​Sosyal Kanser

Öyle yayılıyor ki bu kanser tüm hücrelerimize, tüm zerrelerimize kadar. Terör örgütleri, LGBT örgütleri, satanistler, ateistler, sapık gruplar, din tüccarları, dolandırıcılar, sübyancılar ve dahası…. İnternet hayatımıza gireli yıllar oldu. Hayatımızı kolaylaştırdı. sosyal medya ile uzun yıllar göremediğimiz dostlarımızla iletişim kurabildik. Güzel sözleri, komik videoları izledik. Lakin hep komik olmadı. Birileri bunu fırsat bildi. Toplumda kabul göremeyenler sosyal medya ile kendilerine alan açtı. Toplumda karşılık göremeyenler bu mecrada büyüdü. Çünkü önce komik videoları ardından katilleri üretti bu platformlar. Biz küçücük bebeklerin eline tablet verdik. Verdiğimiz zehrin farkına varamadık. Tiktoklarda ki rezillikleri sadece izledik, tepki göstermedi. Geldiğimiz noktada iyi bir sınav vermedik. Siyasilerimiz “özgürlük” adına suya sabuna dokunmadı. Geleneksel medya, bu platformlarla mücadele etmek yerine yarışa girdi hatta sosyal medyanın dümen suyuna kapıldı. Aileler susturucu olarak gördü. Herkes kendi odasına çekildiğinde dağıldığımızı bile fark edemedik. Öğretmenlerimiz bu anlamda ne kadar çaba sarf etti? Hocalarımız vaazlarında burada dönenlere ilişkin ne kadar uyarıda bulundu? Mahremiyetimiz ortadan kalktı. Artık midemiz kaldırmıyor. Para kazanma uğruna öyle şeyler yapılıyor ki  “Allah’ım aramızdaki ahmaklar için bizleri helak etme” diyerek dua ediyoruz. Peki ne olacak? Daha nereye kadar tahammül edeceğiz bunlara? Bu platformlarda %10’u bulmayan bu zehir tacirlerine karşı artık ayağa kalma, topyekûn mücadele zamanı. Aileler olarak lütfen artık uyanalım. Çocuklarımıza şu susturucuları vermeyelim. Siyasilerimiz lütfen taşın altına artık gövdenizi koyun. Gençlerimizi ikna etmek zorundayız. Haber muhabiri arkadaşlarımız gençlerle röportaj yaptı. Gençler de içeriklerden rahatsız. Öyleyse neyi bekliyoruz? Her kullanıcı TC kimlik numarasıyla giriş yapabilmeli, Ticari firma ise mutlaka vergi numarası ile kayıt olabilmeli. Ülkenin milli ve manevi değerlerine aykırı grupların sayfaları kapatılmalı. Şayet platformalar bunu sağlamadığı takdirde de mutlaka kapatılmalı. Bu bir özgürlük meselesi değil bir beka meselesidir. Eyvallah…