Son Dakika Haberler
Aşk, sevgi, muhabbet, barış, hoşgörü, hiçlik, tevazu… Mevlana türbesine gelen ziyaretçilerin “Mevlana sizin için ne anlama geliyor?” sorusuna verdikleri cevaplardı bunlar. Evet Hz. Mevlana’nın vuslata erişinin 751 yıldönümünü idrak ettik. Hz. Pir “benim düğün gecem” dediği ölümü böyle ifade etmiş. Hepimiz ölümden korkan fanileriz. Yaptıklarımız, yapamadıklarımıza karşı bazen pişmanlıklar bazen de keşkeler ekleyerek yaşamaya devam ediyoruz. Tüm insanlığın üzerinde hem fikir olduğu ölüm gerçeğini aklımıza getirmeden ömür sermayemizi tüketiyoruz. Mevlanaca bakabilseydik hayata güzel olmaz mıydı? Yaratılan her varlığa “O’nun yarattığı” nazarıyla bakabilseydik. Bugün dünyada yaşanan kaoslar, katliamlar, soykırımlar olur muydu? Sadece sema’dan oluşan ritüellere takılıp kalmasaydık da anlayabilsek, yaşayabilseydik. Hırsları, nefisleri, kin ve nefreti bir kenara bırakabilseydik. Nükleer silahlar yerine Ahlak kavramını geliştirebilseydik. Çocuklarımıza ilk tutacağı takımın ne olacağını öğretmek yerine tutunacağı dalları öğretebilseydik. Bunları yapamadığımız için insanlığımız da kaybediyoruz yavaş yavaş. Gazze’de okula gidip derse girmesi gereken küçücük bedenler toprağın altına girmezdi. Vicdanlı, merhametli olabilirdik. Suriye’de cezaevlerinden işkence sesleri yükselmez, Halep’in çocukları gurbette büyümek zorunda kalmazdı. Afrika’da açlık olur muydu? Konya’da 20 Yaşında ki taksi şoförünü öldürecek kadar cani olmazdık belki de. İnsanlığın Mevlana’nın öğretilerine ihtiyacı var. Hem de hiç olmadığı kadar. Eyvallah…
Yorumlar