Korona virüs yaklaşık 3 aydır hayatı, ticareti ve üretimi olumsuz etkilemektedir. Belli bir süre daha etkileyecek gibi görünüyor. Bu süreçte aslında bir öze dönüş ve içe çekilme yaşayabiliriz. Dışa bağımlılıktan nasıl kurtuluruz ve nasıl daha fazla üretim yapabiliriz bunlara odaklanabiliriz.
Virüs ile mücadelede en önemli etken temas halinde olmamak ve bu yüzden sürekli olarak #EvdeKal çağrıları yapılmaktadır. Tabi ki evde kalarak güvende kalıyoruz diye düşünülmelidir. Burada düşünülmesi gereken konu ise Su ve Gıda kıtlığıdır. Şu an için bir sorun görünmüyor fakat bu sürecin ne kadar süreceğinin belirsiz olması ve her ülkenin kendi güvenliği için farklı tedbirler alması ileride sorun yaşayabiliriz. Geçtiğimiz hafta Rusya, Kazakistan, Ermenistan, Belarus ve Kırgızistan oluşan Avrasya Ekonomik Birliği tarım ürünlerinin ihracatına yasaklar ve kısıtlamalar getirdiler. Un, Soğan, soya, çavdar, pirinç, buğday, kepek gibi ürünlere yasaklar getirilmiştir. Bu birlikte ki ülkelerden en fazla Rusya’dan tarım ürünleri ithalatımız mevcut. Ülkemizde 2018 ve 2019 yılları üretim, ithalat ve ihracat rakamları baz alınarak soğan, patates ve limon ürünlerine kısıtlama getirdi. İthal edilen buğday ile makarna ve un üretilmektedir.
2019 yılında ürettiğimiz buğday miktarı yaklaşık: 20 milyon ton
2019 yılında Rusya’dan ithal ettiğimiz buğday miktarı yaklaşık: 8 milyon ton
2019 yılında Tüm ülkelerden ithal ettiğimiz buğday miktarı yaklaşık: 10 milyon ton
Sanayileşme, İklim değişikliği, artan nüfus ve kaynakların verimsiz kullanımı sonucunda su kaynaklarında azalmalar meydana gelmektedir. Dünyanın 4’te 3 sulardan uluşmaktadır. Su hayatın devamlılığı ve tarım için çok önemlidir. Dünya genelinde suyun kullanımı; %70 tarım, %20 sanayi ve %10 evrenseldir. Suyun kullanımında yöntemlerin geliştirilmesi ve daha verimli hale getirilmelidir. İnsanların suyu israf etmesi önlenmelidir. Su hayatın akışını etkileyen bir unsudur. Örneğin;
1 kg pirinç yetiştirmek için 2.000 ile 5.000 lt,
1 kg buğday yetiştirmek için 1.000 lt,
1 kg şeker yetiştirmek için 3.000 lt,
1 kg kahve yetiştirmek için 20.000 lt suya ihtiyaç vardır.
Yem fabrikalarının kapanması sonucunda yem de dışa bağımlılığımız söz konusudur. Şu an yem hammaddesi ithalatı da durma noktasına gelmiştir. Yumurta ihracatı konusunda da sorunlar yaşamaktayız. Yani hem ürettiğimiz ürünleri satamıyoruz hem de o ürünleri üretebilmek için gerekli hammaddeyi alamıyoruz. Kaynakların doğru ve verimli kullanmadığı takdirde, sağlıklı gıda üretiminde yaşanacak sorunlar nedeniyle yaşam koşullarının zorlaşacağı görülmektedir.
Virüs konusu geçecektir fakat bizim tarıma yönelmeliyiz. Kaçırılan bir ekim dönemi ile 1 yıllık mahsulü kaybetmiş oluruz. Üretemezsek tüketemeyiz. Yarınları düşünerek hareket etmeliyiz. Bu dönemlerin daha uzun sürdüğü düşünülürse kıtlık, açlık ve sefalet yaşanır.
Teknoloji, sağlık ve tarım alanlarında köklü reformlara ihtiyaç vardır. Üretime önem vermeliyiz.