Son Dakika Haberler
Anadolu’yu gezmeye devam ediyoruz. Kontv olarak seçimin nabzını Anadolu’da tutan tek kanal olma durumunda olmak bizim adımıza sevindirici, diğer kanallar adına düşündürücü bir durum.
27 yıl önce yine gazeteci sıfatıyla geldiğim Diyarbakır’da tam bir hayal kırıklığına uğradım. 27 yıl önce Diyarbakır Güneydoğu Anadolu bölgesinin en büyük iki ilinden biriydi. Bölgenin iki lokomotif ili Diyarbakır ve Gaziantep’ti. Aradan on yıllar geçti. Diyarbakır maalesef komşu illerin aksine hep farklı bir yönüyle ön plana çıktı. Nüfusu yaklaşık 1.7 milyon. Suriyelilerle birlikte 2 milyona yaklaşıyor. 11 milletvekili çıkarıyor.
Tarihi misyonu olan bir kent Diyarbakır. Peygamber Efendimizin vefatından kısa bir süre sonra Hazreti Ömer döneminde fethi gerçekleşen ilde, 400’ün üzerinde sahabe kabri bulunuyor. Müslümanların Mekke, Medine ve Kudüs’ten sonraki 4. Harem-i Şerifi olarak da bilinen eski Diyarbakır’ı çevreleyen surlar, Çin Seddinden sonraki en uzun surlar. 15 metre yüksekliği ile de Dünyanın en yüksek surları…
Bir dönemin il yönetim merkezi olan İç Kale restore edilmiş. Yakında hizmete giriyor. Buradaki bir tarihi binada tarihte olduğu gibi valilik bulunacak. Diğerleri ise müze oluyor. İç Kalede bir de eski kilise bulunuyor. Hemen yanında Hazreti Süleyman Camii. Camiinin yanında şehri ele geçirmek için yapılan ilk saldırıda şehit olan 27 mübarek sahabenin kabirleri var. Bir çoğu siyer bilenlerin tanıdığı isimler. Allah onlardan razı olsun.
Diyarbakır’a yaklaşık 40 kilometre uzaklıktaki Eğil ilçesinde ise isimleri Kur’an-ı Kerim’de geçen iki Peygamber yatıyor. Hazreti Elyasa ve Hazreti Zülküfl. Yakınlarda inşa edilen bir barajın suları altında kalan kabirleri 1995 yılında bugünkü yerine taşınmış. 9 kişilik Diyanet İşleri Başkanlığı ekibinin kabirlerini açarak yeni yerine taşıdığı peygamberler için Diyanet ekibi tarafından hazırlanan raporda, “kabirleri açtığımızda kefenlerin hala çürümediğini içerisindeki Allah’ın elçilerinin ise sanki yeni uyumuşlar gibi kefenleri içerisinde sapa sağlam olduklarını gördük” ibareleri geçiyor. Biz ziyarette gittiğimizde “yarın burada Peygamberler etkinliği var” dediler. (14 Mayıs günü için) Ancak ertesi gün başka bir ilde bulunmak durumunda olduğumuzdan bu etkinliğe kalamadık.
İsmi terör örgütüyle alınan bu ile gerçekten yazık olmuş. Türkiye’de bile insanlarımızın çoğunluğu Diyarbakır’ın bu yönünü bilmiyorlar. Çünkü diğer yön, bu yönün önüne geçmiş. Eğer Diyarbakır kendini bu yönüyle ve bölgenin lokomotifi yönüyle tanıtmayı başarabilseydi, bugün çok farklı bir yerde olurdu.
1988’de önce Diyarbakır’a sonra Şanlıurfa’ya gitmiştik. Yine bir seçim ortamıydı. O günün Urfa’sı Diyarbakır’ın bir ilçesi büyüklüğünde sayılırdı. Şimdi ise durum farklı. Şanlıurfa nüfus olarak Diyarbakır’ı geçtiği gibi imaj ve sahip olduğu manevi ve ekonomik güç olarak da Diyarbakır’ı solmamış durumda. Halbuki Diyarbakır’ın bugün Şanlıurfa ile değil Gaziantep ile yarışıyor olması gerekirdi.
Belediye hizmetlerine değinmeden Diyarbakır’ı geçersek yazıyı eksik bırakmış oluruz. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde gezdiğim 10’un üzerindeki ilin tamamından çok geri kalmış bir büyük köy ile karşılaştım. Tek cümleyle “yazık olmuş Diyarbakır’a” denilebilir. Siyasi görüşlerine saygı duyuyoruz elbette. Ancak, ülke gündemini bu kadar meşgul eden bir ilin belediye hizmetleri böyle olmamalıydı. Kıyaslanmaz elbette ama ben HDP’li belediyenin yerinde olsaydım 1990’lı yıllardaki Refah Partili belediyeleri kendime örnek alırdım. Ancak belli ki, amaç hizmet değil. Öyle tahmin ediyorum ki, Diyarbakır halkını batıya değil, en yakın Ak Partili belediyelerin olduğu komşu illere götürebilsek, düşünceleri farklı olabilirdi.
Örgüt, Diyarbakır’a yatırım istemiyor. Büyük bir insan kaynağı potansiyeli ve stratejik bir önemi bulunan Diyarbakır’a, kendi işadamlarının dahi yatırım yapması örgüt tarafından engelleniyor. Çünkü dünya ile entegre olmuş bir Diyarbakır işlerine gelmiyor. Kendi içine kapanmış, eğitim seviyesi düşük, ekonomisi zayıf bir ilde at koşturmak daha kolay diye düşünüyorlar.
Gelelim Diyarbakır’ın seçim nabzına. Diyarbakırlılar büyük küçük seçime çok angaje olmuşlar. Gezdiğim iller arasındaki en aktif politik vatandaş topluluğu ile karşılaştım. Bu ilde iki parti var. Ak Parti ve HDP. HDP bu sefer daha ciddi çalışıyor. Amaç yüzde 10 barajını geçmek. Kapı kapı dolaşıyorlar. Bazen bir seçimlik ödünç oy istedikleri bile oluyormuş.
Diyarbakır’ın 11 milletvekili var. Daha önce HDP parti olarak değil bağımsızlar olarak seçime girdiğinden net bir analiz yapmak zor. Ak Parti o zaman 5 milletvekili kazanmış. Bir çok kesimden görüş aldık. Dediler ki DHD barajı aşarsa Diyarbakır’da bu sefer HDP 7 veya 8 milletvekili alır. Ak Parti ise 3 veya 4. HÜDAPAR’ın adayı ise bağımsız giriyor. HÜDAPAR’ın da bir milletvekili kazanma şansı bulunuyor. HDP’nin barajı aşmaması durumunda Ak Parti’nin 11-0 yapma durumu bile var. En kötü ihtimal 9 veya 10 milletvekili.
Yorumlar