Yaklaşık 6 aydır Rusya’nın Ukrayna sınırlarında askeri üstler oluşturmaya başladığını görmekteydik ve bu hafta bu üstlerden harekât başladı. Bu süreçte Rusya Merkez bankası hem altın rezervlerini artırdı hem de FED öncesi ve bu operasyon öncesi faiz artışları yaparak gerekli önlemlerini aldığını görmekteyiz. Dolar karşısında Ruble son 2 haftada %18 değer kaybetti ve bu kayıplar daha da artabilir bu durum Rusya’nın bütçe dengesini bozacaktır. Diğer taraftan ise yükselen petrol fiyatları ise bütçeye olumlu katkı sağlayacağı aşikardır çünkü bütçede petrolün varil fiyatı 62$ olarak hesaplanmış şu an ise 100 $ civarındadır.
Savaşın kazananı olmaz. Baktığımızda bu savaş ve riskli ortamdan en fazla zarar gören ülke maalesef Ukrayna olacaktır. Ülkemiz açısından bakarsak ise; artan enerji, gıda, emtia fiyatları ve olumsuz etkilenebilecek turizm konusu öne çıkmaktadır. Bazı verileri inceleyecek olursak;
-Doğalgaz ihtiyacımızın %32’ni Rusya’dan karşılamaktayız.
-2021 yılında yaklaşık 4,6 milyon Rus turist ülkemizi ziyaret etti. (Turizm içindeki payı %15)
-2021 yılında yaklaşık 2 milyon Ukraynalı turist ülkemizi ziyaret etti. (Turizm içindeki payı %9)
-2021 yılında Rusya’da Türk firmalarının 11,2 milyar $ inşaat projeleri yaptığını görmekteyiz.
-2021 yılında Rusya’ya olan ihracatımız %26,7 artarak 5 milyar 275 milyon $ seviyesine yükselmiştir. Otomotiv, kimya endüstrisi öne çıkıyor.
-2021 yılında Ukrayna’ya olan ihracatımız %32,3 artarak 2 milyar 501 milyon $ seviyesine yükselmiştir. Kimya endüstrisi, Otomotiv ve İIHA-SIHA öne çıkıyor.
-2021 yılında Rusya’ya olan ithalatımız %62,4 artarak 28 milyar 959 milyon $ seviyesine yükselmiştir. İthalattaki payı %10,7.
-2021 yılında Ukrayna’ya olan ithalatımız %74,7 artarak 4 milyar 524 milyon $ seviyesine yükselmiştir.
-Rusya’nın Çin ile 112 Milyar $, Almanya ile 45 milyar $, ABD ile 30 milyar $, İngiltere 28 milyar $ ve İtalya ile 20 milyar $ ticaret hacmi bulunmaktadır.
-Rusya’nın dünya üretiminden aldığı ihracat payı açısından değerli metallere baktığımızda ise; Paladyum %45, Platinde %15, altında %9 ve petrolde %8,5 paya sahip olduğunu görmekteyiz.
ABD ve Avrupa’nın Rusya’ya karşı yapmayı planladıkları yaptırımlardan dolayı ülkemiz olumsuz etkileneceği bazı konular vardır. Bunlardan ilki ise, Türkiye’nin ilk nükleer elektrik santralının Rusya’ya ait olmasıdır. Onun dışında tarım ürünlerindeki ihracatımız dikkat çekmektedir. Enflasyonun kontrol altına alamadığımız bir ortamda bir de enerji fiyatlarının artması, tarım ürünlerinin fiyatının artması bizi daha da zorlayacaktır.
Almanya’nın doğalgaz ihtiyacının %50’sini ve petrol ihtiyacının %35’ini Rusya’dan sağlaması yaptırım konusunda Avrupa’nın elini zorlaştırmaktadır. Kuzey Akım projesi tamamlandı fakat lisans konusunda iptaller oldu. Toplam Avrupa ile Rusya arasındaki ticaret hacmine baktığımızda ise 158 milyar Euro ithalat ve 89 milyar Euro ihracat yapılmaktadır. Bu hacimlerin olduğu bir ortamda bir anda ticareti kesmek pek mümkün değil. Swift sisteminden Rusya’nın çıkartılması kolay bir durum olmadığını düşünüyorum. Avrupa ve ABD her zaman olduğu gibi bu seferde Ukrayna’yı yalnız bırakmışlardır. Harekâtın uzun süreceğini düşünmüyorum ve umarım kısa sürede biter. Ulu önder Atatürk’ün yıllar önce dediği gibi “Yurtta sulh, Cihanda sulh” dileğiyle. Saygılarımla...