Son Dakika Haberler
Şaka gibi. 1977 seçimlerinden sonra ilk defa CHP birinci parti.
Şaka gibi. 2002 yılından bu tarafa AK Parti ikinci parti.
Şaka gibi. Yeniden Refah Partisi girdiği ikinci seçimde üçüncü parti.
Siyaset böyle bir şey.
Sürpriz mi?
Bana göre değil.
Genel beklenti Ak Parti’nin oy kaybedeceği yönündeydi.
Ancak ne yalan söyleyeyim, bu kadarını beklemiyordum.
Seçim sonu değerlendirmelere baktığımızda, hem Ak Parti hem de CHP’den demokrasinin ruhuna uygun açıklamaların geldiği görülüyor. Demokrasimiz adına alkışlanacak bir durum.
Gelelim bizim değerlendirmemize…
Her ne kadar CHP kazanan gibi görünüyorsa da bu seçimin kazananı CHP değil. Alınan yüzde 37.7’lik oyun CHP’nin kendi oyu olmadığını başta kendileri olmak üzere herkes biliyor. Her ne kadar onlar ‘bu bir ittifak değil, kent uzlaşısı’ dese de gerçekler bunun tersi. Önceki seçimler baz alındığında:
CHP’nin DEM’den yüzde 5,
İyi Parti’den yüzde 4,
Saadet, Gelecek ve Deva’dan yüzde 3 oy aldığı görülüyor.
Bunları toplayıp aldığı oy yüzdesinde düştüğümüzde CHP’nin oy oranı yüzde 25.7 çıkmaktadır.
Yani ortada bir CHP zaferi yoktur. Bir konsolide muhalefet başarısı söz konusudur.
Cumhur İttifakı’na gelince. Ak Parti’nin oy kaybı yaklaşık yüzde 6-7, MHP’nin oy kaybı yüzde 3-4 gibi durmaktadır.
Kaybedilen oyları nerede aramak gerekir?
Katılımın bir önceki seçime göre yüzde 7 düşük olması bize bir şeyler anlatmaktadır. Tek gerekçe bu mudur? Elbette değil.
Ben şahsen en majör etken olarak ekonomiyi görüyorum.
Zaten dünden bu tarafa akademisyeninden sosyoloğuna, köylüsünden kentlisine herkes bunu söylüyor.
Tabi ki diğer birçok neden de bulunmaktadır.
Ancak ben şahsen bu seçimlerin üzerine yoğun şekilde ekonominin gölgesinin düştüğünü söyleyebilirim.
Vatandaş pandemiye, depreme, yakın coğrafyamızda devam eden savaşlara, iç karışıklıklarına rağmen yine de Ak Parti demiştir.
Bu konjonktürde dünyanın hiçbir ülkesinde iktidarda olan bir partinin yüzde 35.5 oy alması mümkün değildir. Bu başarı Erdoğan’ındır.
Kimse endişelenmesin millet Erdoğan’dan vaz geçmiş değildir.
Enseyi karartmaya, moral bozmaya gerek yoktur.
Hataları düzeltme, milleti anlama, daha fazla çalışma vaktidir.
Büyüklerimiz ‘olanda hayır vardır’ der.
Ben ‘hayır’ görüyorum.
Yorumlar