji kaynağı mı?
Bu keşif, bilim dünyasında heyecan yarattı ancak araştırmacılar şimdilik temkinli yaklaşıyor.
Deneysel düzeneğin oldukça spesifik olduğu ve üretilen elektrik miktarının son derece küçük olduğu vurgulanıyor.
Christopher Chyba, "Hem 2016 hem de 2025 tarihli çalışmalar, bu sürecin nasıl ölçeklendirilebileceği üzerine tartışıyor. Ancak henüz bunun mümkün olup olmadığı kanıtlanmış değil" dedi.
Bilim insanı, "Her şeyden önce, bağımsız bir araştırma grubunun sistemimizi benzer şekilde kurarak sonuçlarımızı doğrulaması ya da çürütmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Çalışmanın bulguları Physical Review Research dergisinde yayımlandı.
Kaynak: AA
